DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Antalya’da partisinin 1. Olağan Kepez İlçe Kongresi’nde konuştu. Babacan şu ifadeleri kullandı:
MKE’yi Varlık Fonu’nun kara deliğine mi atacaksınız?’
“MKE’yi (Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu) anonim şirkete çeviren hükümete sormak istiyorum. Bu kurumu şirkete çevirerek kamu düzenlemelerinden, Maliye’nin ve Hazine’nin kontrolünden çıkarıp ne yapmayı planlıyorsunuz? Kimin burada daha kolay tasarrufta bulunmasını istiyorsunuz? Bu kurumla ilgili hangi yatırımı yapmak istediniz de yapamadınız? Niçin böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duydunuz? MKE’yi anonim şirket yaptıktan sonra kimlerle ortaklık yapacaksınız, kimlerle şirket kuracaksınız? Yoksa diğer kamu iktisadi teşekküllerde olduğu gibi, MKE’yi de Varlık Fonu’nun kara deliğine mi atacaksınız? Yoksa basında haftalardır konuşulduğu gibi, yolsuz ve dolandırıcı isimlerle iş tutmanın bir hazırlığı mı var burada?”
‘Ülkeyi kirli işlerin merkezi haline getirdiler’
‘Bu yönetim hukuksuzluğu alışkanlık haline getirince ülkeyi gerçekten kirli işlerin merkezi haline getirdi. Avusturya’da gözaltına alınan, kara para aklama suçundan Amerika tarafından da iadesi istenen kişi var. Belli ki, ülkemizi başka ülkelerdeki kara paraların aklandığı bir suç cehennemine çevirmişler maalesef. Biz bu gidişe izin vermeyeceğiz. Artık yeter.”
‘Siz de biraz tasarruf etsenize’
“Sayın Erdoğan, dün ‘kamuda tasarruf’ demeye başlamış. Resmî Gazete’deki tasarruf genelgesinde ‘Cumhurbaşkanlığı hariç’ yazıyor. İhaleyi kendi şeffaf yapmıyor, belediyeye ‘Yap’ diyor. Kamuda, kendisi tasarruf etmiyor, diğer kurumlara ‘tasarruf et’ diyor. Sayın Cumhurbaşkanı her şeyden muaf. Soruyorum kendisine: Niye? Siz, bu ülkenin kamu yönetiminden sorumlu değil misiniz? Önden buyursanıza… Devletin ve milletin harcamalarından tasarruf çağrısı yaparken, biraz da siz kendiniz tasarruf etsenize.”
‘Sayın Erdoğan, yükü yine vatandaşa yıkıyorsunuz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren Babacan, elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla ilgili şunları söyledi: “Kendinize tasarruftan muafiyet getirdiğiniz günün akşamında, vatandaşın elektriğine yüzde 15 zam yapmayı biliyorsunuz. Dün gece bir de evlerdeki doğalgaza %12, sanayide kullanılan doğalgaza %20 zam yaptınız. Yükü yine vatandaşa yıkıyorsunuz.”
‘Tam bir şark kurnazlığı’
“Zamlar haziranın son günü yapıldı. İlk 6 aylık enflasyon sepetinin dışında kaldı. Halbuki 1 Temmuz’la başlayan ikinci altı aydaki emeklilerin, memurların maaşı ilk 6 aylık enflasyona bakarak artırılıyor. Ayın son günün yapılan zamlar enflasyon sepetine girmeyeceği için altı ay boyunca bu zamların getirdiği enflasyon yükünü emeklimiz ve memurlarımız kendi ceplerinden karşılamaya çalışacak. Tam bir şark kurnazlığı. Bu zammı 30 Haziran’da değil de 31 Mayıs’ta yapsalar enflasyon hesabına girecekti ve 1 Temmuz’daki zamlarına bu enflasyon artışı yansıtılacaktı. Artık bundan medet ummaya başladılar."
AB kamu alımları mevzuatını alıp aynen uygulayın’
Hükûmete tasarruf reçetesi de sunan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Anayasa ve kanunlara bağlı kalın. Şu yurt içi, yurt dışı seyahatlerinizdeki uçak sayılarını, konvoylarınızdaki araç sayısını azaltın. Kamu ihale mevzuatını değiştirin. Şeffaf ve açık bir ihale sistemiyle, kamuya mal ve hizmet alımlarında, yandaşlarınızın değil, halkımızın kâr etmesini sağlayın. Avrupa Birliği’nin kamu alımları mevzuatını alın, aynen uygulamaya başlayın. Kanal İstanbul gibi rant projelerine artık bir son verin. Tüm kurum ve kuruluşları Sayıştay denetimine açın. Varlık Fonu’nu kapatın. Bu reçeteyi uygulayın da görün, maliyetler nasıl düşüyor. Bu milletin alın teri olan o vergiler nasıl bereketleniyor.”
‘Hepimiz bıktık, Baran’
“Geçen hafta Ayvalık’ta bir gencimiz, ismi Baran, yanıma geldi ve dedi ki: ‘Biz artık bıktık. Bize gelecek vaat edin.’ Lokantada çalışıyor, oradan aldığı maaşla üniversiteye hazırlık kurslarına para yetiştirmeye çalışıyor. Baran’a ve yaşıtı tüm arkadaşlarına sesleniyorum: Evet, hepimiz bıktık. Biz pırıl pırıl bir ülke inşası için yola çıktık. Tüm pisliklerinden arınmış, temiz bir ülke, bizim boynumuzun borcu. Emekçi anne babaların gözlerinin yaşlı olmadığı, çocuklarının yarınlarından endişe etmediği bir ülke kuracağız. Hakkı, hukuku sağlayacağız. Eğitim kalitemizi yükselteceğiz, özgürlükleri zirveye taşıyacağız.”