İşte o açıklamanın içeriği:
17 Ağustos 1999 Deprem felaketinin 21. Yıl dönümüne yaklaşırken bir adım ilerleme kat edemeyen kentleşme anlayışı, İzmit Yahyakaptan Mahallesinde yine can yakan bir sonucu doğurmuştur.
Geçtiğimiz aylarda İzmit Belediye Meclisinde oy birliği ile kabul edilen parsel bazlı imar plan değişikliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meclisinde oy çokluğu ile kabul edildi. Karara gündeme getiren ve onay veren kent yöneticileri ve karar vericilerin, bu kentin geleceğini düşünmediği bir kez daha görülmüştür.
21 yıldır bir adım ileri atamamış İzmit kent merkezi bir sonraki depremde yıkılmayı bekleyen binalarla doluyken, boş arsada parsel bazlı imar planı değişikliği yapmak en açık tabiriyle ranta yenilmektir. Bu değişiklik Kocaeli’ye ihanettir. Birkaç ay önce söz konusu parselle ilgili yaptığımız açıklamada depremde yıkılma riski oldukça fazla olan İzmit Kent Merkezindeki yüksek katlı yapıların dönüştürülmesinin öncelenmesi gerektiği ifade etmiştik.
Kent merkezinde 4 kat izin verilen ve mevcutta 6-8 katlı olan yapılar yıkılmayı beklerken, üstünde yapı dahi bulunmayan bir parselde imar plan tadilatı yapılarak 8 kata izin verilmesinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Bu değişiklik bölgede bulunan arsalar için 8 kat talebini doğuracak bir kapı açmakla kalmamış, plan değişikliğinin getireceği sonuçların hiç düşünülmediğini de göstermiştir.
Depremin tehdit ettiği yapılarla ilgili hiçbir tasarruf ortaya konmadan cadde peyzajı, sokak düzenlemesi, kaldırım yenilenmesi gibi projelerin günü kurtarmaktan öteye geçemeyeceği aşikardır. Eski ve riskli yapılara ve deprem tehdidine rağmen boş arsalarda yeni inşaat rantlarının yaratılmasını anlamak mümkün değildir. Defaatle söylediğimiz üzere Kocaeli’nin, özellikle İzmit ve Gölcük ilçelerinin acil dönüşüme ihtiyacı vardır ve kaybedecek bir günü dahi yoktur.
Buna rağmen yapılan ve yapılmayan dönüşümlerle ortaya çıkan kent silueti, kent planlamasının rant talebine yenildiğini göstermektedir. Müteahhit vizyonuna teslim edilen imar ve planlama anlayışı, Kocaeli’nin bugünkü görüntüsünü ortaya çıkarırken kent yöneticileri sorumluluğu üstlerinden atarak kendilerini aklamaya çalışmaktadır. Son durumda kentin, yöneticiler tarafından yönetilmediği, aksine sermayenin kente yön verdiği gerçeğini ortaya çıkmıştır. Kocaeli, maddi gücü ve nüfusu olanın istediğini alabildiği bir kent olmaktan kurtarılmalıdır.
Çevresel etkileri düşünülmeden yapılan ve gelecekte trafik yükü, altyapı, sosyal ve kentsel donatı yetersizliği gibi birden fazla soruna yol açacak bir düzenlemenin kabul edilmesi mümkün değildir. Kentin yöneticilerinin düzenlemeyle ilgili gerekçelerini kamuoyuna tüm şeffaflığı ile açıklamasını beklediğimizi, parsel bazlı yapılan imar plan tadilatının durdurulması için gerekli adımları atacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.