Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Zafer Mutlu şöyle konuştu: Bugün kamuoyunun çok iyi bildiği bir konudan söz edeceğim. Malumunuz 89 Yerel Seçimlerinde Sivas, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Van ve Konya, ve 94’te gürül gürül Refahlı belediyeler…
Ankara, Konya, Diyarbakır, Kayseri, Erzurum ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri zaferi yanında 22 il belediye başkanlıkları. Aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunduğu bu belediyelerin temel sorunu vesayetçi siyasal iktidardan şikayetti.
Millete hizmet etmek için gecesini gündüzüne katan gencecik belediye başkanlarının karşısında basınıyla, yargısıyla, kışlasıyla egemenler vardı. Hizmet etmek için çırpınan başkanların eli kolu bağlanıyor, yargı ve merkezi idarenin kılıcı başkanların tepesinden inmiyordu.
Adalet ve Kalkınma Partisi’ni besleyen faktörlerin başında bu “eski Türkiye” gelir. Aradan zaman geçti ve saydığımız illeri yıllardır Ak Parti yönetti. Vesayet tarihe gömüldü, üçlü kararnameler, muhtıralar, vesayetçi paralel iktidarlar yok artık.
Ama on sekiz yıl Ak partili belediyeler iktidarın bütün imkanlarını kullanarak har vurup harman savurdu. Şatafat, gösteriş, fors, makam arabaları, milyonluk açılışlar, uçaklar, Edirne’den Hakkari’ye kadar parti afişleri, bilbordlar. Her yer tek renk oldu. AK Parti’den başka renge tahammül edilemez oldu.
Harcayacaksa AK Parti harcar, yapacaksa AK Parti yapar oldu. Ama 2019’a gelindiğinde derenin suyu bitti. Bunca israfa ve lükse güç yetmez oldu. Başından beri başkanlık siteminin başımıza dert olacağını söylememize rağmen ittifaklar kurulup maceraya girildi.
Her yana haber salındı. Koalisyonlardan şikayet edip istikrar için millette söz veren AK Parti son beş yıldır örtülü koalisyonlarla hayatta kaldı. Kimini bünyesine katı, kimine hisseler verdi. Şimdi sayacak olsak 10 partiden oluşan koalisyonun adına tek başına iktidar dediler.
Kurtulmuşla başlayan kurtuluş çabası, Soylu devşirmeler, ülkücü ortaklıklar, büyüklü küçüklü birlikler, tarihte kalmış ana vatancılar, doğru yolun yolcuları, Ağarlar, Çillerler, Perinçekler, daha neler neler. İçeride dışarıda kollanan, gözetilen takviye birlikler, koltuk değnekleri, küçük ortaklar.
Son yerel seçimler 89 yerel seçimlerine geri dönüş değil midir? O zaman vesayetten, belediye hizmetlerine engel olan, milletin iradesine tahammül edemeyen güçlerden şikayet edenlerin bugün şikayet edilenler olması ne tuhaf değil mi?
Bugün adına cumhur ittifakı dedikleri koalisyonun dışında hangi belediye seçimi kazansa tahammül edilmiyor. Her türlü fırsat topyekun harekatla yıpratma, itibarsızlaştırma politikasına tabi tutuluyor.
Bu şehirde yaşıyoruz. Her şey gözümüzün önünde. Partisi önemli de değil. Bugün Saadet Partisi de kazanmış olsaydı aynı muameleye tabi tutulacaktı. İçişleri Bakanlığı müfettişleri tepemizden inmeyecek, iktidar projelere kaynak vermeyecek, merkeziyle yereliyle medya itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapacaktı.
Son günlerde İzmit Belediyesi’nin yaşadığı kuşatma 89 ve 94’lü yılları hatırlatmıyor mu? Ne tuhaf değil mi. İktidar zihniyeti değişmiyor demek. Vatandaşların bir kısmı bu söylemlerimizi yadırgıyor. CHP’yi savunmakla suçluyor.
Bu yapılanlar, yaşananlar ve milletin iradesi ile seçilenlere reva görülenler yarın AK Partili belediyelere yapılsa aynı tepkiyi gösteririz. Çünkü mesele parti meselesi değildir. Mesele hak, hukuk ve adalet meselesidir. Mesele insaf ve vicdan meselesidir.
Bir belediye yönetimi hangi partiden olursa olsun bu şehre, bu şehrin insanına hizmet etmek için seçilmiştir. Yasalara göre hak ve sorumluluklarını yerine getiren bir belediyenin hangi partiden olduğunun ne önemi var?
Belediyeler, toplum olarak bizim daha konforlu bir hayat sürmemiz için çalışır. Altyapı, üstyapı, ulaşım, temizlik ve sosyal hizmet alanları. Belediyenin temeli bunlardır. Burada hakkaniyetli, özverili ve vicdanlı bir hizmet gayreti olduktan sonra partinin ne hükmü kalır.
Milletimiz bütün bunları ayan beyan görüyor. Yanlış yapan elbette millet nezdinde yargılanacaktır. Milletin vicdanı şaşmaz. Siyasi iktidar bu tahammülsüzlüğü terk etmek zorundadır. Artık tarih tekerrür etmektedir. Önümüzdeki seçimlerde onlarca belediye el değiştirecektir. Bu soğuklar son soğuklardır. İsrafın, abartının, lüksün ve şatafatın sonu gelmiştir.
Millet sıcak çorba peşindeyken çift maaşlı, ek bordrolu, fiyakalı belediyecilikle bir yere varılamaz. Daha düne kadar genel sekreterler için bile ikişer üçer Alman arabalarının kiralandığı AK belediyeleri unutmadık. Hala Audi’li israf yarışınızın bedelini ödüyor bu millet.
Çıkarın ortaya 2010-2020 arası harcamalarınızı. Dökün ortaya da görelim maaşlarınızı. Millet bir görsün parasının nasıl çarçur edildiğini.
Millet şu kışta eve ekmek götürmek, ayağına ayakkabı almak için canı pahasına çalışırken bile tasarrufu milletten, tedbiri milletten, sabrı milletten bekliyorsunuz. Maskeleriniz iyi değil, millet maskenizi görüyor. Artık yüzünüzü saklayamazsınız. Millet tekrar hizmetkarını arıyor. Bilinsin ki bu soğuklar son soğuklar. Millet iktidara yürüyor.