Geçen haftaya 5.34’lü seviyelerden başlayan dolar/TL 5.5450’ye kadar yükseldikten sonra haftayı 5.50’nin hemen altında tamamlamıştı. TL yılbaşından bu yana gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un Türkiye ziyareti ve Suriye konusunda ABD ile tekrar karşı karşıya gelinebileceği endişeleri geçen hafta TL’yi baskı altında bırakmıştı.
Dolar 5.5397/5.5413'den euro/TL 6.3242/6.3438'den işlem görüyor. ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye Suriye’deki Kürtlere saldırması halinde Türkiye’nin ekonomik açıdan “harap” olacağını ifade ederken, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise ABD’nin Türkiye ile stratejik ortaklığa itibar etmesini beklediğini söyledi.
ABD’nin Suriye’den geri çekilmesi hakkında gece saatlerinde Twitter’da yaptığı açıklamalarda Trump, “Suriye’den son derece gecikmiş geri çekilmeye başlarken IŞİD’den geride kalanları pek çok taraftan vurmaya devam ediyoruz. Tekrar güçlenirse yakındaki bir üsten tekrar saldırırız. Kürtleri vuracak olursa Türkiye ekonomik olarak harap olur. 20 mil güvenli bölge oluşturacak olurlarsa…” dedi.
Öte yandan Türkiye ve ABD arasında Suriye’deki gelişmeler, terörle mücadele ve konsolosluk konularında temaslarda bulunmak üzere 5 Şubat’ta bir Türk heyetinin ABD’ye gideceği belirtildi.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Başta Çin olmak üzere küresel büyüme endişeleri ve ticaret savaşları global risk iştahını zayıflatmış durumda. Buna Türkiye’ye özgü seçim öncesi riskler ve ABD ile ilişkiler eklenmesiyle TL’de baskının süreceğini düşünüyoruz” dedi ve ekledi:
“Yıla 5.30’lu seviyelerde başlayan dolar/TL bugünlerde 5.50’li seviyelerde seyrediyor. Yukarıda 5.65 seviyesi önemli. Bu seviyenin üzerindeki kapanışlar yükseliş eğilimini kuvvetlendirebilir. Şu an belirgin riskler olsa da henüz bu seviyelerin kısa sürede test edileceğini öngörmüyoruz. TCMB’nin bu haftaki faiz kararındaki söylemler piyasalarda yakından takip edilecek belirleyici olacaktır.”
Geçen hafta piyasalarda seçim öncesi kamu harcamalarının artacağı endişeleriyle mali diplin tedirginliği ve jeopolitik risklerin baskısı hissedilmişti.
Bugün iç piyasada Kasım ayı sanayi üretimi verileri takip edilirken yarın Hazine ihaleleri, Aralık ayı bütçe gerçekleşmeleri ve Ekim dönemi işsizlik verileri takip edilecek. Bankacılara göre bu haftanın en önemli gündem maddesi ise Merkez Bankası’nın 16 Ocak’ta açıklayacağı faiz kararı olacak.
Tüketici enflasyonunun 2018 yılını yüzde 20.3’e gerileyerek tamamlamasının ardından enflasyondaki düşüş karşısında TCMB’nin izleyeceği para politikası izleniyor.
Reuters’ın 21 kurumun katılımı ile yaptığı ankete göre sonucu 16 Ocak’ta açıklanacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinin sabit tutulması bekleniyor.
Ankete katılan 21 kurumun 19’u yüzde 24 seviyesindeki bir hafta vadeli repo faizinde değişiklik beklemezken, bir katılımcı 50 baz puan, bir katılımcı ise 150 baz puanlık indirim bekliyor.
Tahvil-bono piyasasında ise 10 yıllık gösterge tahvilde bileşik faiz Cuma günü spot kapanışta ortalama yüzde 16.59, valörde son işlemde yüzde 16.67 seviyesindeydi.
İki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi ise Cuma günü spot kapanışta ortalama yüzde 18.98, valörde son işlemde yüzde 18.94 seviyesindeydi.