Nazmi Ertuğral'ın sosyal medya hesabından herkesle paylaştığı o mesajın içeriği şöyle:
Son günlerde gerek CHP'den, gerek AKP'den, gerek İYİ Parti'den kopan ve yeni siyasi oluşumlara giren arkadaşlara bakıyorum da bazıları, ayrıldıkları partiyi kötüleme üzerine söylemle puan alacaklarını sanıyorlar.
Son günlerde gerek CHP'den, gerek AKP'den, gerek İYİ Parti'den kopan ve yeni siyasi oluşumlara giren arkadaşlara bakıyorum da bazıları, ayrıldıkları partiyi kötüleme üzerine söylemle puan alacaklarını sanıyorlar.
Mevcut partilerden yolunu ayıran bazı arkadaşların, söylemlerine dair samimiyetle birkaç söz etmek isterim.
Hiçbir parti adına ahkam kesmek bana düşmez.
Ben sadece dışarıdan ve şu anda hiç bir parti üyesi olmadığım noktadan bakarak, iyiniyetle yapıcı, objektif bir eleştiri yaptım.
Çizgim; sevgi, hoşgörü ve birleştirici Demirel çizgisidir, ne fazla sağı ne fazla solu sevmem.
Sentezi ve merkezi severim.
Atatürkçülüğü de, milliyetçiliği de, muhafazakârlığı da kimsenin tekeline vermem, kimsenin babasının tapulu değerleri değildir.
Bunlardan biri üzerinden siyaset yapmayı da çok anlamsız, boş ve zararlı bulurum.
Bunlar en azından yüzde 90 'ın ortak değerleridir.
Kim ki, sadece birinin üzerinden siyaset yapıyorsa, hem söyleyecek başka sözü olmayan, hem de bölücü siyasettir.
CHP'ye gelince; yine nacizane objektif kişisel görüşümü belirteyim.
Türkiye nin en kurumsal siyasi kurumu olup, asla yok olmaz.
Ancak yönetim ya da lider zaafiyetleri, iç egosal çekişmeler vb sebeplerle her siyasi parti gibi dalgalanmaya devam eder.
Anap gibi, AKP gibi konjonktürel siyasi projeler in belli ömrü vardır.
Bu toplumda siyasetin Ana damarları; CHP, MHP, SP ve
zaman zaman dağılıp toplanan, ama iktidarı daima belirleyen, "Demokrat merkez" Demirel damarıdır.
İYİ Parti'de, DEVA'da, GP'de, DP'de bu merkeze oynamaktadır.
Türevler teferruattir.
İnce olayı, bir zamanların Ferruh Bozbeyli ya da Cindoruk Şemsiye partisi olayına benzemektedir.
İnce, Sarıgül, Ümit Özdağ vb, tarihe negatif anılarla geçeceğini tahmin ettiğim teferruatlardır.
Babacan ve benzeri genç ve liyakatli lider adayları, siyasetin geleceğinde var olacaktır.
Lütfen, kimse egosal siyasi hesapları için; Atatürk, milliyetçilik, manevi değerler üzerinden siyaset yapıp,
daha fazla sömürmesin ve toplum vicdanındaki bu ortak değerleri daha fazla yıpratmasın.
Bu değerler, küçük siyasi hesaplara sığmayacak kadar büyük ve ortak değerlerdir.
Siyasette, lideri beğenirsin beğenmezsin, beğenmezsen değiştirirsin, yanlışta ısrar edersen toplum bedel öder.
Akılla demokratik değişimi başarırsan ödülü gelir.
Bu siyaset ve kuralları belli.
Milli ve manevi kutsalları bu kadar ucuz kullanmak, bu değerlere en büyük zararı vermektir.
Siyaset, ülkenin gercek sorunlarını çözecek sözü varsa, onu söylemelidir.
Bilmem anlatabildim mi?