03 Ağustos 2019 19:39
TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve Deloitte Türkiye tarafından önceki gün Ege Genç İnsanları Derneği (EGİAD) Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi olan ve İzmir Kemeraltı Çarşısı'nda bulunan eski Portekiz Sinagogu'nun tarihi atmosferinde düzenlenen “Aile Şirketlerinde İyi Yönetim Uygulamaları” konulu toplantıda bir araya gelen aile şirketleri liderleri ile gelecek nesil yöneticileri, aile şirketlerinin kurumsallaşma yolculuğunda ardıl planlama, çeviklik ve inovasyon, nesiller arası iletişim ve sosyal girişimcilik konu başlıklarında deneyim ve bilgi alışverişinde bulundular.
Panel formatındaki toplantının oturum yöneticiliğini Deloitte Private Türkiye Program Lideri Ali Çiçekli üstlenirken; konuşmacılar arasında, Lila Group Genel Müdürü Alp Öğücü, Arkas Holding Başkan Yardımcısı Bernard Arkas, Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci yer aldı.
Etkinliğin hoş geldiniz konuşmasını gerçekleştiren TAİDER İl Temsilciliklerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Urhan; “TAİDER kuruluşunun 7. yılında Türkiye’yi kucaklayan bir dernek olmayı başarmış durumda. Özellikle İl temsilciliği yapılanmalarımızla Türkiye’nin dört bir yanındaki üyelerimize daha yakından temas ediyoruz. Ülkemiz aile işletmeleri için bir şemsiye platform olarak; organize sanayi bölgeleri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları gibi ortak paydada buluştuğumuz kurum ve kuruluşlarla iş birliklerimizi güçlendiriyoruz. Deloitte Türkiye iş birliğinde gerçekleşen bu etkinliğimize olan yoğun ilgi ve yüksek katılım ne kadar faydalı bir iş yaptığımızı gösteriyor. Bugün konuşmacılarımız, tüm samimiyetleri ile aile şirketlerinde uyguladıkları başarılı süreçlerden bahsettiler. Katılımcılarımız için verimli bir toplantı olduğuna inanıyor, başta konuk konuşmacılarımız olmak üzere, iş birliği için Deloitte Türkiye’ye, etkinliğimiz için bu kültürel mekânı kullanımımıza tahsis eden EGİAD’a ve tüm katılımcılarımıza gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.
TAİDER İzmir İl Temsilcisi Gülçağ Gençer; “Ülke ekonomimizin can damarı olan aile şirketlerinin güçlenmesi ve sürdürülebilirliği konusunda bilgi paylaşımının önemine inanarak oluşturduğumuz bu toplantı formatı, aile şirketi sahipleri ve gelecek nesil üyelerinden oldukça ilgi görüyor. Türkiye genelinde 187 aile şirketi, 621 aile üyesinden oluşan Derneğimizin Ankara, Bursa, İstanbul ve İzmir il temsilciliklerinde farkındalık ve bilgilendirme toplantılarımıza devam etmekteyiz. Aydın, Denizli, İzmir ve Manisa illerini kapsayan İzmir İl Temsilciliği olarak 80 üye aile şirketi olmak üzere, 130’u gelecek nesil 278 aile üyesine ulaşmış durumdayız. İl temsilciliği bünyesinde ise ‘aileler buluşması, Akademi eğitimleri, sanat etkinlikleri, paneller’ gerçekleştiriyoruz. Bugünkü panelimizi ise İzmir’de 150’dan fazla katılımcıyla gerçekleştirmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle daha fazla aile şirketi sahibine dokunacağımıza inanıyorum.” dedi.
Panelin oturum yöneticiliğini üstlenen Deloitte Private Türkiye Lideri Ali Çiçekli; Deloitte Private, Deloitte bünyesinde hayata geçirilmiş başta aile şirketleri olmak üzere, halka açık ve çok uluslu firmaların haricindeki firmaların ihtiyaçlarına odaklanan bir programdır. Deloitte Private olarak hayata geçirdiğimiz inisiyatiflerden başlıcaları; uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde iyi yönetimin ne olduğunu ortaya koymak ve Türk firmalarının bu alandaki farkındalıklarını arttırarak kurumsallaşma süreçlerine katkıda bulunmak üzere başlattığımız ve bu sene ikincisini hayata geçirdiğimiz Best Managed Companies programı, üç ayda bir düzenlediğimiz ve aile şirketlerinin liderleriyle gelecek nesil yöneticilerini buluşturduğumuz Next Generation Talks etkinlikleri, İyi Yönetim Seminerleri ve her çeyrek yayınladığımız Family Business Review dergimizdir. İzmirli iş insanlarıyla bir araya gelmemize katkı sağlayan TAİDER’e, profesyonel bakış açılarını ve şahsi tecrübelerini bizimle ve gelecek nesil yöneticileriyle paylaşan TAİDER üyesi değerli konuşmacılarımıza ve tüm konuklarımıza teşekkürlerimi sunarım.” dedi.
Aile şirketlerinde nesiller arası farklılıkları değerlendiren Lila Group CEO’su Alp Öğücü “Lila’da şu anda ben dördüncü kuşağı temsil ediyorum. Yönetim Kurulumuzda hem X kuşağından hem Y kuşağından üyelerimiz var. Elbette zaman zaman anlaşmazlıklar oluyor; çok doğal bir süreç bu… Mevcut teknolojiyi en ince detayına kadar paylaşarak bir noktada uzlaşma sağlıyoruz. Çünkü X Kuşağı’nın bir diğer özelliği de Y Kuşağı gibi sorgulayıcı olması. Diğer yandan daha önce de ilettiğim gibi risk alma konusunda Y Kuşağı kadar esnek ya da tabiri caizse gözü kara değiller. Fakat yapmak istediğiniz işin, sebebini, olmazsa neler olabileceğini, hangi noktalarda avantaj sağlayacağını, hedeflerinizi ve sonuçlarını detaylı bir şekilde açıkladığınız takdirde ortada bir sorun kalmıyor. Tanık olduğumuz iç girişimcilik örnekleri de aslında tam da bu uzlaşma anlarında doğuyor ve sağlıklı temeller üzerinde yükseliyor. Lila Group bünyesinde ben bunun çok güzel bir örneğini yaşadım.” dedi.
1902 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Arkas Holding Başkan Yardımcısı Bernard Arkas “Türkiye ekonomisinin lokomotifi diğer ülkelerde de olduğu gibi aile şirketleridir. Aile şirketlerinin güçlü ve sürdürülebilir büyümesinin sağlanması ile ülke refahının artmasının doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Arkas olarak 1990 sonlarında birkaç önemli kararı birden verdik. Bunlardan ilki kurumsallaşma idi. Kurumsallaşmanın gereği olarak holdingi kurduk. 2007 yılında ailemizde gelecek nesillere yardımcı olabilmek, onların sorun yaşamasına engel olmak için ‘Arkas Aile Anayasası’nı hazırladık. Aile olarak inandığımız doğru planlama süreci, yeni nesil aile ferdi çalışmaya başlayınca oluşmaya başlar. Böylece mesleki know-how, eğitim ve zamanla artan sorumluluklar kademeli bir plan dahilinde gelecek nesile aktarılıyor. Bugün geldiğimiz noktayı incelediğimde, babamın önderliğinde hep beraber doğru karar verebilen ve uygulayan bir grup oluşturduk
Arzum A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı: “Sadece aile şirketleri değil, tüm şirketler içeriden doğacak olan problemlerle sıkıntıya girebilirler. Bu tip durumlarda, benzer sıkıntıları başka şirketler de geçmiş dönemlerde yaşadıkları için konuya hâkim danışmanlara gidebilirler. İş modelinde dış kaynak kullanımına daima açık olmalılar.” dedi.
İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci ise “İnci Ailesi olarak aile, iş ve ortalık şapkalarını sorunsuz dengeleyebileceğimiz bir aile anayasası oluşturmak ilk adımımız oldu. Bu şapkaları birbirine karıştırmadan aile konularını ailede, iş konularını işte çözmeye özen gösterdik. Kurucumuz babam Cevdet İnci’nin vefatından sonra yönetimde aktif rol oynayan 5 kız kardeş olarak İnci Grubu’nu güçlü kurumsal bir yapıyla geleceğe taşımak en önemli önceliğimiz oldu. 1995’te başlayan Aile Anayasası çalışmalarını 3. nesil ile 2007’de revize ettik. Daha sonra şirket kurumsallaşmasında gerekli adımları atarak ortaklık sözleşmelerini ve şirket sözleşmelerini ele aldık. Son olarak bu 3 dokümanı birbiriyle uyumlu hale getirerek hizalanmayı sağladık. Böylece tüm alanlarda oluşabilecek problemlere öngörebildiğimiz kadarıyla önlem almış olduk. Bu sağlam temellerle inşa ettiğimiz sistemimizle başkanlık görevini 2015 sonunda 2. nesilden 3. nesile devri gerçekleştirdik. 2. nesilde görev süresinin 3 yıl ile limitli olması, dinamik olmayı, gelecek ve devir planlanmasını otomatik olarak beraberinde getirdi.” dedi.