Gerçek Kocaeli Gazetesi - Son Dakika Kocaeli Haberler

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

İmamoğlu'na akla ziyan sorular!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ikinci ifadesi ortaya çıktı. İmamoğlu, "Yurt dışına illegal yollardan çıktınız mı" sorusuna sert yanıt verdi. "Kent uzlaşısı" için "Hükümetle yoğun bir şekilde görüşen DEM Partili yöneticilere sorun" diyen İmamoğlu, bir yol tercihinin yapıldığını savundu. 

22 Mart 2025 Cumartesi 21:59
İmamoğlu'na akla ziyan sorular!

21 Mart'ta Cuma günü, "yolsuzluk soruşturması" kapsamında 121 sayfalık ifade veren İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de kendisine yöneltilen "PKK/KCK terör örgütüne yardım" suçlamasına karşı ifade verdi.

İmamoğlu'na 19 soru yöneltildi. Gizli tanık "İlke" ve gizli tanık "Meşe" sorularda önemli yer kapladı.

Emniyetteki ikinci ifadesi sabah saat 10.00'da alınan İmamoğlu, 18 sayfalık ifadesinde, "Yurt dışına legal veya illegal yollardan çıktınız mı?" sorusuna sert tepki gösterdi:

"Yurt dışına defalarca legal çıkışlarım vardır. 'İllegal yollardan çıktınız mı sorusunu' 16 milyon İstanbullunun belediye başkanına sorulmasını en üst seviyede ahlaksızlık ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum."

TRABZONSPOR VE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ

"Bu güne kadar asker veya polis tarafından herhangi bir nedenden dolayı hakkınızda işlem yapıldı mı?"

İmamoğlu: "Hayır yapılmadı."

"Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?"

İmamoğlu: "Türkiye Cumhuriyet Devleti ve milleti aşığı bir kişiyim. Öyle bir ailede doğdum büyüdüm ben hiç kimse ile vatan sevgisi konusunda yarışmam. Çünkü her vatandaşı vatansever olarak kabul ederim. Ama bana göre milletini vatanını ve bayrağını benden çok seven yoktur. Bu soruyu de yukarıdaki soru gibi ahlaksız ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum."

"Herhangi bir sendika, dernek, vakıf ve benzeri bir kuruluşa üyeliğiniz var mı?"

İmamoğlu: "Trabzonspor Derneği, Trabzonspor Basketbol Derneği kurucusu ve yöneticisi, Beylikdüzü Kızılay Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği üyeliklerim mevcuttur."

"Twitter, Instagram, Facebook vb. sosyal paylaşım sitelerinde hesaplarınız/adresleriniz var mıdır? varsa nelerdir?"

İmamoğlu: "Kullanmış olduğum sosyal medya hesaplarım kamuoyu tarafından da bilinmektedir."

"Bugüne kadar kullanmış olduğunuz cep telefonları nelerdir?"

İmamoğlu: "Hatırladığım kadarı ile firmam İmamoğlu inşaat adına kayıtlı olan 0532 7** ** ** numaralı hattı yaklaşık 25 yıldır 0533 1** ** ** numaralı hattı da yakın tarihlerden beri kullanmaktayım."

"KENT UZLAŞISINI DEM PARTİ'YE SORUN"

İmamoğlu, "Kent uzlaşısı' ne anlama gelmektedir?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Ben 2018 Aralık ayında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayı olarak Millet İttifakı tarafından ilan edildim. O dönemde İstanbul’da Milleti İttifatkı'nı temsil eden CHP ve İYİ Parti genel başkanlarından da izin alarak 'Millet İttifakı adayıyım bunu elbette söyleyeceğim ama müsaadenizle ben buradan İstanbul ittifakı adayı olduğumu ifade etmek isterim. Bu anlayış ile biz ileride bütün ülkemizde Türkiye İttifakını temsil etmemiz gerekir' dedim.

O gün den bu güne her siyasi yarışta özellikle İstanbul seçimlerinde İstanbul İttifakı ve Türkiye ittifakı ifadelerini sayısız kere kullanmışımdır. Başka bir siyasi partinin yaptığı tarif ve o tarifi aynı duyguyla paylaşan kişilerin durumu kendilerini bağlar. 'Kent uzlaşısı' ifadesi DEM Parti söylemi olduğunu biliyorum.

Yukarıda ismi geçen terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum, ne de takip ettim öyle bir merakım da yoktur. 2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul’da DEM Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkarmıştır. Buna rağmen CHP İstanbul ve bir çok ilimizde Türkiye İttifakı söylemi ile ve sloganlaştırırsak kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye’nin muhtelif illerinde İlçelerde oluşan meclis üyesi listelerinde her parti ve görüşten isimler dahil edilmiştir. İstanbul’da bir çok ilçede geçmişte başta AK partili olmak üzere İYİ parti, MHP, BBP ve DEM gibi bir çok partide siyaset yapmış insanlar listelere dahil edilmiştir.

Bu süreç CHP genel merkezi üzerinden onaylı listeler halinde ilçelere tevdi edilmiş ve ilçe seçim kurullarına teslim edilmiştir. Bilinmelidir ki İlçe seçim kurulları hakkında terör örgütü üyeliği dahil seçilme hakkına sahip olmayan kişileri listelerden çıkartır ve onların yerine isim verilmesi konusunda tanınan sürede tamamlanması istenir.

Yukarıda soruda gördüğüm kadarı ile 2022 yılında tespit edildiği söylenen insanların 2024 yılındaki bu listelerde görülmesi halinde müdahale edilmesi ve çıkartılması gerekirken AK Partinin İstanbul'da ve 26 ilçede kaybettiği seçimden yaklaşık 7 ay sonra başlatılan soruşturma süreci ile meclis üyelerinin bahsi geçen ve terör örgütü olduğu ifade edilerek örgüte üyelik suçlarından yasal işlem başlatıldı. Bu işlemi bir kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum. Ya YSK görevini yapmamıştır. Ya da yürütülen soruşturmalar hakkaniyetli değildir. Sonuçta işlem yapılan insanların içinde Devlet memuru dahi vardır. Konu ile ilgili bilgim bu kadardır. 'Kent uzlaşısı' bana değil şu anda Türkiye’nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM Parti yöneticilerine sorulmalıdır."

GSM OPERATÖRLERİNE TAVSİYE: "TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ SİZİ ARIYOR' UYARISI YAPILSIN"

Terör suçlarından adli/idari işlem kaydı bulunan farklı şahıs ile görüşmeleriniz sebebini açıklar mısın sorusuna İmamoğlu, şöyle yanıt verdi:

"Bahsi geçen telefon numaraları bana ya da şirketime kayıtlı olan telefonlardan ikisi olmakla birlikte bu telefonlar ağırlıklı olarak yakın çalışma arkadaşlarım tarafından kullanılıyor ve notlar alınır. Günlük telefon akışlarımın çok yoğun olduğu bir gerçektir. Bahsi geçen yaklaşık 2500 gün içerisinde görüşüldüğü ya da irtibat kurulduğu iddia edilen 252+138 şahıs kavramının anlamsız, geçersiz ve sorulmasının dahi kasıtlı olduğunu düşündüğüm bir boyuttadır.

Bahsi geçen zaman dilimi içerisinde üç yerel seçim ve bir de genel seçim yaşanmış, Türkiye’nin gündemde bir siyasi kişiliği olarak bazen sadece bir günde gelen yüzlerce aramanın içerisinde kum tanesi gibi kalır. İlave olarak ifade etmeliyim ki bu soruyu soranlara tavsiyem odur ki bu kadar terörle iltisaklı olan kimselerin belli olduğu bir detaya sahipseler Türkiye’deki GSM operatör firmalara bir uyarıda bulunarak bu kişiler birini aradığında terör örgütü üyesi sizi arıyor şeklinde bir sinyalin verilmesi isabetli olacaktır.

"PUSU STRATEJİSİ"

Yine ifade edeyim ki bu kadar önemli siyasi bir kişiliği bu kadar sayıda terör örgütü üyesi aradıysa çok kereler bir kısım terör örgütü tarafından ölüm tehdidi dahil almış bir kişi olarak beni uyarmamaları ve beklemeleri bu soruşturma kapsamında dile getirmelerini kasıtlı hatta bir pusu stratejisi olarak görmekte ve bu beyan üzerinden ilgili kurum ve kuruluşlar kimler ise haklarında suç duyurusunda bulunacağımı da beyan etmek isterim.

Her vatandaşı koruma görevi devleti aittir. Ama takdir edilmelidir ki Dünyanın en büyük şehirlerinden birini yöneten Ekrem İmamoğlu'na bu kasıtlı davranışı gösteren ve hayatımı tehdit altında tutan kişiler hakkında en üst seviyede kararlı bir şekilde hukuki haklarımı arayacağımı belirtmek isterim."

"AZAD BARIŞ İLE FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUM"

İmamoğlu, "Azad Barış" sorusuna, karşılıklı fikir alışverişinde bulunduğunu belirterek, "Benzer siyasi periyotlarda başka siyesi partiler ve onlara ağırlıklı hizmet eden düşünce kuruluşu, siyasi analiz kurumları, ve uzmanlar ile çok farklı buluşmaları yapmış bir kişiyim."

"GİZLİ TANIK BEYANLARINI KABUL ETMİYORUM"

İmamoğlu, "Reform Enstitüsü" ve "Mehmet Ali Çalışkan" sorularına şöyle yanıt verdi:

Mehmet Ali Çalışkan, 2018 yılında İBB başkan adayı olduğum tarih itibari ile tanıştığım, o dönemde CHP ile çalışan bir araştırma ve Siyasi analiz Şirketi sahibi olduğunu bildiğim bir arkadaşımdır. Daha sonraları kendisi ile siyasi analiz konusunda çok kereler birlikte olduğumuz kendisini bir kısım araştırmalar yaptırdığımız ancak daha yoğun bir şekilde CHP ile birlikte çalıştığını sildiğimiz fikir ve yetenekleri kamuoyunca da biline bir araştırmacıdır. Reform Enstitüsü ismi eli birlikte bir vakfa dönüştürerek düşünce kuruluşu olarak geliştirmek arzusunda olduğumuz bir kurumdur. Ancak zaman içerisinde henüz çok etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunmaya dönük planlama kurgulanamamıştır. Kurucuları arasında ben de varım. Yukarıda bahsi geçen finans veya DEM ile CHP arasında ki bağlantıyı kurmakla ilgili ne Murat Ongun'un, ne Mahir Polat’ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’ın ilişkisi yoktur. Her hangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır. CHP'nin siyasi geçmişinde ve kurumsal yapısında bir parti ile ilişki kurma konusunda dışarıdan bir kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur olamaz. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Uydurma kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir."

"NAMUSUNA, ŞEREFİNE, HAYSİYETİNE..."

İmamoğlu, gizli tanık beyanlarında yer alan terör örgütleriyle iltisaklı şahısların işe alımları ve geçen diğer hususlarla şunları dedi:

"Yukarıda bana okunan tanık ifadeleri şiddetle reddediyorum. Tümü ile yalan iftira, uydurma, bahsi geçen insanların namusuna şerefine haysiyetine hakaret içeren seviyesi çok düşük cümlelerle doludur. Yüce Türk yargısının böyle bir gizli tanık yöntemini tercih ederek üç kez tarihi oy rekorlarıyla İstanbul’da seçim kazanmış, 16 milyon İstanbullunun belediye başkanını bunlarla muhatap etmesini derin üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum.

Bu konuda daha önce hakkımda yürütülen ve savcılığını dönemin İçişleri Bakanının yaptığı bakanlık tarafından gönderilen müfettişlerce soruşturmalar yapılıp herhangi bir dava açılmamıştır. Gizli tanık dinlemek yerine bu soruşturma dosyasını hazırlayanlar gerekli bilgileri ilgili yerlerden temin edebilir."

"BU TALİMATI VEREN KİŞİ VE ŞÜREKASI TÜRKİYE’YE ÇOK BÜYÜK BİR BEDEL ÖDETMİŞTİR"

İBB Başkanı İmamoğlu, "İfadenize ekleyeceğiniz başkaca bir husus var mı?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

19 Mart 2025 sabah saat 06:00 itibari ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık konutu kapısına yüzlerce çok sevdiğim polisimizi yığarak güneş doğmadan yasaya uygun olmayan bir şekilde gözaltına alınma girişimi metodunu tümüyle kınıyorum.

İfade etmeliyim ki işlemi yürüten polislerin nezaket dışında hiçbir davranışı da olmamıştır. Ancak bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir. Dört gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu en güçlü dayanağını gizli tanıkları bağlamış göz altına 3-5 gün kala MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır.

Bu süreç Türkiye’nin itibarını zedelemiştir. Hukuk ve Adalet duygularını vatandaş nezdinde yerle bir etmiştir. Ekonomisini alt üst etmiştir. Gençlerin umudunu perişan etmiştir. Elbette bu süreci yöneten insanlar ve yöneticisinin, yüce yaradan huzurunda hem de bu dünyada hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır. Aynı kişi ve şürekası yine bir başka Ramazan ayında 2019'da 6 Mayıs'ta gözünü kırpmadan kul hakkı yiyerek milletin iradesini gasbetmiştir. 2025 yılına geldiğimizde aradan altı yıl geçmesine rağmen yediği demokrasi tokadının şiddetini anlayamamış hâlâ bel atı oyunlarla mert olmayan anlayışı ile milletin iradesini gasp etmeye kul hakkı yemeye devam etmektedir. Milletimiz bunu görmektedir. Milletimizin vicdanı adaleti gereken cevabı mutlaka sandıkta verecektir.

Gözaltına alınmadan oluşturulan uydurma altı soruşturma, 30 yıla yakın hapis cezası istemi iptal edilen 31 yıllık diploma sadece göz altından bir gün önce açılan kreşleri kapatmaya yönelik şahsıma tebliğ edilen soruşturma. Ben ülkemiz için büyük tehdit haline gelen sürecin milletimiz tarafından anlaşılması için elimden geleni yapacağım. Dünden bugüne milyon kat milletimizin gücünü arkamda daha fazla hissediyorum. Cesaretimin tarifini dahi yapamam. Koltuğunu korumak için her şeyi yapmayı kendine hak gören ve milletimize ait olan her şeyin; diplomanın, mülkiyetin, şirketlerin, yeşil alanların, okulların, boğaz kıyılarının kendine ait olduğunu düşünen bu zihniyetten ülkemizin bir an önce kurtulması şarttır. Aksi taktirde insanlarımızın geleceği tehdit altındadır.

"BİR YOL TERCİHİ YAPILDI"

Bugün vermiş olduğum ifade de görüyorum ki beni ve arkadaşlarımı akla hayale gelmeyecek suçlama ve iftiralarla bir yol tercihi yapılmaktadır. Ben Anadolu’nun bağrından çıkmış devletinin birlik ve bütünlüğüne bağlı, Trabzon’un 40 haneli bir köyünde doğmuş, bir çocuğun İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olmasını sağlayan cumhuriyete olan bağlılığını her koşulda ifade eden Atatürk’ün emaneti 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' prensibini kamu hizmetinde asla unutmayan demokrasi aşığı bir kişi olarak bu süreci önüme koyan herkesi en üst seviyede kınıyor, hakkımı ömrüm boyunca hukuki yollardan arayacağımı beyan ediyorum. Hak yemem, hakkımı da yedirmem prensibimi milletimiz çok iyi bilir. Milletimiz de hak yiyeni sevmez, hakkını yedirmeyeni sever. Bu prensiple milletimizin bu gün itibari ile sorumluluk alarak hak mücadelesini en üst seviyede vereceğine olan inancımla ifade ediyorum ki Milletimiz büyüktür. Bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpıp geri dönecektir.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.