.gif)
Zirvenin son paneli GTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Babür Özçelik'in moderatörlüğünde Sakarya Üniversitesi (SAÜ) MühendislikFakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Torkul, Sakarya Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin, Sakarya Makina İmalatçıları Birliği Başkanı Günay Güneş ve SEDAŞ Dağıtım Direktörü Dr.Ersan Şentürk'ün katılımıyla yapıldı. GTÜ Sanayi ve Teknoloji Zirvesinde dört gün boyunca "İK, Ar-Ge, Endüstri 4.0 ve Girişimcilik" konularında paneller düzenlendi.“Sosyal Medyadaki algı yönetimi ile toplumlar yeni ticari ve sanayi ortamına hazırlanıyor”
SAÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Torkul; "Zirve ve yapılan panellerin endüstri 4.0 konusunda Türkiye'ye yol gösterici sonuçlar doğuracağını, sosyal medyanın toplumları özellikle dünyanın yeni ticari ve sanayi ortamına hazırlayan bir algı operasyonu olduğunu gördüğünü ve sosyal medya mecralarının toplumları yeni ticari ve sanayi ortamlarına hazırladığını” belirtti. Prof. Dr. Torkul, Endüstri 4.0 kavramının ilk olarak 2011 yılında Almanya'da telaffuz edilmeye başlandığını aktaran Torkul, 2014 yılında ise Almanya'nın yol haritasını ortaya koyduğunu, Alman hükümetinin 2016 yılından itibaren 10 sene içinde 145 milyar avroluk bir bütçe ayırdığını, ikinci yol haritasının da Japonya tarafından ortaya konulduğunu ve Japonların bu konuya 'Smart Society 5.0' dediğini ve bu konudaki raporlarını da Japonların 2015 Aralık ayında yayınladıklarını, TÜBİTAK'ın da sanayi 4.0 yol haritasını 2017 yılı ocak ayında ortaya koyduğunu anlatan Torkul, bunun önemli bir yol haritası olduğunu bildirdi. Torkul yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin yol haritası olan sanayi 4.0 dönüşümünün sosyolojik ve psikolojik etkilerini çok fazla değerlendirmedik. Üniversiteleri, bilimsel kuruluşları, sanayisiyle ve ilgili kamu kuruluşlarıyla bu konunun ciddi bir analizinin yapılması ve konuyla ilgili belki de uzman birimlerin kurulması gerekiyor, Endüstri 4.0'ııskalayamayız."dedi. Torkul, Endüstri 4.0'ın bulut bilişim, büyük veri, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi bileşenleri olduğuna değindi ve 4.0'ın sadece teknik değil aynı zamanda toplumun da dönüştürülmesini içerdiğini dile getirdi. Orhan Torkul, Sosyal medyanın toplumları özellikle dünyanın yeni ticari ve sanayi ortamına hazırlayan bir algı operasyonu olarak gördüğünü belirtti ve “Bu sosyal medya teknolojilerinin toplumları yeni ticari ve sanayi ortamlarına hazırladığını görüyorum” dedi.
“Endüstri 4.0'dan kaçışımız yok. Öncü Ülkelerden olmalıyız”
SEDAŞ Dağıtım Direktörü Dr.Ersan Şentürk’te yaptığı konuşmada; “Ülkemizin teknoloji hamlesine hizmet etmekte olan kurumlar yeniden yapılandırılıyor ve bu da ülkemizin geleceği için umut veriyor. Son dönemde Ar-Ge ile ilgili büyük gelişmeler sağlıyoruz. Dijital evrimin öncü ülkelerinden birisi olacağımıza inanıyorum. Endüstri 4.0’ı, Türkiye için bir fırsat olarak görüyorum. Buhar gücünün üretimde kullanılması ile başlayan birinci sanayi devrimi, elektriğin üretimde kullanılmasıyla devam eden ikinci sanayi devrimi, bilgi teknolojileri ve programlanabilir makinelerle birlikte üçüncü sanayi devrimini yaşadık. Bugün ise artık 4’üncü sanayi devrimini, yani ’Endüstri 4.0’ı konuşuyoruz. Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre, gelecek 10-20 yıl içerisinde imalat, enerji, tarım ve ulaştırmada çok hızlı değişimler olacak. Kaybedilecek bir dakikamız bile olmadığını düşünüyorum. Buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. Endüstri 4.0'dan kaçışımız yok. Endüstri 4.0 insansız fabrikaların oluşması, otomatik robotların kontrol ettiği ve üretime katkıda bulunduğu, karanlıkta çalışan akıllı fabrikaların olduğu bir dönem. Yine aynı raporda, dijital teknolojilerle bağlantılı olarak büyük data, yeni sanayi internet uygulamaları, robotlar, sensörler ve üç boyutlu yazıcılar gibi teknolojik gelişmeler, insanlığın geleceğini belirleyecek. İnsanlar arası ilişkilerde, iletişimde ve hizmetlerde robotların devreye girdiği bir dünyadan bahsediyoruz. Bu model teknoloji kullanılarak hayatımızın her safhasında işleri kolaylaştırmak, verimi artırmak ve güvenli bir iş ortaya koymak mümkündür. Yapay zeka ülkelerin de gücünü etkileyecek önemli bir gelişme. Kullanıcı olarak değil de üretici olarak yapay zekayla ilgili işlerin içinde bulunmamız gerekiyor.Sadece ABD’de en yüksek ciroya sahip olan 500 kurumun yarıdan fazlası, 2000 yılından sonra kaybolup gitmiştir. Bunun nedeni, dijital evrime, değişime ayak uyduramamış olmalarıdır. Buradan açıkça görüyoruz ki, dünyamız hali hazırda dijitale evrilmiş bir dünyadır. Bizler bu evrimin, bu durdurulamaz sürecin, bu kesin gerçekliğin asla gerisinde kalmamamız ve böyle bir dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, bu teknoloji ile ilgili öncü ülkelerden birisi olmamız gerekiyor. Ülkemizin bu işte hızlanmasını ve ileriye doğru önderlik yapabilecek seviyeye gelmesini arzu ediyorum." diye konuştu.
"Bilgi 200 ya da 50 yılda değil, artık kendini 3-4 yılda ikiye katlıyor"
Sakarya Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin de konuşmasında; İnsanlığın sürekli bilgi ürettiğini belirterek, insanlığın ürettiği bilginin 2'ye katlanmasının yaklaşık 200 yıl ya da 50 yıl sürerken, bugün bilginin kendini 2'ye katlamasının neredeyse 3-4 yıla düştüğünü söyledi Engin, sözlerini şöyle tamamladı: "Yani önümüzdeki 4 yılda üretilecek toplam bilgi, insanlık tarihinin bu zamana kadar üretmiş olduğu bilgiden muhtemelen daha fazla olacak. Önümüzdeki günlerde çok sayıda yeni mesleğin hayatımıza gireceğini görüyoruz. Bunların her birisinin toplum üzerinde psikolojik ve sosyolojik etkileri olabilir bizim de bunları öngörerek kendimizi toplumu hazırlamamız gerekir." Konuşmaların ardından katılımcılara GTÜ ve organizasyon tarafından teşekkür plaketi verildi ve panelistler fotoğraf çektirdi.
Bakanlık bitti, sakal tıraşı olmayı unuttu!
Erdoğan'ın İlyas Şeker'e fırça attığı ortaya çıktı
Meteorolojiden fırtına uyarısı
Derince’de Çocuk Bayramı şenliği
