banner542

banner545

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Eski AKP’li Vergili’den Tayyip Erdoğan’a sert sözler

Bir dönem AKP’den Körfez Belediye Başkan aday adayı da olan ve şimdilerde İYİ Parti Körfez İlçe Kadın Kolları Başkanı olarak görev yapan Aynur Vergili başörtüsü üzerinden Tayyip Erdoğan’ı sert dille eleştirdi. 

04 Ocak 2021 23:02
Eski AKP’li Vergili’den Tayyip Erdoğan’a sert sözler

İYİ Parti Körfez İlçe Kadın Kolları Başkanı Aynur Vergili’nin açıklamasının içeriği şöyle: 
 
Bu iki kelime, çok mühim bir makamın temsilcisinin dillerin den dökülüverdi.
 
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî 'nin bir şiiri vardı....
 
Kişinin kendine ettiğini edemez kişiye hiçbir fani.

Bu kahpe hırsı. ne kıskanç kini, ne şarap ne de haşhaş edemez..

Kişinin kendine ettiğini tayfun, boran dağ, taş edemez.

Kişinin kendine ettiğini edemez kişiye hiçbir fani.

Tutmazsa gerçek dost elini kendi kendiyle baş edemez.

Kişinin kendine ettiğini sarhoş edemez, ayyaş edemez, mezar soyan nebbaş edemez…
**
Kadınların büyük çabasıyla kazanılmış makamda, bu makamın temsilcisi olarak, kadınları bir nesneye benzetmek, kullanılabilen bir araç gerece benzetmek, pek tabi ki beynin altında yatanın dilden aktarılması gerçeğidir.

Yani bu makama taşıyan kadınların aslında hep bir eşya gibi görüldüğünün itirafı olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak, kişi düştüğü yerden kalktığı gibi, kalktığı yerden de düşer.

Nasıl ki asil kadınlarımız kendi elleriyle o makama taşıdıysa, kendi elleriyle de o makamdan geri almayı bilecek kudrete sahiptirler.

Dil, en tatlıyı, dil en acıyı söyler. Her insanın, insanlık donanımın bir parçasıdır dil. Her insanın duygularını, düşüncesini, iradesini bazen istemeyerek de olsa açığa vuran dildir. Bu yüzden “her insan dilinin altında gizlidir” denir.

Sn. Tayyip Erdoğan'ı dili ele verdi; “Başörtülü (türbanlı) hanımları konu mankeni” gibi gördüğünü yılın ilk açıklaması olarak yaptı.

Şayet öyle görmeseydi, yani bilinçaltında bu düşünce sabit olmasaydı,  O yakıştırmayı yapmaz, yapamazdı diye düşünüyorum.
 
Bu yakıştırmaya göre, başörtülü hanım, Sn. Tayyip Erdoğan'ın partisinden ise “başörtülü bacımız- başörtülü annemiz – başörtülü kızımız…” oluyor. Başörtülü hanım, muhalefet partisi liderinin yanında duruyorsa; “başörtülü konu mankeni, başörtülü vitrin malzemesi, başörtülü siyasi göstermelik…” diye adlandırıyor. Ve dili onu ele verdi.

Dil ile söylenen  düşüncenin görünür halidir. Başörtülü olsun, ya da başı açık. Bütün kadınlar, yeni yılın ilk gününde “elektriğe- doğalgaza- köprüye- otoyola- iğneden ipliğe zamlar yağarken” bu zamların yapılmasına iktidarı hangi şartların zorladığını, bizzat Tayyip Erdoğan'dan duymak istiyorlardı. Ancak öyle olmadı.

Bütün kadınlar, yeni yılın ilk gününde “korona salgını belasından aileleriyle ve yakınlarıyla birlikte sağ olarak çıkabilmek için Sn. Tayyip Erdoğan iktidarının nasıl bir aşı takvimi sunduğunu” bilmek istiyorlardı. Ancak o da olmadı. Aşı takviminden de söz edemedi.

Başörtülü ya da açık... Azımsanmayacak kadar çok sayıda kadının oğlu, kızı, kocası işsiz. Ve bir çok kadın geçim derdinde iken, Sn. Tayyip Erdoğan' dan yeni yılın ilk gününde bu dertlerine çare ve çözüm duymayı beklerken,   kadınlarımız başörtüsü üzerinden “mankenlik tartışması" polemiği ile karsı karşıya kaldılar ve bu tartışmanın içine çekilmeye çalışıldılar tabi ki vitrin mankeni  kelimeleri ile..

Sn. Tayyip Erdoğan’ın, iktidara gelişini iki kelime ile vitrin mankeni diyerek hiçleştirdiği kadınlar, gece gündüz demeden fedakarlıklarla hazırladı. Sn. Tayyip Erdoğan'ın bu cümlelerin karşılığı yani cevabı,  kadınların elinden seçim sandığında olacaktır diye düşünüyorum.

Türkiye, sosyolojik olarak çok derin ve sessizce dipten dalga olmuş gelen bir kadın uyanışı hareketini yaşıyor. Birer metre arayla yan yana durarak ve ellerinde kendilerini ifade eden ve “İstanbul Sözleşmesini” savunan pankartlar taşıyarak adına “Kadın Zinciri- Sevgi Halkası” dedikleri protesto biçimini geliştirenler arasında başörtülü Ak Parti'li kadınlar da vardı.

Ak parti genel başkanı, Sn. Recep Tayyip Erdoğan başörtülü bacım dediği hanımefendilerden acilen özür dilemelidir. Biz kadınları üzmüş ve incitmiştir.
 
Biz İYİ Pati kadın politikaları olarak, Türk kadınının Türk tarihindeki nice başarıların baş kahramanı olduğunu çok iyi biliyor, ve diyoruz ki; gelin yeniden kadınlarımızı vitrin mankeni olarak gören zihniyete rağmen, birlikte el ele vererek tarih yazalım...
         
Bu sebeple, kan ve gözyaşı ile yoğrulmuş bu toprakların, bayrak inmez, batan bölünmez diyerek, şehit ve gazi olmuş anaların, Halide Edip Adıvar'ların, 9 yaşında cephe ile tanışan Nezahat Onbaşıların, Şerife bacıların, Kara Fatma'ların, Halime çavuşların, Gördesli Makbule'lerin, Nene Hatunların ve ismini yazmakla bitiremeyeceğim. 
 
Vatan ve Namus için gözünü bile kırpmadan ölümü şiar edinmiş, siz kıymetli anaları en kalbi duygularımla buradan selamlıyorum.
     
Biz IYI Parti olarak,   1934 yılından bugüne, kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını kazanmasına rağmen, bugüne kadar hiç bir siyasi partide, kadınlarımızın yeterince söz hakkının olmadığını çok iyi biliyorduk ve bu duruma sessiz ve duyarsız kalmamız imkansızdı. İYİ Partimiz kadınlarımıza, hem partimizin kapılarını sonuna kadar açmış,  hem de yönetimde, ve her kademede yer vererek bu kutlu yolda yol arkadaşı kabul etmistir. 

Davamızın asıl kahramanları olarak görmüştür. Vitrin mankeni değil. Kıymetli hanım kardeşlerim. Biz kadında ticareti Hz. Hatice annemizden, mazlumun karşısında mütevazı, zalimin karşısında dik durmayı Hz. Zeynep'ten öğrendik. 
         
Şimdi biz Türkiye’mizin asil hanımefendileri ile bu kutlu yolda, sesimize ses, elimize el, gücümüze güç katarak hep birlikte Büyük Türkiye’nin ihya ve inşası için el ele gönül gönüle olmak istiyoruz. Bu kutlu yolda  yürümek için biz elimizi uzatmaya hazırız. Sizler de hazırsanız iyi günlere doğru hep birlikte Büyük Türkiye mücadelesinde buluşalım. 
         
Tekrar sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.