Kılıçdaroğlu, salgının Türkiye'ye ulaştığının açıklandığı gün itibarıyla “Dayanışma içinde olacağız, yardımlaşacağız ve bu salgını hep birlikte yeneceğiz” demişti. Kılıçdaroğlu, belediyelerin yürüttüğü mücadeleyi bizzat koordine ediyor.
CHP'li belediye başkanları ile düzenli aralıklarla video konferans ve telefon aracılığıyla görüşmeler yürütüyor; başkanların çalışmalarına ilişkin günlük raporlar alıyor. Kılıçdaroğlu değerlendirdi:"
Arkadaşlarıma sürecin başında, ‘Ağır bir tabloyla karşı karşıyayız, gün geçtikçe de ağırlaşacak. Son derece planlı ve programlı bir şekilde davranacağız. Akılcı, bilimsel, ahlaklı ve vicdanlı çözümlerle vatandaşlarımızın ayağına gideceğiz' dedim.
Saygı Öztürk'e konuşan Kılıçdaroğlu, “CHP'ye oy vermemiş vatandaşlarımız da ‘İyi ki CHP'li belediye başkanlarımız var' diyor” ifadesini kullandı.*Tüm belediyelerimize, kendi beldelerinde yaşayan 65 yaş ve üstü vatandaşların ad, soyad ve adreslerini gönderdik.
Hazırlıklarını ivedilikle yapsınlar diye…İktidar yasalara aykırı olarak belediyelerimizin nakit bağış almasını yasakladı. O kadar ki yıllardır ihtiyaç sahiplerine hizmet veren aşevlerinin banka hesapları dahi bloke edildi.*
Belediye başkanlarımız sosyal devlete inanır, en büyük korkusu kul hakkı yemektir, boğazından haram lokma geçmez ve bir kuruşun dahi hesabını verir. Birinin dahi yakasında parti rozeti yoktur.*Tayyip Erdoğan, bizimle hayırda yarışmaktan bile korkuyor.
Dinimizin emri, hayırda yarışmaktır ama korkuyor. Çünkü onun hayrı kendine ve yakın çevresine olduğu için, bizimle hayırda yarışırsa geride kalacağını biliyor.
Covid-19 salgını, ekonomik krizin sonuçlarını hızla ağırlaştırıyor. Salgın nedeniyle yüz binlerce iş yeri kapandı. Milyonlarca yeni işsizimiz var.*Genel hatlarıyla durum böyleyken, iktidar çıktı ekonomik önlemler adı altında ilk olarak, uçak biletlerindeki KDV'yi yüzde 1'e indirmek oldu. İşin ciddiyetinden bu kadar uzaklar.
Orta ve alt gelir gruplarına yönelik, aklı başında hiçbir önlem açıklamadılar.*Neyse ki bizim açıklamalarımız ve belediyelerimizin uygulamalarının da etkisiyle bazı önlemleri kerhen de olsa yaşama geçirmeye çalışıyorlar.
Ancak fedakarlığın hala büyük bir bölümünü orta ve alt gelir grubuna mensup vatandaşlarımızdan bekliyorlar.
*Bakınız yüz binin üstünde iş yeri kapandı. Kira veren esnaf, dükkan kapalı olduğu için gelir elde edemiyor. Bu dükkanın kirasını devletin ödemesi gerekir. Yani sosyal devletin iş yeri kapanan esnafın kira parasını karşılaması gerekir.
*Önce, yaptığımız tüm önerileri, ön yargısız bir biçimde önüne alıp okusun iktidar. Bu gerçek anlamda bir sosyal devlet olmanın yolunu gösterecektir.
Yani öncelikle vatandaşını düşüneceksin.*Fedakarlığı vatandaşından değil, zengin ettiğin, milyarlarca dolarlık ihaleler verdiğin yandaşından bekleyeceksin.