– Ankara'da referandumun iptal edilmek istendiği de konuşuluyor…
Onun mümkün olmadığını düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ister, içinden geçirir ama yapmaz. Pişman olduğuna kesinlikle inanıyorum ama iptal edemez. Erken seçim yapar, 15 Temmuz'da…
Bir beklentimiz yok. Anketlerde görülüyor, öyle bir ihtiyacımız da yok.
İKTİDAR SARSINTIDA…
– Anketlerde size 7-8 puanda diyen de var, 20 diyen de…
Ben anketleri ciddiye alan ve imkanları ölçüsünde düzenli anket yaptıran bir siyasetçiyim. An itibarıyla 20'ye yakınız, öyle çıkıyor. İlginç olan şu; 13 puan seviyesinde sabit seçmenimiz oluşmuş, yani her şartta bize oy vereceğini söylüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi meselesinde ise işler çok daha ilginç…
– Mesela?
Çok ilginç işte… (Kahkaha atıyor ama söylemiyor) 16 yıllık hükümranlık ciddi sarsıntıda…
AİLEMDE FETÖ'CÜ YOK
– Aylardır hakkınızda bir dosya olduğu söyleniyor.
– Yok muymuş?
Kesinlikle yok… Hangi dosyaysa çıkarsınlar, çıkarmayan ahlaksızdır, şerefsizdir. Benim FETÖ'cü dosyam olması mümkün değil. Daha da ilerisini söyleyeyim; köyümde, akrabalarımda, uzak ve yakın hısımlarımın arasında FETÖ'cü yok. Bunu hangi siyasetçi güvenle söyleyebilir? Damatlarla gelinler yarışıyor.
SANDIKTA, YSK'DA ABİDİK GUBİDİK İŞLERE ASLA İZİN VERMEM
“Türkiye'nin yeni bir yola ihtiyacı var” diyerek yola çıkan Meral Akşener'e, “Bütün bu umutsuz ve hepimizi inciten gündemden onurlu bir çıkış var mı?” diye sordum. Akşener, şunları söyledi: “Biz, İYİ Parti olarak yeni bir yol ortaya koyuyoruz ve seçmene güçlü bir seçenek sunuyoruz. İYİ Parti kurulur kurulmaz Atatürk keşfedildi, kadınlar keşfedildi… En önemlisi bundan sonra siyasi dil yumuşayacak, göreceksiniz. Erkek siyasetçilerin tümü çok zorda çünkü karşılarında bir kadın var. Birbirlerine yaptıkları hakaretleri nasıl yapacaklar bana? Dönüp sadece ‘Terbiyesiz' dersem ne yapacaklar? Onurlu çıkış 2018'de ya da 2019'da demokratik usullerle yapılacak seçimlerde Türkiye'nin kaderini değiştirmek olacaktır. Bu arada şunu söyleyeyim, oy sandıklarında, YSK'da abidik gubidik işlere asla izin vermem. Kendi hakkını koruyamayan siyasetçi, vatandaşın hakkını nasıl koruyacak. Göreceksiniz demokrasiyle Türkiye bu hepimizi yoran günlerden çıkacak, Türkiye iyi olacak.”
LOZAN DEVLETİMİZİN KURULUŞ BELGESİDİR
– Öyle hızlı gelişiyor ki her şey, Kudüs, Lozan Antlaşması, belediyeler…
Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesi hem Türkiye, hem İslam dünyası açısından kabul edilebilir değil fakat tepkiler çok cılız… İktidarın tepkisi elbette çok anlaşılır, yine de farkındaysanız Trump'la ilgili tek söz çıkmadı ağızlarından… Kararı açıklayan Trump ama İsrail'e bir salvo var. Eğer İsrail'i bu konuda sorumlu tutuyorsanız, o zaman Kürecik'i kapatın. Yok eğer Trump sorumlu diyorsanız, o zaman ona göre bir tavır almanız gerek. Türkiye'nin devamlı “Eyyy” deyip, arkasını getirmemesi itibarımızı, inandırıcılığımızı yaralıyor. Şunu hatırlamakta fayda var, biz Kudüs'ten evvel neyi tartışıyorduk? Man Adası'nı, Zarrab'ın mahkemesini… Lozan'ın tartışmaya açılmasının iki motivasyonu var. Birincisi; Man Adası ve Zarrab meselesi… İkincisi ise bu arkadaşlar ‘Lozan zafer mi, hezimet mi?' diye okuya okuya geldikleri için Lozan'la ilgili bir şuur altları var. Çok sakıncalı bir durum. Lozan bizim devletimizin, ülkemizin kuruluş belgesidir. Bu tür söylemleri çok endişeyle karşılıyorum, ucu açıldığı zaman iktidar bunları toparlayacak gücü bulamaz.
EMEKLİ ENİŞTE, O KADAR PARAYI NASIL BİRİKTİRDİ
– Man Adası belgeleri için sahte dedi iktidar…
– MİT raporuna da sahte dediler…
Zarrab soruşturmasına da yalan diyorlar ama havuz medyasına baktığın zaman CIA ajanı oldu Zarrab, kripto FETÖ'cü oldu. Amerika'da ülkem adına itibarımızı zedeleyen, hepimizi rahatsız eden şeyler yaşanıyor.
– Bu bir şantaj davası mıdır size göre?
Zarrab davası, sayın Erdoğan'dan belli talepleri masaya getirecek gibi görünüyor. Bunlar arasında Kıbrıs, S-400 füze anlaşması, FETÖ'ye yönelik bir af gibi başlıklar olabilir. Türkiye'nin itibarı gidiyor asıl olarak. Oysa bu davaya konu her şey Türkiye'de halledilebilirdi.