BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Deprem paraları amaç dışı kullanılmış

Türkiye’yi yasa boğan, 17 Ağustos Depremi’nin 20’nci yıldönümünde, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Gökçe, yapı stokunda depremi güvenli hale getirmek için toplanan 60 milyar liranın amaç dışı kullanıldığı iddiasında bulunarak, ”Depremlerin yıkıcı ve acı sonuçları da kullanılarak yeni bir rant düzeni oluşturuldu. İstanbul başta olmak üzere var olan yapı stokunu güvenli bir hale getirmek yerine tüm yaşam alanları inşaatlarla dolduruldu“ dedi. 

16 Ağustos 2019 23:36
Deprem paraları amaç dışı kullanılmış

Ülke tarihimizin en büyük ve sonuçları itibariyle en acı depremlerinden biri olan 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 20 yıl geçti. Deprem sonrasında yapıların yüzde 25'i kullanılamaz hale geldi. 17 milyar dolardan fazla ekonomik kayıp ortaya çıktı. Gökçe, tarihimizin en acı depreminin 20. yılında ‘deprem gerçekleri' hakkında yazılı açıklamada bulundu.
 
Gökçe 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin ardından birçok deprem yaşandığını ve her depremin sonrasında ortaya çıkan acıları unutmadıklarını anlattı. Doğal afetlerin meydana geldiği bölgelerde altyapı ve ekonomik düzeninin bozulmasının yanında ciddi sorunlar çıktığını da anlatan Gökçe, “17 Ağustos Depremi sonrasında karşılaştığımız; can kaybı, yaralanma, ekonomik kayıplar, psikolojik sorunlar, bulaşıcı ve salgın hastalıklar, pazar kaybı, üretim ve gelir kaybı, işsizlik ve planlanan yatırımların gecikmesi gibi önemli sonuçlardan depremin sadece doğal bir afet olmadığının kanıtıdır“ dedi.
 
Gökçe, bir milyondan fazla insanın ise evsiz kaldığını belirterek, aradan geçen 20 yıl içinde, yapı stoklarının güvenilirliğinin tam anlamıyla gerçekleşmediğini aktardı. Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğuna değinen Gökçe,“100 yıl içerisinde oluşan depremlerde 110 bin insanımız yaşamını yitirmiş, 700 bin yapımız yerle bir olmuştur. Çok sayıda insanımız yaralanmış ve milyarlarca dolar ekonomik kayıp ortaya çıkmıştır“ açıklamasında bulundu.
 
“SORUN DEPREMİN KENDİSİ DEĞİL RANTA DAYALI UYGULANAN POLİTİKALAR…“
 
Kaçak yapılaşmanın depremde önemli bir rol oynadığına değinen Gökçe, “Kaçak yapılaşmanın olağan sayıldığı ülkemizde, ağır hasarlı binaların arasında devlet daireleri, hastane, okul ve köprülerin de bulunması; sorunun sadece bir imar sorunu olmadığını göstermektedir. Sorun, depremin kendisi değil ranta dayalı uygulanan politikaların doğurmuş olduğu sonuçlardır” ifadelerini kullandı.
 
Deprem sonrası, depreme hazırlanmak amacıyla her şeye yeni vergiler getirildiğini ve bazı vergilerin ise kalıcı hale geldiğini ifade eden Gökçe, “1999-2003 yılları arasında İstanbul İl Afet Merkez Kurulu tarafından 493 çadır kurulacak yer ve toplama alanı belirlendi. Bu alanların yetersiz olduğu bilinmesine rağmen 4'te 3'ü alışveriş merkezi (AVM) ve gökdelenlere dönüştürüldü. Depremlerin yıkıcı ve acı sonuçları da kullanılarak yeni bir rant düzeni oluşturuldu. İstanbul başta olmak üzere var olan yapı stokunu güvenli bir hale getirmek yerine tüm yaşam alanları inşaatlarla dolduruldu. Yapı stokunu deprem güvenli hale getirmek için toplanan 60 milyar lira da amaç dışı kullanıldı” şeklinde konuştu.
 
“ÜLKE TOPRAKLARI TOKİ'YE TESLİM EDİLDİ“
 
Avrupa'ya uyum yasaları çerçevesinde çıkarılmış olan Kamu İhale Yasası ve Sözleşme Hükümleri ile ilgili kararlarda şeffaflığı sağlamak ve saydam bir ihale düzeni oluşturulmasına ilişkin önemli yasalara değinen Gökçe, bu yasaların sürekli olarak değiştirildiğin ileri sürerek sözlerine şöyle devam etti: “Dağlar taşlar, açıkçası tüm ülke toprakları TOKİ' ye teslim edildi. TOKİ'de istediği gibi planlar yapıp uygulamaya koyarak İstanbul gibi kentler başta olmak üzere yaşanmaz kent parçalarının oluşmasının öncülüğünü yaptı. Ülke topraklarımız inşaat sektörünün birer arazisine dönüştü. Deprem Afeti ve diğer afetler yok sayıldı” dedi.
 
“İNŞAAT YAP DA NASIL YAPARSAN YAP ANLAYIŞI HAKİM”
 
Sözlerine devam eden Gökçe, imar barışı adı altında getirilen afların depremde birçok yapının yıkılacağının işareti olduğunu belirterek, “İnşaat yap da nasıl yaparsan yap anlayışı inşaat sektörüne hakim oldu. İmar barışı adı altında getirilen af, Kartal'da üç katı kaçak olarak yapılan ve kendi kendisine yıkılan Yeşilyurt Apartmanı gibi birçok yapının depremde yıkılacağının açık bir işareti olmuştur. Deprem güvenliği yapı sahiplerinin beyanına teslim edildi. Bilim, bilgi ve mühendislik yok sayıldı. Yapı stokunun güvenli bir hale getirilmesi gerekirken, imar affı ile kaçak yapı yapanların ödüllendirilmesi sağlandı” diye konuştu.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.