İşte o açıklamanın içeriği: Çalışma hayatının temel unsurlarından biri olan asgari ücretin tespiti konusunda tüm taraflar tekliflerini, görüş ve önerilerini sundu. Herkes aynı gemide yol alıyor. İşçi olmadan işverenin, iş veren olmadan işçinin var olması mümkün değildir anlayışla hareket ederek ve 2018 yüksek enflasyon ile eriyen ücretlerinde dikkate alınarak asgari ücretin belirlenmesi gerekir.
"Asgari ücret çalışma hayatının ücret politikalarının da en alt sınırını ortaya koymakta. Bu yönüyle tüm çabaların asgari ücretle yaşayan yaklaşık 7 milyon işçinin yaşanabilir bir ücrete kavuşması en büyük arzumuz ve mücadelemiz” Taşeron firmalardan kadroya geçen işçiler geçiş sürecinden sonra bir takım sıkıntılar yaşanmaya devam etmektedir. Sıkıntıların ilkini, hiç kuşkusuz, eriyen ücretler oluşturmaktadır.
Kadroya geçirilmiş olan yaklaşık 1 milyon çalışanın ücret ve sosyal hakları, 2015 yılında Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanmış olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmektedir. 3 yıl önceden bugünün koşullarını öngörmek mümkün olamamıştır. Ülkemiz ekonomik krizle karşı karşıya kalmıştır. Yaşanmakta olan yüksek döviz, yüksek faiz ve enflasyon baskısı nedeniyle, çalışanların ücretlerinin satın alma gücünün azaldığı ve YHK kararı ile belirlenen ücret ve sosyal hakların yetersiz kaldığı görülmektedir. Çalışanlar, sebebi olmadıkları ekonomik krizin faturasını ödemek durumunda bırakılmıştır.
Bu nedenle, çalışanların ücret ve sosyal haklarının yüksek enflasyon karşısında korunması ve günün koşullarına uygun hale getirilebilmesi için yeni bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çerçevede konunun, taraflar arasında kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve protokolü yahut kamu çerçeve protokolü ile ele alınarak düzenlenmesi mümkündür. Çalışanlar enflasyona ezdirilmemeli, mağdur edilmemelidir. Bu kapsamda diğer sıkıntıyı ilave tediye sorunu, daha açık ifadeyle; ilave tediye adaletsizliği oluşturmaktadır.
İlave tediye sorunu
696 sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarına geçirilen çalışanlar, 6772 sayılı kanun kapsamında yılda 52 yevmiye tutarında ilave tediye almakta iken, yerel yönetimlerin şirketlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmakta olan işçiler -yargı iştirakleri ile oluşan teamül gereğince-, kanunun kapsamında olmadıkları gerekçesi ile ilave tediyeden yararlanamamaktadır.
Bu durum kamu kurumları ile yerel yönetim kuruluşlarında çalışan işçiler arasında ve yerel yönetim kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarında çalışan işçiler ile yerel yönetimlerin iktisadi teşekküllerinde (belediye şirketleri)çalışan işçiler arasında farklı uygulamaya sebebiyet vermektedir. Adil olmayan bu durum, özellikle yerel yönetimlerin iktisadi teşekküllerinde (belediye şirketleri)çalışanları derinden yaralamaktadır. Sorun, gerçekleştirilecek bir düzenleme ile bir an önce çözüme kavuşturulmalı, kurum, kuruluş ve iktisadi teşekküller arasında çifte standarda son verilmelidir.