BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Kocaeli vekilinden sağlık çalışanları adına araştırma yapılsın önergesi

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle, sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın etkilerinin araştırılması amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını teklif etti. 

14 Mart 2025 18:03
Kocaeli vekilinden sağlık çalışanları adına araştırma yapılsın önergesi

Gergerlioğlu’nun araştırma teklifinde gerekçesi; 14 Mart Tıp Bayramı, Türkiye'de modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul edilen ve sağlık çalışanlarının emeklerini onurlandıran önemli bir gündür. Bu bayram, tıp alanındaki tarihi gelişmeleri anmak ve sağlık sektörünün mevcut durumunu değerlendirmek için bir fırsat sunmaktadır. Özellikle, 2003 yılında uygulamaya konulan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP), sağlık hizmetlerine erişimi artırma, hizmet kalitesini yükseltme ve genel sağlık göstergelerini iyileştirme hedefleriyle başlatılmıştır. Ancak, sonrasında sağlık hizmetlerinin piyasalaşması, eşitsizliklerin artması ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının olumsuz etkilenmesi gibi sonuçlar doğurmuştur.
 
SAĞLIK ÇALIŞANLARI YOĞUN İŞ YÜKÜ VE STRESLE KARŞI KARŞIYA
 
Türkiye'de sağlık çalışanları, uzun çalışma saatleri, yoğun iş yükü ve stresli çalışma ortamları gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Özellikle hemşireler, doktorlar ve diğer sağlık personeli, yaralanma ve enfeksiyon riskinin yanı sıra, hasta ve hasta yakınları tarafından uygulanan şiddet olaylarına da maruz kalmaktadır. Bu durum, çalışanların fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, sağlık kurumlarında kesintisiz bir çalışma düzeni vardır ve bu düzenin devamı için vardiya/nöbet sistemi ile çalışılması gerekmektedir. Bu durum, sağlık çalışanlarının kişisel hayatını olumsuz etkileyebilmekte ve tükenmişlik sendromuna yol açabilmektedir. Sürekli artan hasta yükü ve personel eksikliği de işlerini daha zor hale getirmektedir.
 
ÖZELLEŞTİRME, SAĞLIĞI TEMEL İNSAN HAKKI OLMAKTAN ÇIKARIYOR!
 
SDP'nin en çok eleştirilen yönlerinden biri, sağlık hizmetlerinin piyasalaşması ve özelleştirilmesidir. Program kapsamında, sağlık hizmetlerinin sunumu, finansmanı ve yönetimi büyük ölçüde özel sektöre devredilmiştir. Bu durum, sağlık hizmetlerinin temel bir insan hakkı olmaktan çıkarılıp, piyasa koşullarına göre şekillenmesine neden olmuştur. Özellikle düşük gelirli kesimler ve dezavantajlı gruplar, bu özelleştirme politikalarından olumsuz etkilenmiş, sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizlikler artmıştır. 
 
SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞİM EŞİT OLMALIDIR!
 
SDP ile birlikte uygulamaya konulan Genel Sağlık Sigortası (GSS), evrensel sağlık kapsayıcılığı ve eşitlik sağlamada yetersiz kalmıştır. GSS, bireylerin gelirlerine orantılı bir prim toplama sistemi öngörmemekte, bu da gelir düzeyi düşük olan kesimlerin daha fazla prim ödemesine neden olmaktadır. Ayrıca, yüksek gelirli bireyler için belirlenen prim üst sınırı, gelir adaletsizliğini artırmaktadır. Bu durum, sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizliklere yol açmakta ve GSS'nin evrensel kapsayıcılık hedefine ulaşmasını engellemektedir. 
 
PERFORMANS SİSTEMİNİN BİRÇOK OLUMSUZ YÖNÜ VAR
 
SDP'nin bir diğer yönü ise, performansa dayalı ücretlendirme sistemi ve bunun sağlık çalışanlarının çalışma koşulları üzerindeki etkileridir. Performans sistemi, hekimlere ek ödeme modeli sunarak, hasta muayenesine daha az zaman ayırmalarını ve hızlı ameliyat yapmalarını teşvik etmektedir. Bu durum, sağlık çalışanlarının iş yükünü artırmakta, mesleki bağımsızlıklarını zedelemekte ve tükenmişlik sendromuna yol açmaktadır. Ayrıca, sözleşmeli çalışma ve iş güvencesinin olmaması da sağlık çalışanlarının hak kayıplarına sebep olmaktadır.
 
SAĞLIK HİZMETİNİN NİTELİĞİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR!
 
SDP ile birlikte hayata geçirilen aile hekimliği sistemi, birinci basamak sağlık hizmetlerinin parçalanmasına ve piyasa odaklı hale gelmesine neden olmuştur. Bu sistemde, hekimler rekabet etmek ve "müşteri memnuniyeti" sağlamak zorunda bırakılmış, bu da sağlık hizmetlerinin niteliğini olumsuz etkilemiştir. Ayrıca, sevk sisteminin etkin bir şekilde uygulanamaması, hastanelerde gereksiz yığılmalara yol açmıştır.
 
14 MART TIP BAYRAMI SAĞLIK SİSTEMİNİ GÖZDEN GEÇİRMEK İÇİN BİR FIRSATTIR
 
14 Mart Tıp Bayramı, sağlık çalışanlarının emeklerini takdir etmek ve sağlık sisteminin mevcut durumunu değerlendirmek için bir fırsattır. Türkiye'de sağlık çalışanları, zorlu çalışma koşulları altında hizmet vermekte ve sağlık sistemi, finansman ve hizmet kalitesi gibi konularda zorluklarla karşılaşmaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programının ortaya çıkan sorunlar ve eleştiriler, programın revize edilmesi gerektiğini göstermektedir. Sağlık hizmetlerinin piyasalaşması, eşitsizliklerin artması ve sağlık çalışanlarının olumsuz çalışma koşulları, programın yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, herkesin eşit ve ücretsiz sağlık hizmetine erişimini sağlayacak politikaların geliştirilmesi önem arz etmektedir. 
 
SAĞLIK EMEKÇİLERİ İŞ BIRAKIYOR
 
Sağlık hizmetinin metalaştırılarak alınıp satılan bir mala dönüştürülmesine, hastaya müşteri denilmesine ve sağlık bütçesinin özel sermayeye akıtılmasına, sağlık kurumlarının şirketleşmesine, halkın sağlığının paraya tahvil edilmesine, performans -güvencesizlik- şiddet kıskacı ile faturanın sağlık emekçilerine kesilmesine karşı 14 Mart’ta sağlık emekçileri ve sendikaları iş bırakma eylemi gerçekleştirecektir. 
 
Yukarıda belirtilen nedenlerle “14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle, sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın etkilerinin araştırılması” amacıyla Meclis Araştırması açılmasını teklif ve arz ederim

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.