Ersoy açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi: “31 Mart yerel seçimlerinden sonra ideolojik ve partizanca bir anlayışla işçiler üzerinde oluşturulan baskılar, sürgünler ile işçiler istifaya zorlamış, direnen ve hukuki olarak hakkını arayanlar ise tazminatsız işten atılmıştır. Bugün de güvenlik amiri görevi yaparken defalarca sürülen ve baskılara maruz kalan Süleyman Gökbudak, son sürgün edildiği temizlik işleri araç arkası çöp toplama işine iş kanunun 22. maddesi gereğince itiraz etmiş, ancak izinli olmasına rağmen alelacele noter marifeti ile işine son verilmiştir.
En acısı ise AK Parti döneminde belediyede güle oynaya müdür olarak görev yapanların, bugünse görev yaptığı işvereninden daha ideolojik davranarak gariban işçileri işten çıkarmada gösterdikleri çabadır.
Ancak bu hırs ve çaba o kadar gözlerini köreltmiş ki, kendilerinin tazminatsız olarak işten çıkardıkları işçileri fesih bildirimi evrakında iş kanunun 24. maddesi ile sanki işçi kendi iş akdini fesih etmiş gibi noterden bildirim yapıyorlar. Daha işçileri hukuka uygun olarak işten çıkarmayı beceremeyen İzmit belediyesinin yöneticilerinin, İzmit Belediyesini nasıl yönettiklerini tahmin etmekte zorlanmıyoruz. Bugüne kadar haksız yere işten atılan ve işe iade davalarını kazanan işçilerin kazandığı davalarla ilgili kamu zararının oluşması ve İzmit halkının vergileri ile oluşmuş bütçeyi kendi ideolojik hırsları sebebi ile zayi edilmesini İzmit halkı ve emekçiler unutmayacak, seçim sandığı önlerine geldiğinde gereğini yapacaktır."