Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
– Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bunun tek yolu vardır Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarıdır. Bunu yapacağız. Bütün baskılara rağmen bunu yapacağız. Kimliği, inancı, yaşam tarzı, inancı ne olursa olsun vatandaşlarımızı seviyoruz. Biz devletin bütçesine değil vatandaşların sorunlarını çözmeye talibiz.
387 SAĞLIK ÇALIŞANI HAYATINI KAYBETTİ
– İki gün önce 14 Mart Tıp Bayramı’ydı. Bir insanın hayatını kurtarmak için hayatını feda eden kişiye sağlık çalışanı denir. O nedenle tüm sağlık çalışanlarına minnet duyuyoruz. Pandemi sürecinde 387 sağlık çalışanımız hayatını kaybetti. Onlar içinde bulundukları sürecin meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istediler. Ama iktidar kabul etmedi. İlk seçimde biz bunu gerçekleştireceğiz.
DALGA GEÇENLERİ MUHTARALARA HAVALE EDİYORUM
– Muhtarlara birer personel verilmeli dediğim zaman “vay işsizlik böyle mi çözülecek?” diye dalga geçtiler. Bunu diyenleri bütün muhtarlara havale ediyorum. Bizim belediyelerimiz kısmen bunu yapıyor zaten. Ama gönül ister ki bu kanun yoluyla düzenlensin. Muhtarlıkta var olan bürokrasi biraz hafiflesin. Muhtarlar sorunlarını bizim çözeceğimizi gayet iyi biliyorlar. Muhtarları, demokrasinin temel yapı taşı haline getireceğiz.
VAN’DAKİ SINIR KAPISI NEDEN AÇILMIYOR?
– Ben Uşak’ta, Manisa’da, İzmir’deyken diğer arkadaşlarım Van’daydı En temel sorunları Kapıköy Sınır Kapısı açılmıyor. Pandemi dolayısıyla kapalıysa Habur, Kapıkule Kapısı açık! Van’daki sınır kapımızın kapalı olması bütün esnafı derinden etkilemiş. Oradaki vatandaşlarımız ‘acaba hükümet bilinçli olarak mı açmıyor, Vanlılar cezalandırıyor’ diye düşünüyorlar.
– Sertifikalı tarım danışmanları var ve özlük haklarından yoksunlar. Bir an önce sorunlarının çözülmesini bekliyorum. Çiftçilerle yapılan sözleşme ile onlarla yapılan sözleşmelerin eşit olmasını istiyorlar. Özlük haklarından yoksunlar. Tarım Bakanlığı'nda çalışan bir mühendis 6 bin 680 lira alıyor, bunlar 2 bin 500 liraya mahkûm ediliyor, kıdem tazminatı da alamıyorlar.
KALDIRILMASINI TERÖR ÖRGÜTÜ İSTEDİ
– Danıştay bir karar verdi ortalık karıştı. 2013 yılında Erdoğan bölücü terör örgütüyle masaya oturdu. Onların şartı andımızın kaldırılmasıydı. Onun üzerine Türk Eğitim Sen dava açıp yönetmelikte yapılan değişikliğin iptalini istedi. Danıştay karar verdi yapılan değişikliği iptal etti. Andımızın okunması gerekiyor dedi.
HANGİ CÜMLESİNDEN RAHATSIZSIN?
– İki yıl geçti Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu karar aldı. Andımızın okunması Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından “Yasaklanmalıdır” dedi. Karar verildi. Sayın Erdoğan, andımızın hangi cümlesinden rahatsız, çıksın açıklasın!
– Andımızı kim kaldırdı? Cumhur İttifakı kaldırdı. Eğer Sayın Bahçeli, Erdoğan’ı değil de, Danıştay’ı muhatap alıyorsa, muhatap aldığı yer yanlıştır. Danıştay’a hakim atayan Erdoğan’dır, bir partinin genel başkanı. Oradaki kumpası ayarlayan kim, Erdoğan.
ERDOĞAN’A TELEFON AÇ
– Sen kalkmışsın, Erdoğan’ı değil Danıştay’ı suçluyorsun. Muhatap alacaksan, Erdoğan’ı alacaksın. Eğer andımızın okunmasını tekrardan istiyorsan, bizim gibi, yapacağın çok basit bir şey var. Erdoğan’a açarsın bir telefon, dersin ki: Kardeşim bu ant okunmadan bir daha biz bir araya gelemeyiz. Ben ülkemi seviyorum, bayrağım seviyorum. Andımızın okunmasını istiyorum.