TÜRKİYE YEREL YÖNETİMLERDE BİR DEĞİŞİME İHTİYAÇ DUYUYOR
Yaklaşmakta olan yerel seçimler sebebiyle bazı arkadaşların dehşete kapıldıklarını görmek güç değil. Bazılarının içerisinde bulunduğu psikolojik korku hali, çeşitli siyasi açıklamaları da beraberinde getiriyor. Bunun son örneği bir iktidar milletvekilinin yaptığı açıklamadır. Diyor ki sayın vekil: “Kazanamazsak tüccarlar kaybedecek, başörtülüler caddelerde yürüyemeyecek, esnaflar huzurlu olmayacak, silahlı çeteler yine şehirde peydahlanacak, esnaf yine ikinci vergiye tabi olacak.” Bu ne tedirginlik, ne telaş? Adama demezler mi 16 yıldır sen Ankara da ne iş yaptın? Anayasal ve idari güvenceleri oluşturmadın mı? Yoksa ihale peşinde mi koştun? Sen bilmiyor musun milletvekilliği yan gelip yatma yeri değildir. İşini düzgün yapsaydın da milleti şimdi tehdit etmeseydin.
Bu seçimi kaybedeceklerini görüyorlar. Evet, tüccarlar zaten kaybediyor. Her gün iflas dalgasına katılan konkordato ilan eden şirket sayısı hızla çoğalıyor. Yeni işsiz sayısı 1 milyonu bulmak üzere. AK Parti iktidarında vergi rekoru kırıldı. Parayı Lidyalılar, Verginin vergisini Akpartililer buldu. Direk veya dolaylı vergilerle yasalaşmış ve çeşitlendirilmiş hepimizi boğan bir sistem. Yani korkuttuğunuz şey bile sizin eseriniz. Bu bir yerel seçim, yerel meseleler ile alakalı..Yerel yönetici seçimi yapacağız; iktidar değişikliği değil. Bakınız 1989'da ANAP yerel seçimleri kaybetti, sonucunda kıyamet kopmadı. AK Parti korku ile seçmenini elinde tutmak istiyor; fakat korkunun ecele faydası yok. Türkiye, yerel yönetimlerde bir değişime tazelenmeye ihtiyaç duyuyor. Bunu kimse görmezden gelemez.
İÇLER ACISI TABLO: TÜRKİYE'NİN 10 YEARS CHALLENGE
Sosyal medyada yeni bir akım başladı, gençler #10yearschallenge etiketi ile 10 yıl önceki ve şimdiki fotoğraflarını koyup paylaşım yapıyorlar. Biz de bu akıma katılarak, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu durumu daha net ifade etmek için; Türkiye'nin #10yearschallenge'ını yaptık. Ortaya içler acısı bir tablo çıktı. Türkiye’nin geldiği hazin durumu anlayabilmek için 2009 Türkiye’si ile 2019 Türkiye'sinin fotoğrafını birlikte inceleyelim.
• DIŞ BORÇ 2009 yılında 276 Milyar Dolar (brüt) — 2019 yılında 457 Milyar Dolar (brüt)
Görüldüğü üzere 10 yılda Türkiye birçok bakımdan daha da geriye gitmiş durumda. Temennimiz 2029 Türkiye'sinin 2019 Türkiye’sinden daha müreffeh ve yaşanılabilir olmasıdır. Kocaeli’mizde de var olan siyasal ekonomik ve sosyal enerji, sağlıklı ve yerinde bir kullanım olmadığından; zaman, emek, insan ve en önemlisi umudun kaybına neden olmaktadır. Mutlu bir azınlığın amacına hizmet etmektedir.
SEÇİMLER BİZLERİ KUTUPLAŞTIRMAMALI
Bizler toplumsal birlikteliğe muhtacız. Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıran en büyük özelliği kardeşlik, birliktelik duygusu arttıkça bütün sıkıntılara göğüs gerebilmesidir. O yüzden, en tepeden, cumhurbaşkanından başlayarak vatandaşa kadar kutuplaşmadan uzak durmalıyız. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanının, önceleri aralarında gerginlik olan sanatçı Sayın Fazıl SAY ile biraraya gelmesini takdirediyoruz. Cumhurbaşkanımızın kendisinden benzer davranışlarla örnek olmasını bekliyoruz. Zira sırada bekleyen çok kişi bulunmaktadır. Ama kendisine meşru, helal olan bir davranışı başkasına gayri meşru haram görmemesini de beklemiyoruz. Ortak yanlarımızı bulmaya çalışmalı, gücümüzü arttırmalıyız. Düşmanın sınırdan girmesine gerek yok. Birlikteliğimiz bozulunca zaten düşman bizi ele geçirmiş demektir. Saygıyla sevgiyle dolu bir yaşam ve gerginlikten uzak bir seçim dönemi geçirmemizi temenni ediyorum. Seçimlerin Türkiye’mize, Kocaeli’mize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.