İşte Mana Türkü Platformu tarafından yapılan basın açıklaması; “Kocaeli Manav Türkleri Platformu kentte birlik, beraberlik, ve tek ses olma adına kurulmuş, kapılarını herkese açmış bir platformdur. “Manavlar” kelimesi herhangi bir yerde telaffuz edildiği an bir karşı tepki olarak birileri bizleri hemen milliyetçilikle hatta ve hatta daha da ileriye giderek kafatasçılıkla suçlamaktadırlar.
Aslında kafatasçılığı, bizler onlardan yani bizleri suçlayanlarda gördük. Biz beraber olalım, birlikte olalım dedikçe, bize “etnik milliyetçilik” yaftası yapıştıranlar bu şehirde etnik milliyetçiliği en alasını yaptılar. Bizlerin etnik milliyetçilik gibi bir derdi olamaz.
ASLA VE ASLA ETNİK SİYASET GÜTMEDİK!
Bizler Kocaeli’de bölgesel ve Kent adına yaptığımız bütün söylemlerde tek bir şeyi dert edindik. Bu şehrin yerlileri asıl sahipleri olarak bu şehre çeşitli sebepler dolayısıyla sonradan gelen kardeşlerine kucak açmış, sofrasını paylaşmış, kentlilik bilinciyle ümmetçilik bilinciyle hareket etmiş ve birlikte biz olmayı başarmış millet toplum olmuşuzdur. Kent olmayı çok iyi başarabilmiş bizler asla ve asla etnik siyaset gütmedik.
Ancak Kocaeli’nin temsil dengelerinde bir adaletsizliğin söz konusu olduğunu, seçimlerde büyük destek ve en yüksek oyların belirli bölgelerden çıkmasına karşın temsilde adaletin sağlanması noktasında sıkıntı olduğunu, bunun sağlanması gerektiğini ve ancak bu şekilde adaletin sağlanabileceğini 24 Haziran Genel Seçimlerinde ifade ettik.
KÜSKÜN İNSAN OLMASIN DİYE MÜCADELE EDİYORUZ
Bizler temsilde adaletin olması gerektiğini bizde bu bölgede yaşayan bireyler olarak temsil edilebilirliğimiz olması gerektiğini ve bunu ifade etmeye çalıştıkça birileri bizleri adeta istenmeyen çocuk ilan ettiler .Bizler fazlasını almak için değil “adalet” için mücadele ettik. Bizler makam, mevki, şahsi çıkarlar için değil ; temiz niyetlerimizle Kocaeli’nin daha iyi temsil edilmesi için, girilmedik gönül kalmasın diye, küskün insan olmasın diye mücadele ettik.
Gönüller yapılsın, temsili dengeler sağlansın, Kocaeli’de kalplerde birlik sağlansın diye mücadele ettik. Ve bu mücadelede tüm siyasi partilerimize çağrılarda bulunduk. Sivil toplum kuruluşları siyaset ile toplum arasındaki köprülerdir dedik. Ve köprü olma vazifemizin bilinciyle toplumun ve kentin taleplerini, serzenişlerini, arzularını siyasi makamlara ilettik.. Değişimin gerekli olduğunu, toplumsal tepkilerin en üst noktada olduğunu , “onların önüne ne koyarsak onu yerler” mantığının artık sabırları taşırdığını yine 24 Haziran seçimlerinde ifade ettik. Akabinde sesimize kulak veren siyasi partilerde oldu, tamamen bizi yok sayan siyasi partilerde oldu. Seçim sonucu ise aşikar bir şekilde bütün partilerin önüne geldi. Buradan çıkan sonuç ile partiler sapkalarını önlerine alıp tekrar düşünmeleri gerektiği gerçeği yansımış oldu.
BU KENTİN YERLİ HALKI DİKKATE ALINMALI!
Bugün ise önümüzde 31 Mart Yerel Yönetimler seçimi var. Her seçim de olduğu gibi yine biz temsilde adalet sloganımızla bu şehri yönetmeye talip olan hemşerilerilerimzin bu işi en iyi şekilde yapacaklarını süreç içerisinde ifade ettik. Siyasi Partiler tarafından Belediye Başkan Adaylarının açıklanması eli kulağında, hal böyle iken bu bir dönüm noktası olup, saf, sakin, mütevazi, kendi halinde, art niyetsiz ve yedi kere düşünüp bir defa konuşan manavların daha fazla sabrını zorlamadan, tavanda senin adamın olsun benim adamım olsun kavgasından çok tabandan gelen sesi adam akılllı dinleyerek ve gerçekleri haykıran bu sese kulak şapırdatmadan dikkate almak zorundasınız.
İZMİT BELEDİYE BAŞKANI MANAV OLACAKTIR
Manavlar kararını vermiştir. İzmit Belediye Baskanı Manav olacaktır. İzmit Belediye başkanının manav olması için de tüm partiler manav bir aday göstermek zorundadır. Bugün gelinen konjektör de en doğru kararın bu yönde olduğu ayan beyan ortadır. Şayet aday gösterilmeyip, bizi her seçim dolgu malzemesi olarak görenler. Bizim için “siz yoğurdu yaparsınız, bizde afiyetle yeriz” diyenler bu gün bilmelidirler ki bu güzel insanlar bu şehirde yaşananları çok iyi analiz edecek çok iyi idrak edecek, çok iyi görecek ve yeri geldiği zaman tepkisini çok net şekilde olması gereken yerde gösterecek kadar büyük bir ferasete sahiptir. Bu kent evladına sahip çıkmasını da çok iyi bilir. Kendisine değer vereni de çok iyi bilir ve tabi kendisine değer vermeyeni de bilecektir. Bu serzenişimiz bir baş kaldırma değil bilakis var olan hakkın tarafımızca istenmesidir.
Ete büyük zam
Tehlike Dünya Bankası değil, yeni anayasa ve iklim yasasıdır
İzmit Belediyesi Yeni Nesil Yerel Yönetimler Akademisi kuruyor
