banner547

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Ayasofya'yı açarak bütün kötülüklerinizi örtemezsiniz

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ayasofya'yı açarak bütün kötülüklerinizi örtemezsiniz dedi. 

11 Temmuz 2020 18:45
Ayasofya'yı açarak bütün kötülüklerinizi örtemezsiniz

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu Baro Kanunu ve Ayasofyanın cami ilan edilmesi hakkında şöyle konuştu:

Baro konuşuyoruz ama ülkede hukuk kalmadı!
 
Baro yasa teklifini konuşuyoruz ama ülkede yargı diye bir şey kalmadı. Ülkede, hukuk devletini geçiniz, devlet diye bir şey kalmadı. Bakın, bunlar sadece bizim sözlerimiz değil. Dünya kriterlerine, dünya endekslerine bakıyoruz; hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokrasi, medya özgürlüğü alanında Afrika ligine düşmüş bir Türkiye görüyoruz.
 
Milletvekilleri duruşmaya alınmıyor! Ne gizlenmeye çalışılıyor?
 
Bakın, yargı o kadar bağımlı bir hâle gelmiş ki iktidara, size dünden bir örnek vereyim: Ben dün Ankara'dan Malatya'ya gittim. Urfalı Şenyaşar ailesinin 3 ferdi öldürülmüştü, karşı taraftan da 1 kişi öldürülmüştü. Mahkeme Urfa'dan Malatya'ya alınmıştı. Milletvekili olarak, duruşmayı gözlemek üzere, Urfa Milletvekilimiz Ayşe Sürücü'yle Malatya 3. Ağır Cezadaydık. Duruşmaya girmeye hazırlandık ama şok bir kararla şaşırdık; duruşma yargıcı, milletvekillerini içeri almayacağını söylüyordu. Düşünün, öyle bir hâle geldik ki milletvekillerinin, duruşmaları izlemesi bile engellenmeye çalışılıyor. Ne gizlenmeye çalışılıyor, anlamıyoruz.
 
Gökhan Türkmen dokuz ay, Yasin Ugan altı ay boyunca işkence gördüğünü söyledi milletvekilleri dahi duruşmaya giremiyor.
 
Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi duruşmalarında görüyoruz. Kaçırılıp işkence gördüğünü söyleyen Gökhan Türkmen'in -ki dokuz ay boyunca işkence görmüştü- ve Yasin Ugan'ın -altı ay boyunca işkence gördüğünü söylüyordu- bu beyanlarından sonra ne oldu, biliyor musunuz? Hâkim, duruşmalarda herkese yasak getirdi; milletvekilleri dahi duruşmaya giremiyor.
 
Ayasofyanın Cami yapılmasında Ali Şeriatinin bahsettiği gibi dine karşı dini kullanıyorsunuz!
 
Bütün bunlardan sonra iktidar ne yapıyor? Ayasofya'yı cami olarak çeviriyor. Yani, ne yapıyor? Dine karşı dini kullanarak halkı kandırmaya çalışıyor, dine karşı dini kullanmaya çalışıyor. Merhum Ali Şeriati'nin bir kitabıdır, lütfen herkes okusun, muazzam bir eserdir. Statükocu dini anlayışların nasıl hak, hukuk, adalet, özgürlük talep eden sesleri bastırmak istediğini anlatır, Ali Şeriati kitabında. Nerelerden başlar? Hazreti Musa zamanında, firavunun yanında saf tutan Bel'am Bin Bâûrâ isimli din adamının, din adına nasıl kandırdığını anlatır, Hazreti Musa'ya nasıl karşı çıktığını anlatır. Yine, Hazreti İsa'ya karşı statükocu Yahudi anlayışının nasıl Hazreti İsa'ya karşı çıktığını, dini kullanarak insanlara hakkı, hukuku getirmeye çalışan Hazreti İsa'ya karşı çıktığını anlatır. Hazreti Muhammed, insanlara hakkı, hukuku, özgürlüğü, adaleti anlatmaya çalıştığı zaman o günkü Yahudi din adamları dinî masallarla kuruntular anlatırdı ki Hazreti Peygamber'in arkasından gitmesinler diye. İşte, bugün Ayasofya'nın cami ilan edilmesi hep bu ve benzeri hadiselerdir.
 
 
Ayasofyanın Cami ilan edilmesi insanları çürümüş, kokuşmuş, yozlaşmış Ak Parti iktidarı karşında kandırmaktan başka bir şey değildir!
 
Dini kullanarak, dinin temeli olan, gerçek ruhu olan adaletin, hakkın hukukun gerçekleşmesinin önüne geçmek demektir. Ve daha bitmedi bakın, Emeviler dönemini çok iyi hatırlıyoruz; Hazreti Ali'ye karşı Muaviye mızrakların ucuna ayetleri taktı, dini kullandı ve insanları kandırmaya çalıştı. Bugün de Ayasofya'nın açılması dini kullanarak, camiyi kullanarak insanları kandırmaktır. İnsanları çürümüş, kokuşmuş, yozlaşmış Ak Parti iktidarı karşında kandırmaktan başka bir şey değildir. Bakın, biz başörtüsü mücadelesini siz bugün başörtüsünü istismar edesiniz diye vermedik. Ben yıllarca başörtüsü yasağına karşı mücadele etmiş bir insanım. Siz bugün her vesileyle insanların önüne sürdüğünüz çürümüş, kokuşmuş anlayışınızı başörtüsüyle örtün diye biz bu mücadeleyi vermedik. Bunları çok iyi bilin.
 
Bu anlayışınız insanları dinden soğutuyor!
 
Bakın, siz yaptıklarınızla bu toplumu dinden soğutuyorsunuz, bunu çok iyi bilin, tüm istatistikler bunu gösteriyor. Şu anda bu toplumda gençlerin dinden soğumasının en büyük nedeni Ak Parti iktidarının yaptığı uygulamalardır, Ak Parti iktidarının dine karşı dini kullanarak yaptığı uygulamalardır.
 
Bugün Ak Partinin geldiği nokta vaktiyle CHP’nin takındığı yanlış tavrın ürünüdür!
 
Bakın, değerli arkadaşlar, ben burada kitabın ortasından konuşuyorum -CHP'li arkadaşlar da bunu dikkatle dinlesin- dün başörtüsü konusunda bu kadar radikal yanlışlıklar yapmasaydınız bugün bu Ak Parti iktidarı kötülüklerini başörtüsüyle bu kadar örtmeye kalkmazdı.
 
Ayasofya'yı açarak bütün bu kötülüklerinizi örtemezsiniz, şu topluma karşı yaptığınız soykırımcı uygulamaları örtemezsiniz!
 
Kitabın ortasından konuşuyorum. Bakın, bunu herkes iyi bilsin. Normalleşme lazım ve kesinlikle size şunu söyleyeyim: Ayasofya'yı açarak bütün bu kötülüklerinizi örtemezsiniz, şu topluma karşı yaptığınız soykırımcı uygulamaları örtemezsiniz.
 
Ateizm Derneği Başkanı: “Bizim faaliyet yapmamıza gerek yok. Ak Parti sayesinde herkes zaten ateist oluyor” diyor!
 
Ateizm Derneği Başkanı -bakın, Ak Partililer bunu iyi duysun- ne diyor biliyor musunuz arkadaşlar? "Ya, Ak Parti iktidarı sağ olsun, bizim faaliyet yapmamıza gerek yok. Sayelerinde herkes zaten ateist oluyor, devam etsinler yaptıklarına." İşte, siz bu yaptığınız çalışmalarla, Ayasofya'yı cami olarak açma girişimlerinizle aslında dine zarar vermekten başka hiçbir şey yapmıyorsunuz.
 
Akit Gazetesiyle uğraştım için çalıştığım gazeteden, Türk olmama rağmen Kürt meselesindeki haksızlıkları beyan ettiğim için doktorluk görevimden ihraç edildim
 
Ben hayatım boyunca hakkı, hakikati savunmaya çalışan bir insan hakları savunucusuyum. Ben köşe yazdığım bir gazetede hakkı, hukuku savunduğum için, daha açık söyleyeyim, Akit Gazetesinin gayriahlaki yazılarını eleştirdiğim için bir başka gazeteden ihraç edildim. Yetmedi, bir Türk olmama rağmen Kürt meselesindeki haksızlıkları beyan ettiğim için doktorluk görevimden ihraç edildim. Yetmedi, ardından daha başka cezalandırmalar da geldi.
 
Sizin iktidarınızın başörtüsünü, camiyi istismar etmesi için bu mücadeleyi vermedik; hiçbir Müslüman bu mücadeleyi bunun için vermedi.
 
Belki bilmeyeniniz vardır, ben yıllarca MAZLUMDER Başkanlığı yaptım. Ben, şu anda istismar edilen başörtüsü için yıllarını vermiş bir insanım. Yıllarca yüzlerce eylemde başörtüsü yasağına karşı polisten de dayak yiyerek mücadele etmiş bir insanım. Biz hiçbir zaman için sizin iktidarınızın başörtüsünü, camiyi istismar etmesi için bu mücadeleyi vermedik; hiçbir Müslüman bu mücadeleyi bunun için vermedi. Bunları çok iyi bilin.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.