11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karar gazetesinden Taha Akyol’a son dönemdeki ekonomik gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.AKP’nin borçlanma politikasını eleştiren Gül, “Gördüğüm en büyük tehlike ise borçlanma.” dedi. Abdullah Gül, “AK Parti hükümetlerinin daha önce Türkiye’yi kurtardığı dövizle iç borçlanmanın tekrar kaynak ihtiyacı için bir yol olması ileride büyük sorun olur.” şeklinde konuştu.
Gül’ün açıklamaları özetle şu şekilde:“Maalesef Türkiye bir süredir uzun vadeli iyi düşünülmüş veriye, analize ve uzmanlığa dayalı bir stratejinin noksanlığını hissetmektedir. Bugün gelinen noktada finansal ve ekonomik göstergelerdeki ciddi bozulmalar bir geriye gidişe işaret etmektedir. Yılların tasarrufu ile biriktirilen varlıklar ciddi miktarda değer kaybetmektedir. Bu durum kaygı vericidir.
Üst üste seçimler, komplolar, hain bir darbe teşebbüsü ve anayasa değişikliği ile Türkiye’nin yönetim şekli radikal bir şekilde referandumla değişti. Tüm bunlar Türkiye’yi çok sarstı, siyasi ve ekonomik istikrarı bozdu. Bugün hala ayakta durabiliyorsak bu ilk beş senemizde Türk ekonomisinde gerçekleşen yapısal dönüşüm sayesindedir. Biz, o dönem gerçekleştirdiğimiz reformlar sayesinde ülkemizin iç ve dış şoklara karşı dayanıklı sağlam bir ekonomiye sahip olmasını sağladık. Bu her yerde övündüğümüz bir husustu.
Ancak, 2002’de siyasetin gösterdiği irade ileriki yıllarda bozulmaya başladı.İlk baştaki vizyon zamanla gitti; akabinde hukuki teminatlar, şahsi mülkiyet ile insan haklarını koruyan güvenceler azaldı. Bugün maalesef kamu harcamaları şeffaf değil. Ekonomik göstergelerin güvenilirliği sorgulanır hale gelmiş. Çeşitli mekanizmalarla denetim dışı tutulan kamu harcamaları Türkiye’yi sadece öngörülemez, itimat edilemez bir ülke haline getiriyor.
Gördüğüm en büyük tehlike ise borçlanma. AK Parti hükümetlerinin daha önce Türkiye’yi kurtardığı dövizle iç borçlanmanın tekrar kaynak ihtiyacı için bir yol olması ileride büyük sorun olur. Ülkenin bugünkü borçlanması yüksek maliyetlerle gerçekleşiyor.”