Yaşanan bebek ölümlerinin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Gergerlioğlu, Bakanlıktan gelen evrakları titizlikle incelediğini söyledi. Sağlık Bakanlığının 2016'da yaptığı bir teftiş olduğunu ve bu teftişle ilgili bir raporun olduğunu belirten Gergerlioğlu,  “2016'da bugün kurmuş olduğumuz komisyonla ilgili çok büyük sıkıntılar ortaya çıkmış ve bunlar bir şekilde örtbas edilmiş. Ben Bakanlıktan gönderilen raporu inceledim, 2016 Kasımda Sağlık Bakanlığı Denetim Birim Başkanı Halil Fincan görevlendirmiş, Başdenetçi Nihat Sabuncu raporu düzenlenmiş. Bu rapora göre, Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi birtakım sıkıntılar bulmuş ve suç duyurusunda bulunmak üzere SGK'ye konuyu iletmiş.” ifadelerini kullandı. 
 
MEHMET MÜEZZİNOĞLU SKANDALI İNCELENMELİ!

Önceki toplantıları bire bir takip ettiğini ve SGK yetkililerine de sorduğunu aktaran Gergerlioğlu, “SGK yetkililerine sordum. -Biz vatandaşlara sorduk, bir zarar görmediklerini söylediler, dosyayı kapattık. Olumsuz bir şey bulmadık.- dediler. Olumsuz bir şey bulmamışsınız 2016'da ama 2024'te büyük bir skandal patlamış, devlet bir ton zarara uğramış ve en önemlisi bebekler ölmüş.” şeklinde konuştu. Asıl skandalın eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu döneminde böyle bir raporun geçiştirildiğini söyleyen Gergerlioğlu, “Sağlık Bakanlığı başdenetçisi meseleyi inceliyor, Sağlık Bakanlığı da bu meseleyi masaya yatırmıyor, incelemeye almıyor, SGK'ye gönderiyor ve SGK'de de bir şey çıkmıyor. Ardından Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu SGK'nin bu konuyu incelediği tarihte Çalışma Bakanı oluyor.” ifadelerini kullandı. Mehmet Müezzinoğlu, 2016'da Sağlık Bakanıyken bu raporun Bakanlık tarafınfan düzgün bir şekilde incelenmediğini ve SGK’ya havale edildiğini vurgulayan Gergerlioğlu,  “Kendisi Çalışma Bakanı olduğunda da bu rapor Çalışma Bakanlığında inceleniyor ve "Hiçbir şey yok." denilerek kapatılıyor. Bence bu skandaldır, son derece önemlidir.” dedi. 
 
SAĞLIK BAKANLARI KOMİSYON TARAFINDAN DİNLENMELİ!

Mehmet Müezzinoğlu ve Fahrettin Koca’nın Çocuk Ölümlerini Araştırma Komisyonunda dinlenmesi gerektiğini söyleyen Gergerlioğlu, “Son derece önemli durumlar var; onlar dinlenmelidir, buraya gelmelidirler, şimdiki Bakan da gelmelidir. Bu, kabul edilecek bir durum değildir. Halil Fincan ve Nihat Sabuncu, bu raporlara hâkim olan kişilerdir. Onların da Komisyona gelmesini ve onları da dinlememizi istiyorum. 2016 raporu iyi bir şekilde incelenseydi bu olayların engellenebilirdi.” ifadelerini kullandı. 
 
DERDİNİ ANLATMAK İSTEYEN MAĞDUR BABAYI DİNLEMİYORSUNUZ!

Komisyon olarak İstanbul'a gittiklerini  ve mağdur bebeklerin anne babalarıyla görüştüklerini aktaran Gergerlioğlu, Olaydan dolayı birçok mağdur vardı fakat yalnızca 2 aile gelmişti. Diğer ailelerin gelmek istemedikleri söylendi. Fakat gelmek isteyen ve derdini anlatmak isteyen bir baba vardı; ben bunu defalarca size söyledim. Mert Akdeniz isimli bir baba, çocuğu Bağcılar Medilife Hastanesinde oldukça kötü bir takip sonucu mağdur edilmiş. Kaç defadır "Ben geleyim." diyor, bende Komisyona hatırlatıyorum ve babayı çağırmıyorsunuz. Diğer anne babalar zorla geliyor, gidip alıyorsunuz, geliyorlar; bu baba "Ben geleyim, anlatayım." diyor, siz davet etmiyorsunuz. Lütfen, bu konunun üstünde durun.” şeklinde konuştu. 
 
GÖKHAN SARIÇAM'IN İFADELERİ SON DERECE ÜZÜCÜ!

AK Parti Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam'ın ifadelerinin son derece üzücü olduğunu belirten Gergerlioğlu, Sarıçam’ın ifadelerini doğru bulmuyorum. -Gidip doktorun boğazına yapışacaksın.- gibi ifadeler şiddete teşviktir; sen "vur" dersen vatandaş öldürür.” şeklinde konuştu. Parti ayrımı olmadan tüm vekillerin bu ifadelerin karşısında durması gerektiğini ifade eden Gergerlioğlu, “Sayın Vekil özür dilemiş ama kabul edilecek bir şey midir bu? Burada doktor arkadaşlarımızı dinliyoruz. Ben de bir hekimim. Yaşanan olaylardan dolayı doktorlar çok üzgün ve kırgın olduklarını söylediler. Sayın Başkan da iyi hatırlar, profesör, doktor hocalarımız, doçent hocalarımızın dediklerini. Hocalarımız, -Çok üzgün ve kırgınız çünkü bu yenidoğan çetesi meselesi doktorlara bir ok gibi yöneldi. Biz, sağlık hizmetini bilimsel bir şekilde veriyoruz ama olay yanlış yönetildi ve doktorlara yönelik bir itham, düşmanlık, saldırı ihtimali belirdi. Bundan dolayı, biz, bilim insanları olarak, işimizi gece gündüz yapmaya çalışan insanlar olarak son derece üzgün ve kırgınız." dediler. O yüzden, bu tür üzücü ifadeler bir daha kullanılmamalı, kullanıldığı zaman hepimiz parti ayrımı olmaksızın bunun karşısında durmalıyız” şeklinde konuştu.