Zafer Partisi Derince İlçe Başkanı Burak Altan’ın yazılı açıklamasının içeriği şöyle:
KİRLİ SİYASETİN KARŞISINDA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Siyaseti onur, ahlak ve etik kurallar çerçevesinde yapmaya özen gösterenler olarak, son günlerde bir siyasi partinin Derince ilçe başkanı tarafından yapılan açıklamaları dikkatle takip ettik.
Ne yazık ki, bu açıklamalar, siyasi ikbali için her yolu mübah gören, hatta genç bir kadının onurunu hiçe sayacak kadar sorumsuz bir zihniyetin yansımasıdır.
Zafer Partisi olarak, bu süreç boyunca üçüncü kişilere zarar vermemek adına asla dedikodu üretmedik, basın yoluyla kimseye saldırmadık ve iftira siyasetine başvurmadık.
Ancak görüyoruz ki, bazıları kendi geçmişlerini aklamaya çalışırken, siyasi rakiplerini karalamak için hiçbir etik değeri gözetmeden hareket etmektedir.
Bahsi geçen şahıs, hakkında ciddi iddialar gündeme geldiğinde, parti içi ihraç sürecinin başlamasıyla birlikte istifa etmiş ve hemen ardından başka bir partide siyaset yapmaya devam etmiştir.
Yani bu istifa, onurlu bir duruş sergilemekten çok, siyaseten kendini kurtarma operasyonudur. Ancak unutulmamalıdır ki, onur, geçmişi silerek ya da gerçekleri çarpıtarak değil, gerektiğinde sessiz ve vakur bir duruş sergileyerek korunur.
Kendi ifadesine göre yargıya taşınmış bir konu hakkında, basın yoluyla açıklamalar yaparak mağdur edebiyatı yapması ve aynı zamanda suçlamalarda bulunması, içinde bulunduğu ruh halini gözler önüne serdiği gibi yargıyı da etkilemeye yönelik çırpınışlardır.
Bu tür davranışlar halk arasında "hem suçlu hem güçlü" olarak tanımlanır. Yapılan şey, basit bir aklama ve siyasette tutunma çabasıdır. Oysa onurlu bir insan, böyle bir süreçte adaletin kararını bekler.
Açıklamaları baştan aşağı tutarsızlıklarla doludur. Disiplin sürecinin başladığı gün istifa eden ve savunmasını dahi vermeyen birinin, "Savunma hakkım elimden alındı" gibi iddialarda bulunması, kendi içinde çelişkilidir.
İstifasını kamuoyuna duyuran kendisiyken, şimdi mağdur olduğunu iddia etmesi, iyi niyetle açıklanabilecek bir durum değildir. İddiasına göre savunma hakkı verilmemiş olan malum kişi İl Disiplin Kurlu tarafından davet edildiği gün istifasını şahsi sosyal medya hesabından duyurmuştur.
Yoksa bu istifayı da mı bana iftira attı, psikolojik sorunları var dediği ve suçladığı mağdur mu paylaşmıştır ? Dahası, geçmişte güvendiği ve birlikte çalıştığı bir kişiyi, işine gelmeyince "psikolojik sorunları var" diyerek itibarsızlaştırmaya çalışması, en hafif tabiriyle sorumsuzluktur.
Biz, haddimiz ve yetkimiz olmadan kişilerin ruh sağlığı hakkında teşhis koymaktan imtina ederiz. Ancak, başkalarını bu şekilde suçlayanların, önce kendi ruh sağlıklarını gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Zafer Partisi, yalnızca üyelerinin desteğiyle varlığını sürdüren, hiçbir finansal güce yaslanmayan bir partidir. Birtakım yapılar gibi paranın gücüyle siyaset yapmaya çalışanlar burada barınamaz.
Zafer Partisi, her türlü baskıya rağmen dik duran, ilkelerinden taviz vermeyen bir harekettir. Hiçbir maddi çıkar, hiçbir güç, bu duruşumuzu değiştiremez. Zafer Partisi ‘ Öldürmeden susturamazsınız ‘ diyecek kadar dik duruşu olan bir partiyken malum kişinin iftiralarında olduğu gibi hiçbir maddi değer ile satın alınamaz, bu tarz ilişkilerin içine girmez.
Bu tarz insanlar bırakın Zafer Partisi'nde siyaset yapmayı, bizim yanımızdan dahi geçemezler. Siyaseti kendi ahlaki sınırlarına göre yapanlar için doğru adresler başka partilerdir. Onlara kapılarını açanlar da bunun sorumluluğunu üstlenmelidir.
Zafer Partisi olarak, siyaseti etik değerlerden koparmadan yapmaya devam edeceğiz. Kimseyi iftiralarla, yalanlarla karalamayacağız.
Ancak gerektiğinde, değerlerimize ve ilkelerimize aykırı davrananlara karşı en sert şekilde tavır almaktan da çekinmeyeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.