İşte o açıklamanın içeriği: Ülke insanı olarak zor ve stresli bir dönemden geçiyoruz. Kovid-19 salgınının da etkisiyle zor durumda olan ekonomi daha da içinden çıkılamaz bir hal aldı. Ekonomi her geçen gün bir önce ki günü aratır durumda. Buna karşılık ekonominin temel argümanlarını hiçe sayan bakan aynı ülkede değilmişçesine her olumsuz tabloda, algıları yönetmek için istikrar hikâyeleri paylaşıyor.
Onların yaşadıklarıyla vatandaşın yaşadıkları elbette bir değil. Onlar istikrardan bahsederken vatandaş, evine ekmek götürememenin sancısını yüreğinde yaşıyor. Hiçbir ürününü fiyatı bir önce ki haftayla aynı kalmıyor. Temel ihtiyaç malzemelerinin fiyatı her hafta yükselişe geçiyor.
İktidar yandaş firmaların vergilerini silerken, esnafın bağkur ve vergi borçlarını sadece yapılandırmayla kalıyor. Bugün borçlarından dolayı temel sağlık hizmetlerinden çoğu esnafımız faydalanamıyor.
Yandaşların borçları bir bir silinirken helal lokma peşinde koşan esnafımızın borçlarını kim silecek. Ayakta kalma mücadelesi veren esnafımızın sesini kim duyacak.
AK PARTİ PİŞMANLIKTIR.
Yaşanan süreç gösterdi ki esnafın, işçinin, işverenin, top yekûn olarak vatandaşın sesini mevcut iktidar duymamaktadır. Kendilerine kurdukları rahat hayatın debdebesinden tabanda yaşam mücadelesi veren halkın sesi duyulmamaktadır.
Evimize ekmek götüremiyoruz diyen esnafa keyif çayı teklif edilmesi aslında Ak Parti iktidarının bu millet için bir pişmanlık olduğunu göstermiştir. Dertler artmaktadır. Milletin derdini çözme niyeti de mevcut iktidarın dünyasında bulunmamaktadır.
Hakça yaşama niyetinde olan bu millete bu iktidar cevap verememektedir. Aziz milletimiz bu muameleye layık değildir. Gelir seviyesinin arttığı, ehliyet ve liyakate önem verildiği, adalet ve gerçek hak anlayışının hakim olduğu bir yönetim anlayışı bu millete gereken hizmeti yapacaktır.
Ete büyük zam
Tehlike Dünya Bankası değil, yeni anayasa ve iklim yasasıdır
İzmit Belediyesi Yeni Nesil Yerel Yönetimler Akademisi kuruyor
Peygamberlikten sonraki en yüce makam şehitliktir
