Eski AKP milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun yüzüncü yılını kutladığı günlerde demokrasi için umut ışığı yakamadığını dile getirdi.Ocaktan, Bu tarihi yıl dönümünde karantina yüzünden sokağa çıkma yasağı olduğu için bütün Türkiye balkonlarda, pencerelerde İstiklal Marşı okudu,
23 Nisan coşkusunu paylaştı. Gönül isterdi ki keşke İstiklal Marşını daha demokratik bir Türkiye’de söyleyebilseydik...Zira aradan yüz yıl geçmiş olmasına rağmen, hala demokrasiyi arıyoruz. Maalesef bugün geldiğimiz noktada, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve insan hakları açısından coşku duyacağımız bir Türkiye’den mahrumuz. Bu anlamlı 100. Yıl dönümünün, demokrasi fotoğrafımızın renginin solduğu bir döneme denk gelmesi gerçekten hüzün verici.." görüşünü savundu.Ocaktan yazısında şunları kaydetti:
‘KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZLERİ UMUT OLABİLİR’
23 Nisan coşkusunu paylaştı. Gönül isterdi ki keşke İstiklal Marşını daha demokratik bir Türkiye’de söyleyebilseydik...Zira aradan yüz yıl geçmiş olmasına rağmen, hala demokrasiyi arıyoruz. Maalesef bugün geldiğimiz noktada, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve insan hakları açısından coşku duyacağımız bir Türkiye’den mahrumuz. Bu anlamlı 100. Yıl dönümünün, demokrasi fotoğrafımızın renginin solduğu bir döneme denk gelmesi gerçekten hüzün verici.." görüşünü savundu.Ocaktan yazısında şunları kaydetti:
‘KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZLERİ UMUT OLABİLİR’
“Keşke 100. Yıl özel oturumunda Meclis, demokrasimizin geleceği için bir umut ışığı yakabilseydi... Ama yine de umutsuz olmamak lazım, zira özel oturumda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu sözleri gelecek için bir umut ışığı yakabilir belki:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, tüm dünyanın mazlumlarına sahip çıkan Meclis’tir. Ama bugün sorunlarımız var. Sorunlarımızın kaynağı TBMM’yi etkisizleştiren darbeciler ve onların oluşturduğu darbe hukukudur. Sorunlarımızı sağduyulu çözmemiz gerekiyor. Hedefimiz cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak olmalı.
Tüm toplumsal ve siyasal birimlerin katılımıyla, kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı yeni bir anayasa yapalım. Yeni anayasanın omurgasını yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem oluşturmalıdır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devletinin en önemli ayaklarından biri olan yargı kurumunun bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalı, adalete erişim hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.”
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, tüm dünyanın mazlumlarına sahip çıkan Meclis’tir. Ama bugün sorunlarımız var. Sorunlarımızın kaynağı TBMM’yi etkisizleştiren darbeciler ve onların oluşturduğu darbe hukukudur. Sorunlarımızı sağduyulu çözmemiz gerekiyor. Hedefimiz cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak olmalı.
Tüm toplumsal ve siyasal birimlerin katılımıyla, kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı yeni bir anayasa yapalım. Yeni anayasanın omurgasını yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem oluşturmalıdır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devletinin en önemli ayaklarından biri olan yargı kurumunun bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalı, adalete erişim hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.”