Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne milleti evine hoş geldiniz. Ekonomimiz ve sigortacılık sektörümüz için hayati önem taşıyan bu program nedeniyle sizlerle beraber olmaktan gurur duyuyorum."
KAMU SİGORTA ŞİRKETLERİNİ TEK ÇATIDA BİRLEŞTİRİYORUZ"
Türkiye Varlık Fonu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede varlık fonu güçlü bir portföye ulaştı. Bugün de sigorta sektörüne önemli bir ivme kazandıracağına inandığım bir projeye geçiyoruz.
Kamu sermayeli sigorta şirketlerinin tek çatı altında birleştirmesi ile birlikte bu sürecin eksik kalan yanını da tamamlamış oluyor. Ziraat, Vakıf ve Halk Emeklilik, bundan sonra yollarına Türkiye Sigorta ve Hayat Emeklilik olarak devam edecek.
"SEKTÖRE YÖN VERECEK"
Türkiye Sigorta yenilikçi bakış açısıyla daha geniş kesimlere ulaşmak adına önemli bir misyon üstlenecektir. Kazanç gayesi yanında sektör ve kamu yarınını da düşünmesi yenilikçilik açığını giderecektir. Sigorta ve emeklilik tarafında önemli gelişmelerin yaşanmasını bekliyoruz. Adını gücünden alan Türkiye Sigorta'nın küresel rekabette ülkemizi zirveye taşımasını ümit ediyorum. Türk Sigorta ve Emeklilik sektörü ne kadar büyük fon biriktirirse, ülkemizin kalkınmasına o derece fayda sağlayacaktır.
Devletin desteği ve teşviki ile fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan emeklilik sisteminde yapılan yatırımlarla, özel sektöre büyük bir kaynak sağlanabilecektir.İşte kamu sigorta ve emeklilik şirketlerinin birleşmesinden doğan Türkiye Sigorta reformist hareketlerden birisi olacak. Türkiye Sigorta sektöre yön verecek, bölgesel ve küresel rekabette güçlü bir piyasa oyuncusu olacak.İstikrarlı büyümenin devamlılığı adına önemli bir misyon üstlenen Türkiye Sigorta'nın önümüzdeki dönemde global marka olma hedefiyle ülkemizi daha etkin bir yere taşıyacağından eminiz.
Finansal piyasalarda iyileşmeye katkı sağlaması noktasında daha ciddi bir noktaya ulaşacak. Türkiye güçlü ekonomisiyle dünya ekonomilerinin krizden geçtiği bu dönemde yatırım ve projelerine hatta stratejik hedeflerine hız kesmeden devam ediyor.Bir yatırım malı olan bir sermaye malı olan fonlama açığı oluşturmayan altını kenara koyduğumuzda cari açığımız düşmeye devam ediyor. Katma değerli üretime ve istihdama dayalı büyümeye devam ediyoruz.Dünya artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni bir döneme girmiştir.
Covid-19 her ne kadar sağlıkla ilgili olsa da hayatımızın her alanını derinden sarsmıştır. Ekonomiden turizme kadar salgının artçı şoklarını hala hissediyoruz.Küresel olarak üretimde büyük düşüş, işsizlik oranlarında büyük yükseliş olmuştur. Tüketim anlamında da ciddi değişimler olmuştur.
"SALGININ EN KRİTİK EVRESİNDE EKONOMİNİN TAMAMEN DURMASINA İZİN VERMEDİK
"Ekonomik veriler ve beklentiler Amerika, Almanya, Japonya, İngiltere gibi büyük ekonomilerin de salgın nedeniyle sarsıldıklarını görüyoruz.İlk çeyrekte yüzde 4,4 büyüyen Türkiye, ikinci çeyrek yüzde 9,9 küçülme oranı ile bu ülkelerden ayrılmıştır.
Ekonomik istikrar kalkan paketi ile esnafımızı, vatandaşlarımızı korumaya aldık. Haritada yerini bile bulamayacakları ülkeleri, Türkiye’ye örnek gösteren muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeyin.Fevri kararlar almak yerine süreci yönettik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği avantajları en iyi şekilde kullandık.
Sel gider izi kalır derler. Tüm dünyayı kasıp kavuran bu salgından hasarsız çıkmak mümkün değildir.Finansmana erişim kuralları nedeniyle otomobil ve konut satışlarında rekor kırdık. Otomobil satışları temmuz, ağustos döneminde yüzde 62 oranı ile yükseldi. Haziran, Ağustos döneminde ihracatımız, Mart, Mayıs dönemine oranla yüzde 26 artış gerçekleşti."
IMF ÖNCE BORÇ İSTEDİ, SONRA VAZGEÇTİ"
İstihdamda ve ihracat siparişlerinde önemli bir iyileşme görünüyor. Bankacılık sektörümüzün oldukça sağlıklı bir görünüme sahip olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum.IMF kapılarında 1 kaç milyar dolar için beklendiği günleri hatırlıyorum. Türkiye ekonomisinin IMF komiserlerine teslim edildiği günleri hatırlıyorum.Gidin IMF’den borç alın dediler. Biz, asla IMF kapısını çalan bir iktidar olmayacağız. Ama IMF bizim kapımızı çaldı. IMF bizden 5 milyar avro borç istediler. O zaman başbakan olarak dedim ki ‘verin’.
Sonra dedik ki ‘bugün bize borç verenler, yarın talimat verir.’ Daha sonra da vazgeçtiler. ‘Bunlar çılgın Türkler’ dediler.Daha önce de ifade ettiğim gibi ülkemiz bu salgın sürecinden ekonomide de güçlü şekilde çıkacaktır. İşte Türkiye Sigorta bunun garantisi olacaktır.Ne kendimizi tamamen hayattan soyutlayacağız ne de hiçbir şey olmamış gibi davranma gayretinde bulunacağız. Temizlik, maske, mesafe kuralına uyulmaya davet ediyorum. Vazgeçin bu dönemde yemekli mesafelerden, düğünlerden.
Bakan Anıtkabir'deki saygısızlığı izah edemedi!
Trafik cezaları cep yakacak
Gölcük Belediyesi çocuklara eğlenceli bir gün yaşatacak
Körfez Ticaret Odası 25 yaşında
