Başta ABD olmak üzere, küresel güçlerin ülkemize yönelik taraflı politikaları kabul edilemez. Bu muamelelerle karşılaşmamak için, Erbakan hocamız gibi “Banane Amerika dan” ilkesi ile hareket etmek gerekir. Kocaeli 81 il teşkilatı içinde 1. Teşkilat olmazsa ben bu işi yapmam il başkanlığını bırakırım. Biz 40 yıldır bu davaya baş koymuşuz, bu uğurda hapislerde yatmışız. Bizim başımız milli görüşçü başıdır, soğan başı değildir. Öyle kolaylıkla düşeceğini sananlar yanılıyorlar. Şeklinde konuştuktan sonra, sözlerine şu şekilde devam etti.
“Bildiğiniz gibi, Kartepe’ nin Sarımeşe köyünde mezarı bulunan hergeleci(at çobanı) İbrahim pehlivan vardır. Kendisi Paris de dünya şampiyonu olan, Saray Başpehlivanı Kara Ahmed’ in de hocasıdır. Kendisi 73 yaşına geldiğinde Kara Ahmed ona hadsizlik edip, kendisi ile güreşmiştir. İbrahim pehlivan bu güreşte dünya şampiyonu öğrencisini yere çalıp, üç kaburgasını kırmıştır. İşte Mehmet Aras siyasetin hergeleci İbrahim pehlivanıdır. “
Sungur, konuşması esnasında teşkilatın değişik kademelerinden görevlileri tek tek ayağa kaldırarak, çalışmalar hakkında bilgi istedi. Çayırova ve Dilovası ilçe teşkilatlarına özellikle teşekkür eden sungur, bu ilçelerin çalışmaları takdir ettiğini söyledi. Kendisinin bir genel merkez görevlisi olarak dört ayda, 15,500 km yol kat ederek tüm Türkiye de çalışmalara dahil olduğunu ifade eden sungur, bütün genel merkez görevlileri ülkemiz için yurdun dört bir yanında çalışmaktadır, bütün gayemiz bizden sonraki nesillere daha güçlü ve güzel bir ülke bırakmaktır. Öldüğümüz de arkamızdan Allah onlardan razı olsun denilirse, bu her şeye değecektir. Milli görüşçü işini, aşını, eşini, ailesini ardında bırakarak yeniden büyük Türkiye idealine koşan kişidir dedi.
Sözlerine eski devlet bakanı Süleyman Arif Emre den duyduğu bir anı ile son veren sungur, Süleyman Arif Emre’ nin ağzından şunları aktardı;“Milli Nizam partimizin kuruluşu esnasında Erbakan hocamız ile bütün yurdu dolaşıyor, teşkilat kurmaya çabalıyorduk. O yıllarda birçok yerde konaklama hizmeti veren işletmeler yoktu. Gittiğimiz pek çok yerde tanıdık kimsede bulunmadığı için, yatsı namazından sonra cemaat dışarı çıkınca camide uykuya çekilip, sabah olunca yine çalışmalara kaldığımız yerden devam ediyorduk. İşte milli görüş bu günlere böyle geldi. Bugün bu salonlar o günkü çalışmalar sayesinde dolabiliyor.”