İşte bir okurumuzdan aynı konuyla ilgili gelen mailin içeriği şöyle: Geçen ay Sapanca Gölü’nde teknenin yandığı ve yolcuların son anda kurtulduğu haberi basında yer aldı.
Tekne gezintisi yapanların son anda kurtulmasına sevindik. Fakat tekne yangını bize ders olmalıdır. İçme suyu nasıl kullandığımızı tekrar gözden geçirmemiz gerekmektedir.
1- Sapanca Gölü'nün Sakarya ve Kocaeli için büyük bir nimet olduğu unutulmamalıdır. Fabrikaların bu kaynağı kullanmasına sınırlama getirilmelidir. Çevresinde yapılanma önlenmelidir.
2- Göl içinde benzin motorlu teknelerin (daha genel kapsam ile içten yanmalı motorlar) kullanılması yasaklanmıştır. Fakat denetleme olmadığından benzin motorlu araçlar halen kullanılmaktadır.
3- İçten yanmalı motorların yerine akülü elektrik motorları kullanımı çözüm olarak sunulmuştur. Fakat elektrikli motor ve aküler de tehlikelidir.
Peki akü ile çalışan elektrik motorları çevre için tehlike oluşturmuyor mu? Evet, benzinli motorlar gibi çalışma esnasında eksozu ile suyu kirletmiyor. Evet, olası bir yakıt kaçağı ile gölün kirlenme riski az, fakat teknenin devrilmesi ve yanması durumunda aküler göle düşecek ve içindeki asit-kurşun zaman ile göl suyuna karışacak. Bu sorun ciddiye alınmalı. Elektrikli motorlar da yasaklanmalıdır. İçme suyu kaynağımızı riske atmayalım.
Tüm denetlemeleri yapılsın motorlu teknelere gerekli yaptırımlar uygulansın. Göl, iki farklı Belediye sınırı içinde kaldığından cezai işlemlerin yapılması ile ilgili karışıklıklar olabilir. Her iki belediye gölün korunması için birlikte hareket etmelidir. Göl içinde sadece kürek ve kanoya izin verilsin. Sapanca gölüne sahip çıkalım
Erdoğan, Bahçeli ve DEM'in planları ifşa oldu
Anlamlı bir proje için güçlerini birleştirdiler
Başkan Gökçe: Cesaretli ve kararlı olmamız lazım
