banner547

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

İbrahim Aracı'dan liman ve yalan çıkışı!

Kocaeli Kırım Tatarları Kültür ve Dayanışma Derneği'nin bugün gerçekleştirilen kahvaltısında Kırım Dernekleri Federasyonu Başkanı Vefa İbrahim Aracı son günlerde gündemde yer alan liman yapımı ile ilgili ortaya atılan iddialara cevap niteliğinde açıklamalarda bulundu. 

16 Şubat 2020 12:33
İbrahim Aracı'dan liman ve yalan çıkışı!

İbrahim Aracı şöyle konuştu: 2006 yılında Kocaeli Kırım Tatarları Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kurucu Başkanı olarak göreve başladım. Nisan 2013’ten bugüne kadar da Kırım Dernekleri Federasyonu Başkanı olarak devam ediyorum. Bildiğiniz gibi sadece Kırım Tatar Dernek Başkanı olduktan sonra değil daha öncesinde de Kırım ile ilgili çok farklı çalışmalarda bulundum. Kırım’ın 2014 yılındaki Rus işgalinden önce önemli yetkilileri bu konuda bilgilendirdim. Her zaman Kırım’da yaşayan soydaşlar ile diaspora arasında ilişkilerin gelişmesi için yoğun çabalar harcadığımız bilinmektedir. 2014 işgalinden bu güne kadar da elimizden gelen imkanlar ile Kırım’da yaşayan soydaşlarımız ile beraber olmaya çalışıyoruz.

 
Ülkemizin Rusya Federasyonu ile son zamanlarda ilişkilerinin bir nebze bile gerilmesinden sonra o coğrafyadaki Kırım Tatarlarının önemi tekrar gündeme geldi. Medyada Türkiye-Rusya ilişkileri ile ilgili yapılan değerlendirmelerde her gün tekrar tekrar yer almasından da bunu çok iyi görebiliyoruz. Yeni gelişmeler de şunu net olarak göstermiştir: Kırım ile ilgili Rusya veya Ukrayna’nın Kırım üzerindeki mevcut durumlarının dışında Kırım ve Kırım’da yaşayan Soydaşlar ve Diaspora için kesinlikle yeni bir strateji ve politika uygulanması gerekmektedir.
 
Ben ve Ailem bu konuda yıllarca siz değerli dost ve soydaşlarım ile birlikte hizmet ettik. Kırım’da yaşayan soydaşlarımızı hiçbir zaman unutmadık ve her zaman elimizden gelen imkanları seferber ederek destek olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bu arada sürgünde ve işgal altında yaşayan bir toplumun diaspora temsilcilerinden biri olmanın sorumluluğu, bilinci ve sizlere hesap verme sözümüz ile hareket ettik.
 
Bugün de maalesef o günlerden biri. Şahsi menfaatlerin devreye girdiği, gerçeklerin yalanlarla saklanmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz. Son günlerde bazı yerel yayınlarda 26 yıldır sahibi olduğumuz şirketler ve şahsım hakkında tamamen yanlış, gerçekleri saptırmaya çalışan ve maksatlı iftira kampanyaları başlatıldı. Tamamı, altını çizerek söylüyorum tamamı yalan olan bu haberleri özellikle yapan sözde gazeteciler ile (kendileri hakkında ülkede bazı oda, kurum ve dernekleri temsil ettikleri algısı yaratan) şahısların maddi, şahsi menfaat ve çekememezliklerinin ürünü olduğunu açıkça söylüyorum. Maalesef buna bazı siyasi sorumlular, kent konseyi üyeleri ve muhtarlar da alet olmuş ve olmaktadırlar.
 
Size gerçekleri anlatmak ile sorumluyum.
 
Konu Kocaeli’nin en eski tesis ve iskelesine sahip arazinin bugün Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım, Ailece sahip olduğumuz şirkete ait iskelenin günün şartlarına göre revize edilmesi projesidir.
 
Yeni liman, yeni depo alanı, Körfez’e başka kimyasal vesaire getirmek ile hiç bir alakası olmayan bir projenin uygulanması gereken bir prosedürüdür. Yazılan yalanlar gibi mevcut fabrika arazimiz ve yan komşu firma Aktaş’ın mevcut arazi ve kapasitesi dışına taşan, karada yapılacak en ufak bir değişiklik ile ilgisi yoktur. Üstelik eski iskelelerin yerine yine aynı yerde tek bir iskele yapılması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın önerisidir. Çevreye, denize, bölge halkına zarar verecek bir yanı kesinlikle söz konusu değildir. Zaten 18 Şubat’ta yapılacak ÇED toplantısında da projenin detaylarını halka sunacağız.
 
DOĞRULAR SADECE VE SADECE ŞÖYLE: LİMAN DEĞİL İSKELE!
 
Mevcut iki iskele yerine yine aynı yerde tek bir iskele yapılacak Yeni bir liman yapımı söz konusu değil. Ne şimdi ne de sonra olmayacak Yeni depo alanları ya da tanklar yapılmayacak Tır parkı yapılmayacak Tesisin üretim kapasitesinde planlanan bir artış yok, denize ya da çevreye zarar verilmeyecek Bölge halkına herhangi bir rahatsızlık verilmeyecek
 
Oysa bu yalanları söyleyenler konuyu saptırıp Cumhuriyet Mahallesi Sahili arazilerini şahsımın aldığı yalanını utanmazca yazıyorlar, söylüyorlar. Bizim saklayacak, korkacak, hesabını veremeyecek hiçbir şeyimiz yok. Tüm süreç olması gerektiği gibi açık ve şeffaf bir şekilde yürütülüyor. Tapu kayıtları ortadadır ve çok basit bir şekilde öğrenilebilir. Ayrıca eğer kara tarafına bir şey yapılacaksa öncelikle o bölgenin Belediyesinden ya da internet sayfasından imar durumu çok rahat görülebilir. Sonra da mahalle halkına gidip konuşan Belediye Başkanına, “Bu konuda sizden tank yapmak, depo yapmak üzere ruhsat isteyen var mı” diye sorulur” ya da O başkan “Bu iddia tamamen bir yalandır. O bölgede bizden en ufak bir ruhsat isteyen yoktur. Zaten söz konusu yerin çok büyük bir kısmı park alanıdır ve denize çıkma alanları bile yoktur” açıklamasını rahatlıkla yapabilirdi. Bir Belediye Başkanı’nın görevi önce gerçekleri öğrenmek ve popülizmin tuzağına düşmeden bu gerçekleri halka söylemektir. Halkın yanında durmak da bunu gerektirir. Sadece 1 vardiyasında 450-500 kişi çalışan şirketin çalışanları da bu kentin vatandaşı değil midir? Mahalle halkının yalan yanlış bilgilerle kandırıldığı, bu maksatlı haberlere alet edildiği ortadadır. Bu süreçte gerçekleri görebilen, sağduyulu ve tarafsız basın mensuplarını tenzih ederim.
 
Burası bizim vatanımız…
 
Ben bu şehirde doğdum… Tüm kardeşlerim ile… Çocuklarımız da bu şehirde doğdu. Mezarlarımız da burada. Bu şehirde yaşıyor, ülkemizin her yerindeki gelirlerimizi bu şehirde beyan edip vergimizi ödüyoruz. Şehrimize, insanlarımızın yaşamlarına, sağlıklarına, çocuklarımızın eğitimlerine katkı sağlayacak pek çok proje yaptık. Ne geçmişte ne şimdi bu şehre ve insanına zarar verecek bir adım atmadık, atmayız. Ben ve ailem, geçmişimizi ve köklerimizi unutmadan, bu toprakları vatan bildik, burada büyüdük. Bu topraklarda yaşıyor, havasını soluyor, suyunu içiyoruz. Şundan emin olun ki bu şehre ihanet edecek bir projenin en başta ben karşısında olurum.
 
Bu şehirde kazandıkları halde şirket merkezleri başka illerde olduğu için vergilerini de Kocaeli dışında ödeyen hatta Sayın Cumhurbaşkanına rapor olarak şikâyette bulunanlar olduğunu da hatırlatmak gerekir. Bu iftira sahibi yalan haberciler de işlerine gelince bunu haber yapıyorlar.

Şimdi ise size şahsımı hedef aldıkları açık olan bu haberlerin neden ortaya çıktığının altındaki gerçekleri anlatmak istiyorum. Yalan Habercilerden Çiğit’in yalanları. Yazdığının aksine asla kendisi ile yemek yemedim. Bir çay içme vaktinden fazla bir arada olmadım, beni tanımaz. Rahmetli Saadettin Bey’i ve yine rahmetli babamı yani bugün hayatta olmayan insanları konu yapar. Çünkü utanmaz. Rahmetli Saadettin Bey, benim yanımda da yıllarca çalıştı. Ama ben asla Çiğit'lerle bir arada uemek yemedim. Babam asla Çiğit’leri muhatap almazdı. Çiğit’ler ile hiç işi olmazdı.Rahmetli Cevat Çetin’i sever, yazılarını okur hatta kesip biriktirirdi.
 
Çiğit belki şöyle tanır, “Rahmetli Cevat Çetin Abi'nin hastalığı sırasında İngiltere’ye gitmesi konusunu”, Hem de kendi köşe yazısından, cesareti varsa o günün yazısını tekrar yazar nasıl tanıdığını görürüz. Veya Annemiz adına yaptığımız Hastanenin temel atma töreni zamanı yazdığı yazıları tekrar yazar, nasıl tanıdığını görürüz!
 
Peki ne oldu da şimdi bu yalanlar ile saldırıyor. Çok basit! Eski gazetesini satın almayı reddettiğim için! (Satmadan önceki reklam taleplerine girmeyeceğim bile) Ancak sonra istemeyerek de olsa başka bir gruba sattığını, sonra oradan da işten atıldığını kendisi her gün bol Alkollü yazıları ile anlatıyor. Ve bu ruh hali ve içinde bulunduğu şartlar ile yine birilerine maşalık yapıyor. Diğer Ortağına zaten laf etmeye bile değmez, kedinin bile yemediği ciğer misali. Memleketin başına bela örgütün maşası olduğu tescilli, hem de gaza getirmeye çalıştığı ana muhalefet partisi yetkililerin bile beyan ettiği bir hastalıklı kişilik. Kendisini geçmişte icraya verdiğim için de hırsını böyle gösteriyor.
 
Sizlere tüm içtenliğim ve dürüstlüğümle yaşananları anlattım. Ben bu tesislerin sahibi olduğum günden beri bu şehre Belediye Başkanı olan kişilerin hepsi hayatta. Sayın Valileri, zannederim Milletvekilleri de hepsi hayatta. Hangisinden şahsım, şirketlerim için özel bir ricam ve haksız bir talebim olmuş; bir talep veya isteğim karşılığı bir bağış, yardım vs. gündeme gelmiş. Tek bir tane örnek veremezler.
 
Son olarak; Bu yalan ve yanlış bilgiler ile kendilerine menfaat sağlama peşinde olanlara asla boyun eğip sizlere karşı mahcup olmam. Kaldı ki Vefa İbrahim Aracı ismine kara çalmaya, iftiralarla itibarını zedelemeye kimsenin gücü yetmez. İftiracılarla mücadele etmeye, yerli sermaye olarak ülkenin her yerinde kanun, nizam ve ahlak, etik değerlere olan inancımız, saygımız ile yatırımlarımıza devam ederiz. Bu şehirde de sadece bu ülkenin vatandaşı olarak faydalı olmaya devam edip siz değerli soydaşlarımın gurur duyduğu vatandaşlar olmayı sürdürürüz.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.