İzmitli iş insanı Nazmi Ertuğral'ın durumu özetleyen mesaj olarak yorumlanan sosyal medya paylaşımının içeriği şöyle:
Liyakat ve Masa, Kasa, Sopa Savaşı.
Liyakat ve Masa, Kasa, Sopa Savaşı.
90 yıllık demokrasimizin kısa özeti.
Hangi siyasi görüş yada parti oldugu çok farketmedi.
Bazen çok, bazen az.
Demokrasi tarihimizde, hangi parti iktidarda ise, mücadele genellikle bu başlıkta yaşandı.
Liyakat ile, Masa Kasa ve Sopa üçlüsünün kavgası.
Önce Masa lazımdı ve ele geçirilmesi gerekti.
Bunun için başarılı gençler, çeşitli hile yada kayırmalarla oyun dışı bırakılıp, yerlerine daha başarısız ama daha sadık biatçı gençlerin üniversitelerde, devlet dairelerinde yolu açılıp MASA lar ele geçirildi.
Liyakate rahmet okundu.
MASA lar ele geçirilince, o masa larda alınan kararlarla KASA lar ele geçirilmeye ve doldurulmaya başlandı.
Zaman geldi ihale kanunlarıyla oynandı, çeşitli kayırmalar hileler vs.
Bazı işadamı ve müteahhitler- Masa işbirliği ile Kasa lar ele geçirildi.
Masa ve Kasa yeterli degildi, çünkü;
Masa ve Kasa nın güvenliğini ve sürekliliğini sağlamak gerekti.
Bunun için Masa ve Kasa ya ilave SOPA nın da ele geçirilmesi gerekiyordu.
SOPA : Bunu ele geçirmek için, her türlü hile-i seriye ile, orduya, polise ,yargı ya, bürokrasiye, istihbarata yani Devlete sızmak ve ele geçirmek gerekiyordu.
Bunun için bütün çıkar odakları birlikte çalıştı.
Büyük ölçüde, Sopa gücünde etkinlik sağlandı.
Fakat bir sorun vardı.
Masa ve Kasalar paylaşılabilir ama,
Sopa paylaşılamazdı.
Sopa, kimin elinde ise diğeri riskteydi.
Sopayı elinde tutan Masa yı da Kasayı da elinde tutardı.
Demokrasi tarihimize bir göz atarsak,
Kavgalar hep Sopaya sahip olma hırsından çıkmıştır.
Ve ne acıdır ki, bedeli hep Liyakatin kurban edilmesi ile sonuçlanmıştır.
Sonucu da : 90 yıl önceki Japonya- Güney Kore- Almanya ve Türkiye ile, bugünün mukayesesi dir.
Nazmi ERTUĞRAL