Kalkınma Bakanlığı, hazırladığı raporda 10 yılda kamu araç filosunun yüzde 32 arttığı belirtilerek, döviz kurundaki dalgalanmalar nedeniyle bazı araçların alınamadığını bildirdi.Kalkınma Bakanlığı, kamudaki araç saltanatının fotoğrafını çeken kritik bir rapor hazırladı.
Rapora göre, 2007 ila 2017 arasındaki 10 yılda kamunun araç filosu yüzde 32 oranında artışla 83 bin 40'tan 110 bin 131'e yükseldi. Raporda son dönemdeki aşırı kur artışı nedeniyle araç fiyatlarının yükseldiği, bu nedenle bütçede belirlenen limitleri aştığı için bazı araçların satın alınamadığı bildirildi.Kalkınma Bakanlığı'nın hazırladığı “Kamu kurumlarında taşıt filosu yönetimi” başlıklı rapor, kamuda yeni kurumlar kurulup personel sayısı arttıkça araç saltanatının da arttığını, “her ile üniversite projesi”nin araç saltanatını adeta zirveye çıkardığını ortaya koydu.
Rapora göre müsteşarlar, müsteşar yardımcıları, başkan ve başkan yardımları ile genel müdür ve genel müdür yardımcıları kamu taşıtlarını görev emri formu olmaksızın diledikleri gibi kullanabiliyorlar. Bürokratlar araç alımında genelde baz model yerine otomatik ve daha konforlu olanları tercih ediyor, bu da maliyetleri yükseltiyor.
SALTANATIN FOTOĞRAFI
Rapora göre, kamuda en çok taşıt genel bütçeli kurumlarda bulunuyor. 2007-2017 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde genel bütçeli kuruluş sayısı birleştirmelerle 50'den 45'e düştüğü halde bu kuruluşların sahip olduğu taşıt sayısı yüzde 31 arttı. Aynı dönemde özel bütçeli kurum sayısı 31'den 43'e çıkarken bunların taşıt sayısı yüzde 42 arttı. 10 yıllık dönemde üniversite sayısı 85'ten 110'a yükseldi, üniversitelerin taşıt sayısı yüzde 60 fazlalaştı. Son yılda taşıt stokundaki en hızlı artış panel tipi taşıtlarda yaşandı. Bu taşıtların toplam içindeki payı yüzde 6'dan yüzde 16'ya yükseldi.
Rapora göre, kamu kurumları ihale sürecinin oluşturduğu zorluklar nedeniyle taşıtları genel olarak Devlet Malzeme Ofisi (DMO) aracılığıyla satın alıyorlar. Raporda taşıtların “taşıt görev emri” olmadan kullanımının mümkün olmadığı ancak taşıt görev emrinin genellikle daire başkanı ve altı konumdaki personelinin kullanımı sırasında devreye sokulduğu ifade edilirken müsteşar, başkan ve genel müdürlerle bunların yardımcıları gibi üst düzey yöneticilerin taşıt görev emri olmadan araçları kullandıkları bildirildi.
LÜKS ARACI ALIYORLAR
Mevzuatta, “Kullanılacak taşıtların, muayyen ve standart tipte, lüks ve gösterişten uzak, memleket yollarına elverişli ucuz ve ekonomik olanlarından temin olunması şarttır'” ifadesinin olduğu ancak taşıtlar alınırken bu kurala yeterince uyulmadığı belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi:“Örneğin aynı model bir taşıtın otomatik vitesli ve alüminyum alaşımlı jantlı versiyonuyla baz modeli arasında 10 bin lira civarında fark bulunmaktadır.
Buna karşılık bazı kurumlar baz model tercih ederken, bazıları donanımlı modelleri satın alabilmektedir. Benzer durum kiralamalarda da geçerlidir. Bu nedenle mevzuatta yer alan söz konusu hususun daha açık bir şekilde ifade edilmesi ve baz modelin esas alınması uygun olacaktır.
”ÜNİVERSİTE MEZUNU ŞOFÖR KAÇIYOR
Raporda, kadrolu şoförlerin işe alımında sadece KPSS sonucu ve ehliyet sahibi olmaları şartının arandığı ancak şoförlerin sürüş ve görev aldığı şehirle ilgili tecrübesinin olmamasının taşıtların kullanımını olumsuz etkilediği belirtildi. Ayrıca son dönemde işe alınan şoförlerin büyük çoğunluğunun üniversite mezunu olduğu ve işe girdikten kısa süre sonra ayrıldığı bilgisi de raporda yer aldı.
Rapora göre, 2007 ila 2017 arasındaki 10 yılda kamunun araç filosu yüzde 32 oranında artışla 83 bin 40'tan 110 bin 131'e yükseldi. Raporda son dönemdeki aşırı kur artışı nedeniyle araç fiyatlarının yükseldiği, bu nedenle bütçede belirlenen limitleri aştığı için bazı araçların satın alınamadığı bildirildi.Kalkınma Bakanlığı'nın hazırladığı “Kamu kurumlarında taşıt filosu yönetimi” başlıklı rapor, kamuda yeni kurumlar kurulup personel sayısı arttıkça araç saltanatının da arttığını, “her ile üniversite projesi”nin araç saltanatını adeta zirveye çıkardığını ortaya koydu.
Rapora göre müsteşarlar, müsteşar yardımcıları, başkan ve başkan yardımları ile genel müdür ve genel müdür yardımcıları kamu taşıtlarını görev emri formu olmaksızın diledikleri gibi kullanabiliyorlar. Bürokratlar araç alımında genelde baz model yerine otomatik ve daha konforlu olanları tercih ediyor, bu da maliyetleri yükseltiyor.
SALTANATIN FOTOĞRAFI
Rapora göre, kamuda en çok taşıt genel bütçeli kurumlarda bulunuyor. 2007-2017 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde genel bütçeli kuruluş sayısı birleştirmelerle 50'den 45'e düştüğü halde bu kuruluşların sahip olduğu taşıt sayısı yüzde 31 arttı. Aynı dönemde özel bütçeli kurum sayısı 31'den 43'e çıkarken bunların taşıt sayısı yüzde 42 arttı. 10 yıllık dönemde üniversite sayısı 85'ten 110'a yükseldi, üniversitelerin taşıt sayısı yüzde 60 fazlalaştı. Son yılda taşıt stokundaki en hızlı artış panel tipi taşıtlarda yaşandı. Bu taşıtların toplam içindeki payı yüzde 6'dan yüzde 16'ya yükseldi.
Rapora göre, kamu kurumları ihale sürecinin oluşturduğu zorluklar nedeniyle taşıtları genel olarak Devlet Malzeme Ofisi (DMO) aracılığıyla satın alıyorlar. Raporda taşıtların “taşıt görev emri” olmadan kullanımının mümkün olmadığı ancak taşıt görev emrinin genellikle daire başkanı ve altı konumdaki personelinin kullanımı sırasında devreye sokulduğu ifade edilirken müsteşar, başkan ve genel müdürlerle bunların yardımcıları gibi üst düzey yöneticilerin taşıt görev emri olmadan araçları kullandıkları bildirildi.
LÜKS ARACI ALIYORLAR
Mevzuatta, “Kullanılacak taşıtların, muayyen ve standart tipte, lüks ve gösterişten uzak, memleket yollarına elverişli ucuz ve ekonomik olanlarından temin olunması şarttır'” ifadesinin olduğu ancak taşıtlar alınırken bu kurala yeterince uyulmadığı belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi:“Örneğin aynı model bir taşıtın otomatik vitesli ve alüminyum alaşımlı jantlı versiyonuyla baz modeli arasında 10 bin lira civarında fark bulunmaktadır.
Buna karşılık bazı kurumlar baz model tercih ederken, bazıları donanımlı modelleri satın alabilmektedir. Benzer durum kiralamalarda da geçerlidir. Bu nedenle mevzuatta yer alan söz konusu hususun daha açık bir şekilde ifade edilmesi ve baz modelin esas alınması uygun olacaktır.
”ÜNİVERSİTE MEZUNU ŞOFÖR KAÇIYOR
Raporda, kadrolu şoförlerin işe alımında sadece KPSS sonucu ve ehliyet sahibi olmaları şartının arandığı ancak şoförlerin sürüş ve görev aldığı şehirle ilgili tecrübesinin olmamasının taşıtların kullanımını olumsuz etkilediği belirtildi. Ayrıca son dönemde işe alınan şoförlerin büyük çoğunluğunun üniversite mezunu olduğu ve işe girdikten kısa süre sonra ayrıldığı bilgisi de raporda yer aldı.