03 Mart 2021 07:24
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Akşener'in konuşmasından satır başları:
* Dün rahmetli Erbakan hocanın adil düzen gömleğini yırtıp kendi kurdukları düzende sefaya dalanlar bugün işler sarpa sarınca önce 2012 ruhuna o da olmayınca 1994 ruhuna dönmekten bahsediyorlar.
* İronik olan tam da bu zaten. Çünkü 1994 ruhu dedikleri işte o yırtıp attıkları gömleğin ta kendisi. Geldikleri noktada bu arkadaşlar refah içindeki bu çöküşü durdurmak için kimin gömleğini giyip hangi ruha sarılacakları üzerinde kafa patlatırken bir yandan da seri gündem çalışmaları yapıyorlar.
* Ama maalesef her ürettikleri gündem ancak üç gün dayanıyor. Çünkü mızrak artık çuvala sığmıyor.
* Bugün Türkiye’nin üzerinde 28 Şubat’ın hayali, hayaleti dolaşıyor. Bu hayalet, beğenmediklerine terörist diyor. Gerçeklerine boyun eğmedik, hayaletlerine de tabii ki boyun eğmeyeceğiz.
* İYİ Parti o fezlekelerin önünü arkasını iyice okur çünkü İYİ Parti o fezlekelerin önünde biri varsa arkasında da sizin olduğunuzu çok iyi bilir.
* Türk yargısının hazırladığı fezlekeye bakar gereği neyse yapar. Konuşulan 9 fezleke halbuki gelen 33 fezleke.
* Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Ancak Twitter fenomeni küçük ortak, tatava yapmayı bıraksın.
* Ağzına sakız ettiği malum kapatma başvurusunu ne zaman yapacakmış onu söylesin. Biz de bilelim.
FEZLEKE AÇIKLAMASI
* İYİ Parti, terörün yanında, yöresinde olmaz. Mesela İYİ Parti, teröristle masa kurmaz, pazarlık yapmaz.
* Mesela İYİ Parti, teröristin kafasından konfeti temizlemez. Mesela İYİ Parti, seçim kazanmak için, terörist mektubuna, katil röportajına bel bağlamaz. İYİ Parti, her zaman milletinin yanında, demokrasinin yolundadır.
* Mesela İYİ Parti, sandıkta başkasına oy verdi diye, milletine bela okumaz. Mesela İYİ Parti, itirazı olan gencine, esnafına, çiftçisine terörist demez.
* Mesela İYİ Parti, millet şehidine ağlarken, lebalep kongrelerde sırıta sırıta konuşmalar yapmaz İYİ Parti, hukukun yanında, adaletin peşindedir.
* Mesela İYİ Parti, terörden siyaset devşirme peşinde olanların ipiyle, kuyuya inmez. Mesela İYİ Parti, adaleti, siyasi hesaplarına meze yapmaya kalkanlara, alkış tutmaz.
* Mesela İYİ Parti, milletin derdi konuşulmasın diye önüne getirilen fezlekelere, gözü kapalı el kaldırmaz. İYİ Parti, o fezlekelerin önünü arkasını iyice okur.
* Çünkü İYİ Parti, o fezlekelerin önünde biri varsa, ardında da sizin olduğunuzu çok iyi bilir. Özetle İYİ Parti, Türk yargısının hazırladığı fezlekeye bakar, gereği neyse onu yapar.
* Bundan kimsenin endişesi olmasın. Ama bu arada, Twitter fenomeni küçük ortak, tatava yapmayı bıraksın, “Yapacağım, her an yapabilirim, birazdan yapıyorum…” diye ağzına sakız ettiği, malum kapatma başvurusunu, ne zaman yapacakmış, onu söylesin.
* Hızlı olmasa da, ziyadesiyle öfkeli küçük ortak, hamaseti bıraksın, HDP eş genel başkanının, Sayın Erdoğan'la, nasıl kol kola yürüdüklerini anlattığı, Netflix belgeseli kıvamındaki açıklamalara cevap versin.
* Kürsülerde fırtınalar estirip, icraata gelince, “aradığımız kişiye ulaşılamayan” küçük ortak, boş konuşmayı bıraksın, Uygur kardeşlerimiz için ne düşünüyorlar, Çin zulmü için ne yapacaklar, onu açıklasın.
* Bu vesileyle, Çin'in, Uygur kardeşlerimize yaptıklarının “Soykırım” olarak tanınması için, meclis grubumuzun, Yüce Meclis'e vereceği öneriye, Sayın Bahçeli ve arkadaşlarının da desteğini bekliyoruz.
* Tabi Sayın Perinçek'ten izin alabilirlerse… Merak ediyorlarmış… İYİ Parti fezlekeler geldiğinde ne yapacakmış?…
* Elbette, vatandaşı iki yumruk arasında sıkıştıran bu utanmazlığa geçit vermeyeceğiz. Elbette, milletimizin hür iradesine saygı duyacağız.
* Elbette, siyasi şovun değil, hakkın ve hakikatin yanında duracağız. Bu kadar basit, bu kadar net. Aziz milletim; Öğretmenlerimiz, bizi bugüne getiren yolun temel taşlarıdır.
* Vatan savunmasından, yeni Cumhuriyetin kuruluşuna ve yükselişine kadar emekleri vardır. Bu gerçeği görmez, öğretmenlerimizin önemini anlamazsak, bugün memleketi yönetenlerin düştüğü duruma düşer, öğretmenlerimizi, bin bir çileyle baş başa bırakırız.
* Öğretmenlik mesleğini, “kadrolu”, “sözleşmeli”, “geçici” gibi, tuhaf sosyal tariflere mahkum eden bugünkü iktidar, on binlerce genç öğretmen kardeşime verdiği sözü, tutmuyor, tutamıyor.
* Milli Eğitim Bakanlığı'na göre 107 bin 909, Sayıştay'a göreyse 138 bin öğretmen açığımız varken, sadece, 20 bin öğretmenimizin ataması yapılabildi. Her yıl verilen mezunlarla birlikte, mezun olup da atanamayan gençlerimizin sayısı, 700 bini buluyor.
* Türkiye'de toplam, 1 milyon 117 bin öğretmenimiz varken, Buna yaklaşan sayıda, atanamayan genç öğretmenimizin olmasını kabul edemeyiz. Böyle plansızlık, böyle sorumsuzluk, böyle iş bilmezlik olmaz.
* Milyonlarca çocuğumuzun, on binlerce öğretmene daha ihtiyacı olmasına rağmen, maalesef artık ülkemizde, “Atanamayan öğretmen” adlı bir meslek grubu var. Yazıktır, günahtır! Her biri, pırıl pırıl gençlerimiz. Her biri, öğrencileriyle buluşacakları günü iple çekiyor.
“ALLAH ISLAH ETSİN”
* Allah kimseyi böyle şaşırtmasın. Allah kimseyi böyle yoldan çıkarmasın.
* Siz hiç, “israfa tahammülümüz yok” diyen, ama, 12 uçakla gezen birini duydunuz mu? Siz hiç, “israfa tahammülümüz yok” diyen, ama, kendine saray koleksiyonu yaptıran birini gördünüz mü?
* Siz hiç “İsrafa tahammülümüz yok” diyen, ama, ultra lüks araç filosuna, her gün yenilerini katan birini gördünüz mü? Alın size en yakın örnek; 17 milyar lira zarar etmiş Türk Hava Yolları'na, 347 adet lüks otomobil kiralamak için, 2 gün sonra ihale yapılacak.
* Bir kişi de çıkıp, “Şirket bu kadar zarar etmiş, millet bu kadar darda, bir süreliğine iki yaşında, üç yaşında arabalarla idare edelim” demiyor. Lüks arabayı israf görmeyen bu zihniyet, utanmadan çıkıp “kamuda israfa tahammülümüz yok.” diyebiliyor. Ne diyeyim, Allah ıslah etsin.
“MİLLETLE İNATLAŞMA SAYIN ERDOĞAN”
* Pandemi yüküyle dara düşmüş vatandaşına, 53 milyar lira destek vermekle övünen, israf düşmanı Sayın Erdoğan, bunun iki katını, hem de inadına, Kanal İstanbul çılgınlığına yatıracağını söylüyor. Egoya bakar mısınız? Cürete bakar mısınız? Arkadaş, ‘İnadına yapacakmış'
* Bak sayın Erdoğan; madem sen unuttun, ben sana hatırlatayım; Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki; ‘Bir kimseyi, inada kapılmış, çekişmeci ve kendi görüşünü beğenmiş görürsen, bil ki, onun ziyanı tamamdır.' Milletle inatlaşma Sayın Erdoğan! Millet iradesiyle inatlaşılmaz. Siyaset tarihi, milletiyle inatlaşan şuursuz siyasetçi çöplüğüdür.
* Milletiyle inatlaşanların sonuna bak, ders çıkar. Ama illaki inat edeceksen; Millete karşı değil, millet için inat et. Mesela, kalkınmada, üretimde, istihdamda inat et. Mesela, adalette, hukukta, demokraside inat et.
* Mesela, refahta, huzurda, mutlulukta inat et. Mesela, açları tok yapmakta, işsizlikten ağlayan babanın derdine derman olmakta inat et. Mesela, yolsuzlukları bitirmekte, gençlerimizin umutlarını yeşertmekte inat et.
* Gel, siyasi hayatında bir kez olsun kendi çıkarın için değil, milletinin iyiliği için inat et. Bu sözlerimi yabana atma.
“BİR SEKTÖR 11 AY BOYUNCA ÇÖZÜMSÜZ BIRAKILIR MI?”
* 11 aydır işsizler. 11 aydır, tek kuruş gelirleri yok. Müzik sektöründe çalışanların çoğu yevmiye ile çalışıyor. Yani sigortaları yok. Aldıkları düzgün bir destek yok.
* Aralarında enstrümanlarını satıp geçinmeye çalışanlar var. Daha İki hafta önce, geçim sıkıntısı çeken bir müzisyen kardeşimiz daha, canına kıydı. En vahim olanı da ne biliyor musunuz?
* Kimse onları dikkate almıyor. Kimse dertlerini dert edinip, çözüm sunmuyor. Kimse, “sizin için de şu desteği vereceğiz” demiyor. Çünkü, ağalar hâlâ kongre peşinde. Çünkü, ağalar hâlâ Kanal İstanbul peşinde. Çünkü, ağalar hâlâ yandaş besleme peşinde.
* Sayın Erdoğan; Bir sektör, 11 ay boyunca çözümsüz bırakılır mı? Böyle vicdansızlık olur mu? Bir de utanmadan, “Müzik Susmasın” diye kampanya yaptınız.
* Bir yıldır aç yatan sanatçılarımıza, sadaka gibi, bir aylık doğalgaz parası reva gördünüz. Sonra ne oldu? Onun da ilk taksitini ödediniz, ikinci taksitten hâlâ ses yok…
* Son dönemde aya roket yollamaya odaklanan Sayın Erdoğan’ın maalesef milletimizin sorunları ile ilgilenecek vakti yok. Aynı zamanda görüyoruz ki niyeti de yok.
* Pazartesi günü esnafımızın, çalışanımızın, öğrencilerimizin, ailelerimizin kulağı Kabine Toplantısı’nın ardından yapılacak açıklamalardayken kendisinin çıkıp anlattıkları bunun örneğidir.
* Milletimiz 24 saat sonra ne yapacağını bilmiyor, Sayın Erdoğan 24 yıl önceki mağduriyetinden siyasi rant devşirmenin peşinde koşuyor. Esnafımız, “Bir gün dayanacak gücüm yok” diyor. Sayın Erdoğan, “Yeni Anayasa konusunda çok önemli yol aldık” diye cevap veriyor.