İşte o açıklamanın içeriği: “Kocaeli Manav Türkleri Platformu “Temsilde Adalet” sloganı ile çıkmış olduğumuz bu yolda, yerel kültürün dokusu ve temsilcisi olan bizler kentte birlik, beraberlik, ve tek ses olma adına kurulmuş, kapılarını herkese açmış bir platformdur
Kent olmayı çok iyi başarabilmiş bizler, asla ve asla etnik milliyetçilik gütmedik. Ancak Kocaeli’nin temsil dengelerinde bir adaletsizliğin söz konusu olduğunu, seçimlerde büyük destek veren yüksek oyların belirli bölgelerden çıkmasına karşın temsilde adaletin sağlanması noktasında sıkıntı olduğunu, bunun sağlanması gerektiğini ve ancak bu şekilde adaletin sağlanabileceğini geçmiş seçimlerde dilimiz döndüğünce ifade etmeye çalıştık.
Sanırız ki; biz kendimizi ya ifade edemedik ya da siyasi partiler bizi anlamak istemediler. Bütün bu ifadelere ve çığlığımıza rağmen Akparti 24 Haziran 2018 Genel seçimlerinde Türkiye’ mizin mozaği olan etnik kökene sahip her etnik kökenden toplumun temsil edilebileceği bireyleri milletvekili listerinde yer vermesine rağmen, bizler; yani bu kentin yerli unsurları bizler yine dış kapının dış mandalı olduk. Milletvekili listelerinde bu kentin yerli unsurları olarak yer bulamadık.
Bu sefer dikkate alınmadık, önümüzde 31 Mart 2018 tarihinde yerel seçimler var düstürü ile sineye çekilen yaklaşımla beklemeye başladık. Nitekim seçim sürecine girildiğinde, yine temsilde adalet, bizler de bu kentin unsuruyuz, bizleri yok sayamazsınız diyerek, belediye başkanlğı aday adaylığı sürecinde, kentin, bölgenin, halkın neler düşündüğünü iyi analiz edilerek, aday adaylarının da bu yönde değerlendirilmeleri talebinde bulunduk.
Nihayetinde bu seçimlerde de yine halk dinlenmedi, yine bizler dikkate alınmadık ve varlığımızdan bir haber olan siyasi otorite kendi kararını vererek bizleri yine yok olarak atamış oldu. Bu çırpınışlar bu haykırışlar bugünler için değildir. Bu dava Ali, Veli, Yener, Şener, Ahmet, Mehmet davası değildir. Bu dava bizlerin, bu kentin yerli unsurlarının varlık davasıdır, var olma davasıdır. Bu dava; bakmaya bile kıyamadığımız, hayatımızı kendilerilerine adadığımız, bizlerin yarını olan, gözbebeklerimiz, canlarımız, ciğerparelerimiz olan evlatlarımız yani yarınlarımız içindir.
Bugün sadece seçen olan bizlerin, seçilen olmaması kadar acı bir gerçek yoktur. Bu kentte seçilen olma hakkımız yok mudur? Böyle gelmiş, böyle gider demek gibi bir lüksümüz de yoktur. Biz artık yoğurt yapmak istemiyoruz. Bütün bu gelişmeler neticesinde bu kentin her bir ilçesinde yaşayan, özellikle İzmit’in yerel kültür değeri olan bizler, bu kentin yerli unsurları olarak, bu seçimde en önemli kriterin bizim açımızdan İzmit’in öz değerleri olacağını bir kez daha ifade ederiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Bakanın açıklamalarındaki çelişki!
Özdağ, Erdoğan'ı iktidarda tutan kişiyi açıkladı!
Derince’de bu kez yeni bir heyecan yaşanıyor
Başkan Büyükakın güne esnafla kahvaltı yaparak başladı
