Dinimize göre savaş hali dışında Afet ve felaket gibi durumlarda ölenlerin de şehit sayılabileceği bilinmektedir. Dini bir özellik olan şehit kavramının hüküm altına alındığı Anayasamıza paralel olarak yapılan yasal düzenlemeler terör ve savaş hali dışında kalan şehitlik halleri kapsam dışında tutulmuştur
Tüm dünyada meydana gelen Korona Virüs salgını gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda bir felaket olarak değerlendirilmektedir. Bu felaketin önlenmesinde görev alan sağlık personeli ölümü göze almak sureti ile insanların kurtuluşuna vesile olmakta, kendini siper etmektedir.
Sağlık personeli, asker ve polisimiz gibi milletimizin can güvenliğini sağlamak amacı ile görevini yerine getirmektedir. Salgın sürecinde sağlık personelinin görev yaptığı hastaneler asker ve polisin görev yaptığı alanlar gibi güvenli alanlar değildir, can güvenliği riski taşıyan alanlardır.
Anayasamızın 10. Maddesinde yer alan eşitlik ilkesi göz önüne alındığında Devletimiz, her ne suretle olursa olsun Kanunlar önünde eşit haklara sahip olduğu belirtilen vatandaşları arasında her hangi bir ayrım yapamaz. Bu ilkeden hareketle, yine Anayasamızda yer alan vazife başında şehitlik kavramı konusuna bir açıklık getirmek sureti ile bir kanunu düzenleme yaparak milli bir felaket olarak değerlendirilebilecek salgın süreçlerinde görevi başında vefat eden sağlık personelinin de şehit sayılmasının önünü açması gerekmektedir.
Sağlık personeli görevini yerine getirirken Türk Milletinin sağlığına kavuşmasını sağlamak amacı ile canından olurken ülkemizin bütünlüğünü korumayı amaçlamaktadır. Milli seferberlik anlayışı içinde hareket eden sağlık çalışanlarının vefatı halinde şehit sayılmaları Anayasal bir hak olduğu açıkça ortadadır.
Asker ve polisimiz gibi sağlık çalışanları da hayatını kaybetme riski ile karşı karşıya gelerek vatani görevini yürütmektedir. Sağlık çalışanlarının milli bir felaket olarak değerlendirilmesi gereken hastalığın tedavisi için canını vermeye razı gelerek görevini yürüttüğü milletimizce bilinmekte ve takdir edilmektedir. Bu durumda Devletimize düşen görev ise, sağlık çalışanlarının ve yakınlarının haklı talebine kayıtsız kalmadan bir an evvel gerekli yasal düzenlemeyi yaparak vefat eden sağlık çalışanlarını “Görev Şehiti” saymalıdır.
Sağlık Personelinin görev şehiti sayılması halinde genel bütçe yerine döner sermaye kaynakları kullanılarak şehit yakınlarına mali haklar sağlanabilir. Bilindiği gibi döner Sermaye gelirlerinden farklı kurumlara (Sağlık Bakanlığı Merkez teşkilatına yüzde 5, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna (SECEK) Yüzde 1, Hazineye Yüzde 1) pay ayrılmaktadır.
Sağlık Bakanlığının yüzde 5 payından, Yüzde 0.5 pay ayrıldığı takdirde oluşturulacak fonla görevi başında iken virüs bulaşması nedeniyle şehit olan sağlık çalışanlarının geride kalan eş ve çocuklarının kimseye muhtaç olmadan hayatlarını devam ettirmeleri sağlanmış olur. Genel Bütçeye ekstra ekonomik yük getirmeden sağlık çalışanlarının emekleri ile elde edilmiş ekonomik değerden gerekli katkının sağlanması sağlık çalışanlarını ziyadesi ile memnun edecektir.
Yukarıda açıklamış olduğumuz yöntemle oluşturulacak bir fona Döner Sermaye gelirlerinden aktarılacak Yüzde 0.5 payın aktarılması ile şehit sağlık çalışanlarının yakınlarına mali destek sağlanması mümkün olabilecektir. Genel bütçeye her hangi bir ekonomik yük getirmeyen düzenlemenin ivedilikle hayata geçirilmesi için sağlık çalışanları Sayın Cumhurbaşkanından ve siyasi iradeden hassasiyet beklemektedirler. “HAKLI DAVA GÜÇLÜ SENDİKA” TÜRK SAĞLIK SEN