İşte o açıklamanın içeriği:
Avrupa'nın imrenerek baktığı ve 21 ilinde 63 orman yangınının yaşandığı bir ülkede yaşıyoruz. Bize imrenerek bakan ülkelerin yangın uçak sayıları şöyle: Yunanistan 38 uçak, Fransa 26 uçak, İtalya 19 uçak, İspanya 17 uçak. Türkiye'nin ise sadece 3.
İtibardan tasarruf olmaz diyerek Ankara'ya 1100 odalı, Marmaris'e 300 odalı, Ahlat'a 25 dönüm arazi üzerine saraylar yapıldı. Geçmediğimiz köprülere, gitmediğimiz hastanelere, girmediğimiz tünellere trilyonlar harcandı. Hadi bunları geçtik, yandaş müteahhitlerin 9,5 milyar liralık vergi borcu silindi bu ülkede.
Bir yangın söndürme uçağı yaklaşık 600 milyon lira. Rusya'dan kiralanan uçakların günlük maliyeti ise 450 bin lira. Sadece bu yandaşların silinen vergi borçlarıyla 16 yangın söndürme uçağı satın alınabilir ya da 50 uçak daha kiralanabilirdi.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli hiç yüzü kızarmadan "Tüm yangınlara 3 uçak, 9 tane insansız hava aracı, bir insansız helikopter, yangın söndürme tankı, 38 helikopter, 680 arazöz, 55 iş makinesi, tüm kamu kurumlarından 4 binin üzerindeki, personelle mücadelemizi devam ettiriyoruz. 3 Antalya'da bir de Muğla'da kaybımız var" diyebiliyor. Yani 20 yangına 1 uçak, 2 yangına 1 helikopter, yangın başına 1 iş makinesi ve 10 arazözü yeterli görüyor.
Ülkemizin ormanları yaşam savaşı verirken, Türk Hava Kurumu'nun uçakları hangarda yatıyor ve pilotları işten çıkarılmış. THK'nın başkanı umursamaz ve vicdansızca düğüne giderken, gönüllü olarak ekiplere su taşıyan 25 yaşındaki Şahin Akdemir katıldığı söndürme çalışmalarında hayatını kaybetti bu ülkede.
Depremde, selde, pandemide, eğitimde iban verip para isteyen devlet ve kurumları yangında da boş durmadı ve yine halktan para istedi. Bizim anlayamadığımız,
devlet mi halka bakmakla yükümlü, halk mı devlete? Halk zaten her durumda ihtiyacı karşılansın diye vergisini ödüyor. Halk her olumsuz durumda para verecekse devlet ne iş yapacak?
Bu kadim millet her zaman ve her koşulda birbirine yeter ama asıl sorulması gereken "Siz bize ne zaman yeteceksiniz?"
En büyük itibar, doğal yaşamın ve doğadaki her canlının yaşama hakkını koruyabilmektir.
Sizin beceriksizlikleriniz yüzünden tüm ülkenin ciğerleri yanıyor.
Sizin itibarınız yüzünden ülke nefes alamıyor!
Bu ülke hiç bir zaman bu kadar aciz bir duruma düşmedi. Ve işin en utandırıcı yanı, bir tane bile yüzü kızarıp istafa eden yok...