İşte o açıklamanın içeriği:
"Türk'üm, doğruyum, çalışkanım,
"Türk'üm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk'üm diyene!"
Andımız, Atatürk döneminde 10 Mayıs 1933 tarihinden itibaren okunmaya başlandı. 1972 ve 1997 yıllarında sözlerinde bazı değişiklikler yapıldı. Yukarıda aktardığımız sözler 1997 yılına ait.
Her sabah öğrencilerimiz, gür bir sesle söyledikleri Andımız'la birlikte derslerine başlardı. Milli kimliğimiz olan Andımızın kaldırılması, 2012 yılında gündeme gelerek ve AKP hükümetinin kararıyla önce ortaokullarda, 2013 yılında da ilkokul ile birlikte tamamen kaldırıldı.
"Milletimiz"in bir adı yok mudur? Etnik ve dinsel aidiyetin ötesinde hep birlikte Türk Milleti olduğumuzu hatırlatan, ulus bilincimizi canlı tutan Andımız, ülke bütünlüğü içinde, vatan sevgisini, Cumhuriyet ideallerini içinde barındırır.
İktidar ve küçük ortağı Cumhuriyet'in değerleri ve milletimizin kazanımlarıyla kavga etmek gibi beyhude çaba içinde olsalar da biz bu zihniyetle mücadeleye devam edeceğiz. Bu mücadele, özünü her şeyden çok sevenlerle, Milletini özünden çok sevenlerin mücadelesidir.
"Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünden rahatsız olanlara; O rahatsızlığı vermeye devam edeceğiz. Cumhuriyet'imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün madalyalardaki figüründen rahatsız olanlar; Bir gün yeniden o rahatsızlığı yaşayacaksınız.
"Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünden rahatsız olanlara; O rahatsızlığı vermeye devam edeceğiz. Cumhuriyet'imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün madalyalardaki figüründen rahatsız olanlar; Bir gün yeniden o rahatsızlığı yaşayacaksınız.
Sözlerimin sonunda tekrarlıyorum;
Tek Devlet değil Türk Devleti,
Tek Millet değil Türk Milleti,
Tek Bayrak değil Türk Bayrağı!