BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Saadetli kadınlar Genel Başkanlarını İzmit’te ağırladı

Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı, başkanlık divanı ile birlikte Kocaeli’yi ziyaret etti. İlk olarak İzmit Kadın Kolları Toplantısına katıldı. Ardından katıldığı bir televizyon programından sonra İl Kadın Kolları Başkanlık divanı ile bir araya gelerek çalışmaları hakkında bilgi aldı.  

21 Şubat 2025 09:28
Saadetli kadınlar Genel Başkanlarını İzmit’te ağırladı

Kahvaltıyla başlayan İzmit Kadın Kolları toplantısında konuşan Kadın Kolları Genel Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, ülkemizdeki siyaset anlayışından ekonomiye, kadına şiddetten güvenliğe ve dış politikaya dair birçok konuda önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

TÜRKİYE'NİN PROTOTİPİ KOCAELİ

Kocaeli, sadece farklı kimliklerin buluşma noktası olmasıyla değil, aynı zamanda Türkiye'nin sanayileşme, ulaşım ve kültürel çeşitlilik açısından da adeta bir prototipidir. Yeşilin, denizin, sanayinin ve kültürün harmanlandığı bu nadir şehir, Türkiye'nin küçük bir modeli gibidir.

Bizler, Yeni Nesil Siyaset anlayışımızı Kocaeli'nin her köşesine taşımak ve yerel seçimlerde hem büyükşehirde hem de ilçelerimizde Saadet Partisi olarak '94 Ruhu'nu yeniden canlandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu amaçla sahadaki özverili çalışmaları yakından görmek üzere İzmit Kadın Kollarımızın toplantısındayız. Birlikte attığımız her adım, Kocaeli’mizi ve ülkemizi daha adil, daha yaşanabilir ve daha umut dolu bir geleceğe taşımak içindir!

SAADET PARTİSİ 5G SİYASETİ

2025, 5 G'ye geçiş yılı olacakmış. Doğrudur, hatta 5G'ye geçtiler bile.
Güç zehirlenmesi, Görevi ihmal, Güveni istismar, Gündemi değiştirme, Geçimi unutturma!

Biz, Saadet Partisi 5G’si ile siyaseti güncelliyoruz! Bunları hayata geçireceğiz.
    • Güler yüz - İnsanları dinleyen, anlayan bir siyaset.
    • Güven - Sözüne sadık, halkın yanında duran bir siyaset.
    • Gayret - Laf değil, iş üreten bir siyaset.
    • Gelişim - Geleceği planlayan, ülkeyi ileriye taşıyan bir siyaset.
    • Gerçeklik - Sorunları saklamayan, çözüm üreten bir siyaset.

GENÇLİK VE GELECEK VİZYONU

Geleceğimizin en önemli dinamiklerinden biri, gençlerimiz. Genel Başkanımız Mahmut Arıkan'ın ifadesiyle bütün hayallerini Edirne'nin ötesine kuran bir gençlik yetişiyor. 1923'te sınırları çizilen, Hatay'dan Sinop'a, Ardahan'dan Edirne'ye kadar olan sınırlarımızı korumanın yolu ve yöntemi sadece güvenlik değildir. Bu sınırları korumak için bizim gençlerimizin, bu ülke için hizmet edecek, bu ülke için düşünecek, yarınlarını planlayacak ve bugünden ona şekil verecek hayalleri kurabilmesi gerek. Bunun için önce gençlerimizin umuda ve güvene ihtiyacı var. İş bulma umuduna, adalet umuduna ve saldırıya uğramayacağı güvenli bir Türkiye umuduna ihtiyacı var. Bunu sağlayacak olan bizleriz. 

Saadet Partisi olarak Yaşanabilir Türkiye’yi tesis etmek için sahadaki gayretimizi arttıracak, çalmadık kapı dokunmadık gönül bırakmayacağız. Çünkü Yaşanabilir Türkiye Ancak Saadet’le olur. Bu inançla Kocaeli’nin 12 ilçesinde 472 mahallesinde sandıklarımızı ziyaret ederek kadınlarımızın ve insanlarımızın problemlerini dinliyorsunuz ve biz de sizlerden bilgi alıyoruz. İlimizden, ilçemizden aldıklarımızı genel merkez ve meclis aracılığı nasıl çözüm üretiriz bunun peşindeyiz, bunun için yollardayız. Evet Saadet Partisi bir siyasi partidir ama biz bunu yaparken bütün insanlığın saadeti için yola çıktık ve bunu gerçekleştirmek için de hakkın hakim olması dediğimiz doğrunun adaletin liyakatin esas aldığı bir dünya, adil bir dünya anlayışıyla yola çıktık.

KADIN HAKLARI VE GÜVENLİK

Türkiye'nin bugünkü en büyük problemi Kadınlar için güvenlik. Çünkü kadına şiddetle başlayan olay, cinayetle ve çocuğa şiddet ve cinayetle devam ediyor. Kadına yönelik şiddetle ilgili nedenlere baktığımızda en temel problemlerden bir tanesi ekonomi. Ancak işin garip yanı, bu cinayetler işlenirken de iyi halden, kravat takmaktan, gömlek giymekten... bu davalardan azledilmiş bir toplum var. Topluma resmen “Nasıl olsa ben sizi affediyorum, her türlü şeyi yapabilirsiniz” mesajı veriliyor.


Adaletin terazisi bozuldu

Biz Hz. Ömer’in “Fırat’ın kenarında bir koyunu kurt kapsa, Ömer ondan mesuldür” diyen bir anlayışın evladıyız. Biz Kurtuluş Savaşı'nda kendi yavrusunu bırakıp bir başka evladın canı tehlikeye girdiğinde kendi yavrusunu vatanı için, geleceği için feda eden bir toplumduk. Nasıl oldu da biz bu duruma geldik?

Kadını koruyan, çocuğu koruyan, şiddetin önüne geçecek kanunlarımız var, ancak ne yazık ki bugün hapishaneler dolu. Eğer devleti yönetenler, gerçekten vatandaşını korumak için var olan sistemi dahi kullansa her şey düzelir. Ama var olan sistemi, hukuku, erki sadece kendi çıkarları için kullanırlarsa ne kadına yönelik şiddeti çözebilir ne ekonomiyi düzeltebilir ne de ‘2025’te aile yılı ilan ettiler’ ne de bu yılı aile yılı ilan ederek aileyi kurtarabilirler.

EKONOMİK SORUNLAR

Bakınız, TÜİK enflasyon oranlarını açıklıyor. Ama nasıl oluyorsa, memura ve emekliye zam yaparken enflasyon düşük gösteriliyor; gıda ve temel ihtiyaçlara zam geleceği zaman ise birden enflasyon yükseliyor. Aynı ay içinde bu kadar büyük farklar nasıl mümkün olabilir? Maalesef, bu veriler manipüle ediliyor.
Millete gelince kaşıkla bile vermiyorlar. Eskiden kaşıkla verip kepçeyle alırlardı; şimdi tankerlerle alıyorlar! Peki, kimin sırtından alıyorlar? Asgari ücretlinin, memurun, emeklinin…

Vergi adaletine gelince... Evet, devletler vergiyle ayakta kalır, ama bu vergi adil olmalı! Ben kazanmıyorsam, neden vergi yükü benim omuzlarımda? Avrupa’ya bakıyoruz, açlık sınırı diye bir kavram bile yok! Ama bizde hem açlık sınırı var hem de yoksulluk sınırı. Açlık sınırıyla ne diyoruz insanlara? “Ölmeyin, nefes alın.”

Cumhurbaşkanımız “Bizi kıskanıyorlar” diyor ama Almanya’da yoksulluk sınırı asgari ücretle neredeyse eşitken, bizde bu sınır 70 bin liraya dayanmış durumda. Peki, 22 bin lira maaş alan nasıl geçinecek?

Millete gelince enflasyonu düşürüyorsunuz, vergi affını ise başkalarına yapıyorsunuz. Büyük şirketlere bedava araziler, destekler veriyorsunuz. Tasarruf tedbirleri diyorsunuz ama bu tedbirler sadece vatandaşa mı geçerli?

Bugün kazanan kim? Bankalar, beşli çete, yandaşlar… Peki, vatandaş ne olacak? Biz millet olarak fedakarlık yapmayı biliriz. Kurtuluş Savaşı’nda gösterdik bunu. Ama artık görüyoruz ki tasarruf sadece vatandaşa, fedakarlık ise hepimize ama lüks ve israf bazılarına…

Hep birlikte bu adaletsiz düzeni değiştireceğiz. Emeğimizin, alın terimizin karşılığını adil bir şekilde alacağımız düzeni biz kuracağız.

KÜRESEL POLİTİKA VE GAZZE MESELESİ

Bugün dünyamızda ciddi bir liderlik krizi yaşıyoruz. "Ben yaptım olur, ben dedim olur" diyen dünya liderleri, ne kendi vatandaşlarının ne de diğer dünya halklarının ihtiyaçlarını gözetiyorlar. Trump'ın başkanlık dönemini hatırlayalım. Seçilmeden önce "barış" vaadinde bulunmuştu, ancak göreve geldikten sonra tam tersini yaptı. Bu durum, gençlerin ve tüm dünya insanlarının siyasetçilere olan güvenini tamamen sarstı.

Günümüzde yaşanan hiçbir olay yerel kalmıyor. Amerika'da alınan bir karar, Endonezya'yı da etkiliyor, bizi de etkiliyor. İklim krizi bunun en açık örneği. Dünyayı Avrupa ve Amerika kirletti, ama ceremesini hepimiz çekiyoruz. Aynı şekilde, bugün çıkarılan savaşların sonuçlarını da hep birlikte yaşayacağız.

Ancak şunu çok iyi bilmeliyiz ki, Trump ne bu dünyanın lideri ne de diktatörüdür. Artık dünya insanları, Avrupa'nın insanları, Amerika'nın insanları dimdik ayakta durup "Hayır, burada sizin istediğiniz değil, insanlığın istediği geçerlidir" diyorlar. Hiçbir devletin başka bir devlete "Sen bu topraklardan çıkacaksın" deme hakkı ve yetkisi yoktur. Bu, cüretin ötesinde bir pervasızlıktır.

7 Ekim'den beri Gazze konusunu gündeme getirirken bize "ütopyacı" dediler, "kendi ülkesini düşünmüyor" dediler. Ama bugün çok iyi biliyoruz ki, Büyük Ortadoğu Projesi dedikleri aslında Büyük İsrail projesidir. Sayın Temel Karamollaoğlu'nun dediği gibi, "Ankara'nın güvenliği Gazze'den geçer." Çünkü bugün Gazze'nin insansızlaştırılması, yarın Şam'ın, sonra Tahran'ın gündeme gelmesi demektir.

Böyle söyleyince bize "İran'cısınız" diyorlar. Hayır, biz sadece insanlığı merkeze alan, hiçbir kimsenin kılına zarar gelmemesini temel almış, barışı tüm dünya insanları için kutsal gören bir anlayışı savunuyoruz. Kendilerini dünya lideri görebilirler, ama değiller. Ve biz burada olduğumuz müddetçe bu emellerine asla ulaşamayacaklar.

UMUTLUYUZ!

Çözüm, güçlü bir aile yapısıyla, adil bir ekonomik sistemle ve sağlam bir ahlaki duruşla yeniden ayağa kalkmaktır! Umutsuz değiliz! Çünkü biliyoruz ki bu millet, tarih boyunca en zor zamanlarında bile maneviyatıyla, birliktelik duygusuyla her zaman ayakta kalmayı başarmıştır. Bugün de bunu başaracaktır. Bizler, yaşanabilir bir Türkiye için, Yeniden Büyük Türkiye için mücadele ediyoruz!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.