Tarihçi-Yazar Ekrem Şama, Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Recep Sarıdoğan’ın katıldığı program, Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları İl Başkanı Reyhan Şengün’ün açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında, Mart ayının tarihimizde taşıdığı derin anlamlara vurgu yapan Şengün, Çanakkale ruhunun ve Milli Görüş hareketinin yüce değerlerinin izinde; inancımızı, azim ve kararlılığımızı, geleceğe dönük umutlarımızı tazelemek ve rahmet, mağfiret ve bereket kapılarının sonuna kadar açıldığı Kadir Gecesini filli ve kavli dualarımızla en güzel şekilde ihya etmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.” ifadeleriyle konuşmasına başladı. Ve şöyle devam etti.

“BİR NESLİN REHBERİ, BİR MİLLETİN HOCASI”

'Önce ahlak ve maneviyat!' diyerek yola çıkan, milletine ve ümmetine ömrünü adayan, Türkiye’nin kalkınması, İslam dünyasının birliği ve adil bir düzen için yılmadan mücadele eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı vefatının 14. yılında rahmet, minnet ve özlemle anıyorum. O, sadece bir siyasetçi değil; inancı, azmi ve vizyonuyla bir neslin rehberi, bir milletin hocası, bir ümmetin lideriydi. Onun mücadelesi, yalnızca seçim meydanlarında değil; fabrikalarda, üniversite kürsülerinde, diplomasi sahasında ve en önemlisi, milletin gönlünde kazanılmış bir mücadeleydi. Bizlere en büyük mirası ise heyecanıdır! O heyecan, gençleri milletin ve ümmetin en büyük gücü olarak gören bir anlayışın ifadesidir. 

“ANMAKTAN ZİYADE ANLAMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

Türk siyasetinin en önemli mihenk taşlarından biri olan hocamızın vefatının üzerinden 14 yıl geçti. Aslında Erbakan'ı anmaktan daha ziyade anlamaya ihtiyacımız var olduğunu biliyoruz. Aradan geçen 14 yıl içerisinde gerek ülkemizde gerekse bölgemizde yaşanan gelişmeler Erbakan hocamızın ömrünü adadığı Millî Görüş davasının ne denli isabetli bir yol olduğunu göstermiştir. Ülkemizde Siyonizm bilinmezken, bu ülkenin topraklarında Siyonizm’e karşı savaşan Erbakan hocamızın haklılığını, Gazze'de yaşanan soykırımla birlikte bir kez daha gördük. Libya, Suriye, Irak, Mısır, İran ve daha nice ülke hakkında dikkat çektiği konular ne acıdır ki, bir bir yaşandı. Hala da yaşanıyor. 

“FAİZE VE ENFLASYONA MAHKÛM BİR TÜRKİYE”

Erbakan hocamız yıllarca Türkiye'yi birçok konuda uyardı. Tüm uyarılarına rağmen faize ve enflasyona mahkûm edilmiş bir Türkiye'de yaşamak zorunda kaldık. Bakın hocamızın Yahudi vergisi dediği faiz, bugün alın terimizi, emeğimizi zayi ediyor. Bugün, iftar sofralarımızda bolluk yerine, derinleşen yoksulluğun gölgesi var! Bugün Türkiye’de sadece karnını doyurmanın maliyeti, açlık sınırı 23.300 TL olmuş. Yoksulluk sınırı ise 76.000 TL.  Bu rakamlar yoksulluğun, açlığın, yarını görememenin ve en acısı da umudu yitirmenin göstergesidir. 

“RAMAZAN KOLİSİNİN FİYATI %65 ARTTI”

İktidar emekliye, asgarî ücretliye ve memura en düşük zamları yaptı ama gıda zamları bu zamların çok çok ötesinde gerçekleşti. Geçen yıldan bu yıla bir Ramazan kolisinin fiyatı tam %65 artmış. Diyanet bu yıl, fitre bedelini 180 TL olarak açıkladı. Bu ülkede 180 liraya bir insanın karnını doyurması mümkün mü? Gerçek şudur, çözülemeyen bir ekonomik kriz içerisindeyiz. 



“BİZ DEĞİŞTİRECEĞİZ!”

İddiamız şudur: Hem kalkınma hem refah hem adalet hem demokrasi hem savunma hem de üretim. Birini gerçekleştirmek için, diğerinden vazgeçmek zorunda değiliz. Milletimizin bağımsızlığı, kalkınması ve onuru için tıpkı Erbakan Hocamız gibi faizin karşısında üretimin, istihdamın, helal kazancın yanındayız. Biz milletimizi, Ramazan kolilerine mahkûm eden değil, hak ettiği refah seviyesine ulaştıran bir ekonomi anlayışını getireceğiz. Biz diyoruz ki: Türkiye, güçlü bir ekonomi ile halkının refah içinde yaşadığı, adaletin tesis edildiği, kalkınmanın tüm kesimlere yayıldığı bir ülke olabilir. Ama bunun için, israfa, yolsuzluğa, ranta dayalı ekonomik modelleri terk etmek gerekir. 

Gerçek üretim, sanayi, tarım ve teknoloji yatırımlarıyla ülkemizi yeniden güçlü bir ekonomiye kavuşturabiliriz. Biz, bu değişimi gerçekleştirmeye hazırız!  Çünkü biz, çözüm üreten, hakkaniyetle hareket eden bir anlayışa sahibiz. Adaletin, kalkınmanın, refahın ve özgürlüğün bir arada olduğu bir Türkiye’yi bu necip milletimizle birlikte inşa edeceğiz.

“BÖLGEMİZ İÇİN DE UMUT OLMAYA KARARLIYIZ!”

Bugün Gazze’nin, Doğu Türkistan, Yemen’in, Arakan’ın, Mısır'ın, Suriye'nin, dünyanın her yerinde zulme maruz kalan mazlumların yeni bir dünyaya, yeni bir düzene ihtiyacı var.  Necmettin Erbakan Hocamız bunun ideali ile yaşadı. Hayata geçirdiği D-8 ile bunun temellerini attı.  Şimdi bizler bunu daha da ileriye taşımanın heyecanı inancı içerisindeyiz. Karamsarlığa asla teslim olmayacağız. 

“HEYECAN, HEYECAN, HEYECAN!”

Necmettin Erbakan hocamız bir şey istiyorum sizden, “heyecan heyecan heyecan” demişti ya, işte şimdi görevimiz, bu heyecanı kuşanıp yollara dökülmektir.  Bu heyecanla yaşanabilir bir Türkiye'yi kuracağız. Türkiye'yi yeniden büyük yapacağız.  Bu heyecanla ahlakın, maneviyatın öncelediği bir geleceği hep beraber inşa edeceğiz. Bu heyecanla nehirden denize Özgür'ü Filistin’i biz kuracağız.  Bu heyecanla zalime hasım, mazluma dost olacak ve İnşallah biz başaracağız. Bu heyecanla geçmişimizin şanlı mirasını, geleceğe biz taşıyacağız.

“YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE VE YENİ BİR DÜNYA’YI BİZ KURACAĞIZ”

Çanakkale'nin ruhunu, Erbakan Hocamızın mücadele azmini rehber edinerek Yaşanabilir Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye’yi ve Yeni Bir Dünya’yı biz kuracağız. Bizim bundan zerre şüphemiz yok!” Programın devamında, İl Başkanı Recep Sarıdoğan bir selamla konuşması ve Tarihçi-Yazar Ekrem Şama, Erbakan'ın siyasi mücadelesine ve Türkiye'nin geleceği için bıraktığı mirasa vurgu yapan bir konuşma gerçekleştirdi. Program, GİK Üyesi Ayşegül Vonal Şahin’in yaptığı duayla sona erdi.