DESTEKLEMEYE GELDİLER
Kentimizin tanınmış avukatlarından olan Anıl Acurman, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kocaeli İl Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlediği programla Milletvekili Aday Adaylığı’nı açıkladı. Daha önce CHP’de il gençlik kolları başkan yardımcılığı, Başiskele İlçe Başkan Yardımcılığı gibi görevlerde bulunan Acurman, CHP Kocaeli Milletvekili Aday Adaylığı’nı büyük bir katılımla açıkladı. Programa; CHP eski Milletvekili Hikmet Erenkaya, İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay ve il yönetim kurulu üyeleri, İl Gençlik Kolları Başkanı Emre Andız, İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya, Başiskele İlçe Başkanı İrfan Keskin, İzmit İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mehdi Kaan Günan, KSMMMO Başkanı Fikret Gökmen, Kandıra eski Belediye Başkanı Turan Sarı ile çok sayıda partili, oldukça kalabalık bir avukat grubu ve vatandaşlar katıldı.
“ALTI OK İÇİN MÜCADELE ETTİK”
Programda ilk olarak söz alan CHP İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay, başkanlığı döneminde gençlik kollarında görev yapan Anıl Acurman’a başarı dileklerini iletti. Ardından Milletvekili Aday Adaylığı konuşmasını gerçekleştiren Anıl Acurman ise şu ifadelerde bulundu: ““Sayın il başkanıma özel bir teşekkür ile konuşmama başlayacağım, 2009 yılında beni siyasetle tanıştıran tüm bu güzel dostları bana kazandıran güzel insana teşekkür benim için bir borçtur. Aileme; gözlerini kırpmadan yanımda oldukları beni bu günlere getirdikleri için şükranlarımı sunuyorum. Uzun yıllar boyunca el ele, kol kola 6 ok için mücadele ettiğimiz arkadaşlarım, kardeşlerim bugün buradalar. Biz 6 okun peşine genç yaşlarda düştük, umudumuz ve dostluklarımız da bizlerle birlikte büyüdü.”
;
“HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Bu partide bayrak astığım, sabahlara kadar meydan beklediğim, birlikte haykırdığım tüm yoldaşlarımı tekrar tekrar selamlıyorum. Bu salonda bulunan, telefonla arayarak güzel dileklerini paylaşan herkese, birlikte yürümek isteğime yasladıkları omuzları için kardeşçe teşekkür ediyorum. Dilediğince yazacağı günlere özlem duyan tüm basın emekçilerine de hoş geldiniz diyorum. Her şeyden önemlisi Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve tüm Cumhuriyet kahramanlarını da özlemle anıyorum.”
“BU KENTİN ÖZ BE ÖZ ÇOCUĞUYUM”
“Yine de “Kim bu Anıl Acurman?” diyen olursa: bu kentin öz be öz çocuğuyum ben. Devlet hastanesinde doğdum, tavlayı Belsa kafelerinde, yüzmeyi Kandıramın Cebeci-Kovanağzı sahillerinde öğrendim, ilk topumu Kozluk sokaklarında oynadım, komşunun bahçesine uzanan ellerin meyvelerle ödüllendirildiği günlerde, Kandıramın sokaklarında geçirdim yazlarımı, ilk maçıma İsmetpaşa’nın koltuksuz tribünlerinde babamın ellerinde gittim ben, yeşil siyaha aşkı işte o küçücük yaşımda öğrendim.”
“GENÇLERİN BOĞULDUĞU KENT OLDUK”
“Bu kentte öğrendim dostluğu kardeşliği, İzmit Lisesi de bizimdi, Gazisi de, kolejleri de Anadolu’su da, kavga da etsek konu İzmit olunca tektik. Türkiye’de hiçbir şehre yar olmazdı bizim gibi övünebilmek. Sefa Sirmen’i, Hikmet Erenkaya’sı, Fikret Toker’i, Metin Alan’ı, bir Avrupa kentiydi İzmit. Peki, bugün, neredeyiz. Üniversitede ders veriyorum, öğrencilerime sordum, “Neden Kocaeli’yi tercih ettiniz” İçimde ister istemez güzel yanıtlar bekleyen bu kentin bir çocuğu olarak üzüldüm çünkü; cevap tekti “Hocam puanımız tutsa Kocaeli’de işimiz ne?” gençlerin boğulduğu bir kent oldu burası.”
“GENÇLER MUTSUZ”
“Yine bir seyahatte maziyi bilen bir teyzemizle sohbet ediyoruz, İzmitli olduğumuzu öğrenince, “Yavrum kaldı mı böyle insanlar orada” deyiveriyor. İşte böyle gözüküyoruz, böyle yaşamaya mahkum ediliyor, her gün Muasır Medeniyeti geçelim tüm Türkiye gibi biz de yozlaşıyoruz. Bu ülkede 20 milyonun üzerinde genç var. Bunların yüzde 40’ı yani 8 milyonuna, mutlu musun mutsuz mu denince; mutsuzum diyor! Yüzde 34’ü yani 7-8 milyonu, gelecek umutlarını tamamen yitirmiş, yaşama tutunacak bir dal bulamıyor! 24 yaşını geçen gençlerin yüzde 72’si neredeyse 15 milyonu ‘iş bulmak zor’ diyor”
“HAYATA KÜSTÜRMÜŞLER”
“Yüzde 62’si asgari ücretli ya da daha az gelire sahip 6-7 milyon genç 600 TL’nin altında gelirle yaşıyor. Öyle küsmüşler ki hayata, yüzde 23’ü neredeyse 5 milyonu seçimlerde oy dahi kullanmıyor! Öyle sindirilmişler ki yüzde 91’i haftada en az bir kez interneti kullanırken, yüzde 92’si internet ortamındaki siyasi/sosyal etkinlere dahi katılmıyor-yazamıyor çizemiyor. 20 milyon gencimizin 17-18 milyonu baskıyı diktayı ve sansürü iliklerinde; ensesinde; cebinde; ekranında hissediyor. Ama ne olursa olsun tüm bu karanlığa rağmen bu gençlerin yüzde 50’si yaşadığı çevreyi dönüştürebileceğine inanıyor.”
“10 MİLYON GENÇ UMUT BEKLİYOR”
“10 milyondan fazla genç harekete geçmek için bir enerji, bir umut, bir dava bekliyor. Tıpkı 1919 Türkiye’sindeki gençler gibi inanıyorlar. Artık vatanlarını korumak için fikirlerini haykırmak için ataları gibi ayağa kalkıyorlar. Öyle korkutuyor ki, bunu bilen saray ve hükümet gürül gürül gelen gençlik dalgalarını büyütmeden baskın seçimler yapıyorlar. 2000 ve 2001 nesliyle gelecek 1,5 milyon genç seçmenin yüzde 70 oranında aydınlığa yürüdüğünü onlar da pek ala biliyorlar. Bu gençleri örselemek, saf dışı etmek adına yaşlarına başlarına bakmadan, utanmadan bu ayak oyunlarını yapıyorlar.”
“GENÇLİK ATEŞİ HER YERDE YANIYOR”
“Ama şunu bilmiyorlar. Artık gençlik ateşi her yerde yanıyor. Ve yıldızlar öyle ışıltılı ve ferah ki, her bir genç; Afyon Ovası’na bakan şayak kalpaklı adam gibi, mavi gözlü sarı saçlı kurt gibi, nasıl ve ne zaman geleceğini umursamadan, güzel ve özgür günlere inanıyor. Yeniden Kuvayi Milliye inancıyla, 30 yaşındaki Hasan Tahsin gibi ‘olamaz, olamaz, böyle ellerini sallaya sallaya giremezler’ diye haykırıyor. Yakup Kadri’nin dediği gibi ‘Yeniden kerpiç gibi pişmiş bir gençlik geliyor.’ O yüzdendir ki tıpkı ulu önder gibi; Artık duramayız mutlaka ileri gideceğiz, çünkü mecburuz. Mecbur olduğumuz için bu yola çıkıyoruz.”
“BİZİM GAYEMİZ FİKİRDİR”
“Bizim için bugün kazanacağımız hiçbir zafer gaye olamaz. Zafer ancak kendisinden daha büyük bir gayeyi elde etmek için belli başlı vasıtamızdır. gayemiz fikirdir. Zafer ancak bir fikri kazandıracaksa değerlidir... Her büyük mücadeleden sonra Atanın dediği gibi ‘Yeni bir alem doğmalıdır’ Yoksa başlı başına zafer boşa bir çaba olur. 24 Haziran zafer akşamımız olacaktır. o gün bu ülkede karanlık günler bitecek özgürlüğün-eşitliğin-adaletin ışığı parlayacak. Bu yeni alemde. 1919-1923 Türkiye’sinin güneşi yeniden doğacaktır. Gençlik ateşi bu şehri tutuşturacak, yıldızlar yeniden parlayacak.”