Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın düzenlediği basın toplantısı ile kamu destekli sigorta ve emeklilik şirketlerinin Türkiye Sigorta Anonim Şirketi ve Türkiye Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi adıyla birleştirildiği resmen ilan edildi. 6 sigorta şirketinin birleşmesiyle oluşan Türkiye Sigorta Varlık Fonu bünyesinde yer alıyor. Aynı toplantıda Erdoğan, Bireysel Emeklilik Sigortası (BES)’te toplanan 154 milyar lira sermayenin reel sektöre kaynak olarak aktarılacağını açıkladı.
Emek Partisi İl Başkanı Arzu Erkan konuya ilişkin yazılı açıklama yaparak “Emekçilerin sosyal güvenlik birikiminin şirketlere devredilmesi soygundur, suçtur. Fonlar halk için harcanmalıdır” dedi.
“KILIFINA UYDURULMUŞ SOYGUN”
Pandemi ve ekonomik kriz koşullarının iktidar tarafından emekçilerin yaşam standartlarının düşürülmesi, kazanımlarının törpülenmesi için elverişli bir imkan olarak değerlendirildiğine dikkat çekilen açıklamada, BES ve halkın paralarıyla oluşturulan fonların yandaş tekellerin kaynaklarına dönüştürülmesinin “kılıfına uydurulmuş bir soygun” olduğu vurgulandı.
Türkiye tarihinden benzer girişimlere de hatırlatma yapılan açıklamada, “Bu uygulamanın öncesi de vardır; Tasarruf Bonoları, Meyak Kesintileri (Memur Yardımlaşma Kurumu), TTV (Tasarruf Teşvik Fonu), KEY (Konut Edindirme Yardımları) gibi tasarruf havuzları geçmişte de sermayenin kaynakları arasına dahil edildi. Emekçilerin sosyal dayanışma kurumlarından başta geleni SSK’nın kaynakları da yıllarca sermayeye aktarılmıştı” denildi.
HEDEF KIDEM TAZMİNATI
“
İktidar kıdem tazminatlarını da bunların benzeri bir fon oluşturarak sermayenin kullanımına açma eğilimindedir ve bu defalarca dillendirilmiştir. Kamuoyunun tepkisi nedeniyle bir adım geri çekilmiştir ama koşulların olgunlaşmasını beklemektedir” uyarısında bulunulan açıklamada, emekçilerin ödenmemiş ücretleri olan kesintilerin şimdi yandaş tekellere aktarılacağı vurgulandı.
BES fonunun emekçilere zorunlu tutularak oluşturulduğu da hatırlatılan açıklamada, “Halkın yarattığı kaynaklara el konulması açık bir soygundur ve kabul edilemez. Bu paranın tüm emekçiler için güvenceli bir hayat, insanca bir yaşam ve iş koşullarını oluşturmak için harcanması gerekirken şirket kalkındırmak için kullanılması bir suçtur. Bu suçu işleyenlere karşı mücadelemiz devam edecektir. Halkın malı ve parası halkındır, nasıl tasarruf edileceğine ancak o karar verecektir” denildi.