İktidarın ekonomi politikalarına sert eleştirilerde bulunan Babacan, “Dünyadan kasırga gelir de sen kendi gemini sağlamlaştırıyor musun arkadaş ya? Kasırga geliyor olabilir de sen kendi geminin içerisine alıyorsun… Gemindeki topları aşağı çeviriyorsun, geminin dibini kendi attığın topla deliyorsun. Gemin su almaya başlıyor” dedi.
Habertürk’te “Para Gündem” programında gazeteci Sena Alkan ve Yavuz Barlas’ın sorularını yanıtlayan Babacan, eski çalışma arkadaşları Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz’a da “Önceki dönemlerin ayıbını örteceğim diye kendi itibarınıza da yazık etmeyin bu ülkenin ekonomisine de” çağrısı yaptı.
“ABD STRATEJİK PANİK İÇİNDE”
ABD ile Çin arasındaki ekonomik mücadeleye dikkat çeken Babacan, “Bütün bu kavga gürültüde de Avrupa çok geri kalıyor. Türkiye'nin biliyorsunuz yatırım ve ticaret olarak ilişkisinin önemli bölümü Avrupa’yladır. Gümrük Birliği'nde Türkiye; yani yatırımın çoğu Türkiye'ye Avrupa'dan gelir, Türkiye'nin en büyük ihraç pazarı Avrupa'dır. Asıl bizim büyük pazarımız bütün bu hengamede geride kalıyor. Türkiye de o Avrupa havuzuyla beraber geride kalacak. Dolayısıyla Türkiye'nin gerçekten bir an önce şu iç sorunlarını çözüp, şu iç kavga gürültüyü bitirip güçlenmesi lazım. Türkiye inanın kendi içinde güçlenmezse, bu küresel rekabet ve husumet ortamında çok daha geriye düşecektir” diye konuştu.
“DÜNYA DIŞARIDAN GELECEK KRİZLERE KARŞI ÖNLEM ALIRKEN, BİZ İKTİDAR ELİYLE ÇIKARILAN KRİZLERLE UĞRAŞIYORUZ"
“Biraz önce yayına girmeden önceki haber serisini şöyle bir izledim. Yazık bu ülkeye ya! Yani diğer ülkeler dışarıdan gelen krizlere karşı korunmaya çalışırken, Türkiye şu anda bizzat iktidarın kendi eliyle kriz üretildiği bir ülke haline geldi. Bakın şu krizlere, şu haber olan konulara bakın. Bunların tamamı iktidarın Türkiye'de kendi eliyle ürettiği krizlerdir yani. Kendi kendimize ediyoruz yazık. Bunca önemli olaylar varken dünyada, her ülke kendini bu dışarıdan gelebilecek kötü gelişmelere karşı korumaya çalışırken, dışarıdan gelecek krizlere karşı ülkesini korumaya çalışırken, Türkiye bizzat iktidarın eliyle kriz çıkaran bir ülke haline geldi.”
“İKTİDAR SADECE BU KOLTUKTAN NASIL KALKMAYACAĞIM DERDİNDE”
“Türkiye kendi içinde ekonomik olarak güçlenmek zorunda. Türkiye hukukta, adalette güçlenmek zorunda. Türkiye teknolojide çok hızlı bir şekilde ilerlemek zorunda. Yoksa inanın bizden sonraki nesil çok daha geri kalmış, çok daha fakir ve çok daha güçsüz bir Türkiye'de yaşamak zorunda kalacak. Ben bundan ciddi bir şekilde endişeliyim. İktidarın kafasındaki sadece ben bu koltuğa nasıl yapışacağım, ben bu koltuktan nasıl kalkmayacağımın derdi… İnanın ülkeye falan düşündükleri yok bunların.”
“ÜLKESİNİ DÜŞÜNEN İKTİDAR, HUKUK KRİZİ ÇIKARIP BİRKAÇ GÜNDE 40 MİLYAR DOLAR REZERVİNİ ERİTİR Mİ?
Babacan, muhalefet belediyelerine düzenlenen operasyonların ekonomiye etkilerine işaret ederek, şunları söyledi: Bu ülkeyi düşünen, bu ülkenin yarınları için kaygılı olan bir iktidar, tutup da kendi eliyle bir hukuk krizi çıkarıp, birkaç günde 40 milyar dolar rezervini eritir mi ya? Kendi halka açık şirketlerinin değerini birkaç günde 40 milyar dolar düşürür mü? Ülkenin geleceğini gerçekten düşünen bir iktidar, kendi eliyle bu kadar büyük zararı verir mi? Şu faizlere bakın ya, son birkaç haftada ticari faizler, bireysel kredi faizleri 5 puanla 10 puan arası arttı. Hazine’nin 2 yıllık tahvilinin faizi %10 arttı. Merkez Bankası ilk defa Likidite Senedi çıkarttı, %60 faizli. Sayın Erdoğan, faiz, faiz, faiz deyip sayın Erdoğan bunları nasıl görmez? İnanılır gibi değil yani. Peki ne yapmalı? Bakın Merkez Bankası geçen ay muhtemelen bir basamak daha faiz düşürecekti, bir %2,5 daha faiz düşürecekti. Düşüremedi, baktı ki ortalık karışık, düşüremedi. Tam tersine gecelik repo faizini %42'den %46'ya çıkartmak zorunda kaldı. E kur arttı. Bugün Türkiye'de doların 1 lira artışının, Türkiye'nin toplam dış borç sona etkisi 525 milyar lira. Dolar 1 lira arttığında Türkiye'nin dış borcu 525 milyar lira artıyor. Bunun yaklaşık yarısı özel sektörün borcu…”
“AKILLI KAPTAN GEMİSİNİ SAĞLAMLAŞTIRIR, KUTUPLAŞTIRMAZ”
“Yazık, günah bu ülkeye ya. Dünyadan bahsediyoruz, ortalık karmakarışık. Türkiye'de de kendi kendini tahrip eden, kendi kendine zarar veren bir iktidar iş başında. İnanın çok üzülüyorum ama aynı zamanda da çok kızıyorum. Bu ülke buna layık değil ki ya. Türkiye ne yapacak? Türkiye'nin derhal ama derhal yapması gereken kendi içinde güçlenmek, kendi ayağına kurşun sıkmamak, kendi gemisinin altını delmemek… ‘Kasırga geliyor’ diyor, kendi gemisinin altını deliyor eş zamanlı olarak. Ya akıllı bir kaptan bunu yapar mı? Şu gemimi sağlamlaştırıyor mu arkadaşlar? Geminin içindekileri iyi bir organize eder değil mi? Delikler varsa delikleri kapatır. Arkadaşlar dışarıdan kasırga geliyor, kendi içimizde bir olalım, beraber olayım der. Gemi içindekileri kavga ettirir mi birbiriyle? Gemi içerisine kutuplaştırır mı? Sen ondansın, sen şundansın diye…”
“SANATÇILAR BİR ORADAN BİR BURADAN SOPA YEMEK ZORUNDA MI?”
“Ülkeyi karpuz gibi ikiye yarmaya çalışıyorlar. Ha iktidar yapıyor, muhalefet de bunun üzerine, benzinin üzerine ateşle gidiyor. Yangına körükle gidiyor muhalefet de… Muhalefet de kutuplaştırmaya başladı. Ana muhalefetten bahsediyorum, CHP'den bahsediyorum. Seninle misin benden misin? Sanatçılara kadar bulaştılar ya. Sanatçılar bir oradan bir buradan sopa yemek zorunda mı Allah aşkına? Bu ülkenin sanatçıları. Onlar da özgür, görüşünü söyler. Senden yana olmak zorunda da değil, ondan yana da olmak zorunda değil. Kendi hür iradesiyle görüşünü söyler kardeşim…”
“ŞİMŞEK VE YILMAZ, DAMAT DÖNEMİNİN YANLIŞLARINI DEVAM ETTİRİYORLAR”
Ekonomi ve hukukun sıkı ilişki içerisinde olduğunu dile getiren Babacan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ekonomi kurumlarında şeffaflaşma çağrısı yaptı. Babacan, “Merkez Bankası'nın derhal şeffaflaşması lazım. Ne kadar döviz alıyor ne kadar döviz satıyor bunun açıklaması lazım. Damat döneminde bir kararttılar. O döviz alıp döviz satma rakamlarını gizlemeye başladılar. Hâlâ açılmadı bakın. Yeni ekonomi yönetimi, Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek, damat döneminin yanlışlarını mecburen devam ettiriyorlar. O dönemin ayıbı ortaya çıkmasın diye karartmaya çalışıyorlar” dedi.
“BENİM ESKİ ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMSINIZ, SORUMLULUĞUNUZ MİLLETEDİR”
“Niye TÜİK'in enflasyon sepetindeki alışveriş sepetindeki peynirin, zeytinin, domatesin, biberin fiyatını açıklamıyorlar? Çünkü biliyorlar ki açıkladıkları anda o damat dönemindeki TÜİK'in rakamlarıyla oynandığı ortaya çıkacak; foyaları ortaya çıkacak. Ben açık söylüyorum, bakın Cevdet Yılmaz'a da Mehmet Şimşek'e de buradan çağrımdır: ‘Arkadaşlar benim eski çalışma arkadaşlarımsınız, siz kendinizden önceki dönemlerin yanlışlarını, ayıplarını, yalanlarını kapatmaya çalışacağım derken kendi itibarınızı yerle bir ediyorsunuz ya. Sizin sorumluluğunuz aslında bu milletedir; evet Cumhurbaşkanı sizi görevlendirmiştir ama sorumluluğunuz millete karşıdır. Önceki dönemlerin ayıbını örteceğim diye kendi itibarınıza da yazık etmeyin bu ülkenin ekonomisine de yazık etmeyin’ diye buradan çağrımdır.”
10 Nisan 2025 Perşembe 15:54
