Ekonomideki küçülme elektrik üretim şirketlerini vurdu. Arz ve talep arasındaki dengesizlik nedeniyle yatırımcılar piyasadan çekilmeye başladı. SÖZCÜ'nün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, Ocak 2013'ten Ekim 2019'a kadar geçen dönemde bin 273 elektrik enerjisi üreten anonim şirket kapısına kilit vurdu. Son iki yıldır, kapanan tüm anonim şirketler arasında ilk sırada yer alan enerji sektöründe adeta yaprak dökümü yaşanıyor.
HESAP ŞAŞTI
2013 yılında 56 şirket kapanırken, bu rakam toplam kapanan şirketler içerisinde yüzde 3'lük orana denk geliyordu. 2018 yılında kapanan elektrik üretim şirketi 364'e yükselirken, genel oran içindeki pay yüzde 14.94'e çıktı. 2019 yılının ilk 10 ayında ise 289 elektrik üreticisi faaliyetini sonlandırdı. Sektörün plansız büyüdüğüne işaret eden enerji politikaları uzmanı Necdet Pamir, “Konunun uzmanı olmayan çok sayıda girişimci yüksek kazanç beklentisiyle sektöre girdi. Arz ve talep dengesi bozuldu” dedi.
Geçmişte yapılan talep tahminlerinin sektörü cazip kılmak için şişirildiğini ifade eden Pamir, “Eş-dost girsin, para kazansın hesabı şaştı. Talepten fazla üretim olunca firmalar zarar etmeye başladı” dedi. TMMOB Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz ise başta güneş enerjisini kullanarak lisansız elektrik üretimi yapmak üzere son yıllarda çok şirket kurulduğuna dikkat çekti.
YABANCI DA KAÇIYOR
Türkyılmaz, “Dağıtım şirketleri, kendileri de üretim yaptığı için küçük üreticilerden alım yapmak istemedi. Hesapsız kitapsız açılan şirketler de kapısına kilit vurmaya başladı” ifadelerini kullandı. Bütün sorunların talep tahminlerindeki hatadan kaynaklandığını kaydeden Türkyılmaz, “Yıllarca uyardık ama dinletemedik. Alışveriş merkezleri ve Suriyeli sığınmacıların ki dışında talep artışı yok. Gelinen noktada yabancılar hisse satıp pazardan çıkıyor, yerliler de faaliyetlerini sonlandırıyor” dedi. Ekonomideki küçülme, sanayideki daralma ve zamlar nedeniyle tüketimin azalması durumunda sektörden çıkışın süreceğini ifade eden Türkyılmaz şunları söyledi: “Elektrik, doğalgaz gibi enerji kaynaklarının nihai tüketiciye yeterli, kesintisiz ve ödenebilir koşullarda sunulması gerekiyor. Bunun için enerji yatırımlarının; tüketiciye, çevreye ve ekonomiye gereksiz yükler getirmeyecek şekilde yapılması lazım. Birçok şirketin kâr hırsına terk edilmiş bu düzensiz ve plansız yapı değişmezse, bedeli halkın sırtına yüklenmeye devam edecek.”
ELEKTRİK ÜRETİMİ AZALDI
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun geçtiğimiz günlerde yayınladığı ‘Elektrik Piyasası Sektör Raporu'na göre, lisanslı elektrik üretimi Temmuz 2019'da geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 3.41 azalarak 27 milyon 519 bin 126 megavatsaate geriledi. Lisanslı elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 22'si barajlı hidroelektrik, yüzde 22'si doğalgaz, yüzde 21'i ithal kömür santrallerinden sağlanıyor. Bu kaynakları linyit, rüzgar, akarsu, jeotermal, taş kömürü, biyokütle, asfaltit, fuel-oil ve güneş enerjisi santralleri izledi. Temmuz sonu itibarıyla Türkiye'nin lisanslı elektrikte kurulu gücü ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.82 artışla 84 bin 577 megavata çıktı. Kurulu gücün yüzde 31'i doğal gaz çevrim santralleri, yüzde 24.3'ü barajlı hidroelektrik, yüzde 11.9'u da linyit santrallerinden oluştu. Kurulu kapasitenin geriye kalanını diğer enerji kaynaklarından elektrik üreten tesisler oluşturdu.
Bakan Anıtkabir'deki saygısızlığı izah edemedi!
Gölcük Belediyesi çocuklara eğlenceli bir gün yaşatacak
Körfez Ticaret Odası 25 yaşında
