Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, yüksek hızlı trene yapılan yüzde 300’ün üzerindeki zamların gerekçesini yazdı. “İşin aslını öğrenmek için yıllarca TCDD'de görev yapmış, hızlı trenin mimarlarından biriyle görüştüm” diye yazan Deniz Zeynek, görüşmeyi köşesine taşıyıp, “TCDD'nin çözüm formülü biraz ‘trenleri artıramıyoruz, yolcuları azaltalım’ olmuş” diye yazdı.
Deniz Zeyrek’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Malumu-nuz, TCDD hızlı tren abonelik kartlarına trenden daha hızlı bir zam yaptı. Artık Ankara'dan Polatlı'ya günübirlik gidip gelenler ayda 220 TL yerine 877 TL ödeyecek. Ankara'dan Eskişehir'e ya da Konya'ya gidenler de 480 lira yerine bin 687 TL ödeyecek. Polatlı-Eskişehir abonmanı da 352 TL'den bin 260 TL'ye çıktı. İstanbul abonmanını tahmin etmişsinizdir zaten: 2 bin 100 TL'ydi, 3 bin 847 TL oldu.
Sayıştay'a sorarsanız, TCDD zaten yüzde 10 olması gereken kârlılığın çok üzerinde kâr edeceği fiyatlar uyguluyordu.
TCDD'ye sorarsanız abonmanlar toplam yolcular içinde yüzde 5. Ayrıca indirimli mevcut fiyatlar gerçekçi değildi, güncellenmeliydi. Normal yolcu 18 liraya giderken abonmanı olan 4 liraya gitmesin.
İşin aslını öğrenmek için yıllarca TCDD'de görev yapmış, hızlı trenin mimarlarından biriyle görüştüm.
Nedir bu zammın sırrı?” dedim.
“Biliyorum ama her şeyi söylemek doğru olmaz” diye güldü.
Kendisini ele vermeyeceğimi söyledim.
Çok ısrar edince anlattı:
“Biz Yüksek Hızlı Tren'le yakın iller arasındaki göçün de bitmesini vaat etmiştik. Konyalı öğrenci Ankara'ya, Ankaralı öğrenci Eskişehir'e rahat rahat gidip gelsin istemiştik. İsviçre'deki gibi Konya'da yaşayanların Ankara'da çalışması mümkün olsun demiştik.”
Anlattıklarından anladığım, abonman fiyatları bu hedefe göre belirlenmiş. “Bilet parası kiraya göre düşük olsun ki insanlar taşınmaya ihtiyaç duymasın” denilmiş.
“Peki ne oldu da böyle oldu?”
Yanıtı çok net oldu.
“Yeni yönetim önceliği değiştirdi. Artan talebi karşılayamayınca fiyatlara yüklendi.”
“Siz olsaydınız nasıl çözerdiniz?” dedim. Şu yanıtı verdi:
“O hatlar her 6 dakikada bir tren kalkacak şekilde tasarlandı. Rayından personeline her şey bunu sağlayacak şekildedir. Şu anda neredeyse 2 saatte bir tren kalkıyor. Haliyle talep karşılanamıyor, kimse bilet bulamıyor. Tren almadılar, almaya da niyetleri yok gibi. En son 2014'te tren siparişi verilmişti. Başka bir sorun daha var. İşin başında milleti konfora alıştırıp şimdi yer bulamıyor, ‘yetişemiyoruz' diyorsunuz. Bu doğru değil. Derhal tren alıp gerekirse kiralayıp seferleri artırmaları, maliyetleri düşürmeleri gerekiyor.”
TCDD'nin çözüm formülü biraz “trenleri artıramıyoruz, yolcuları azaltalım” olmuş.
“HEPİMİZ CUMHURBAŞKANI'NIN ADAMLARIYIZ”
Yazıda ‘yönetim değişti’ derken TCDD'nin yöneticilerini kastetmiştim. Ulaştırma Bakanlığı'nda Binali Yıldırım ve Ahmet Arslan döneminden kalan bütün üst düzey yöneticiler görevden alınmıştı.
FOX TV'de dün sabah İlker Karagöz ile YHT zammını konuşurken ‘Ulaştırma Bakanlığı, Binali Yıldırım'ın, Ahmet Arslan'ın bütün adamlarını görevden almakla övüneceğine bu sorunu çözmeli’ demiştim.
Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan, bu sözlerime alınmış olsa gerek. Bana bir not göndermiş. Gönderdiği notta şöyle diyor:
‘Bizde onun bunun adamı olmaz. Hepimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adamlarıyız.’”