İşte o açıklamanın içeriği:
Antalya’da günlerdir kayıp olan evladımız Azra Gülendam Haytaoğlu’nun hunharca katledilip parçalara ayrılan cesedinin ormanda gömülü bir şekilde bulunduğu haberini bir kadın bir anne bir insan olarak derin bir üzüntüyle öğrendim.
Bu yaşa geldim, ama hiçbir zaman bu kadar mutsuzluk, bu kadar cinayet, bu kadar yolsuzluk ve yoksulluk, bu kadar işsizlik, bu kadar adaletsizlik, bu kadar doğa düşmanlığı, bu kadar taciz, tecavüz, öfke ve nefrete şahit olmadım.
Öyle bir ülkede yaşatılır hale geldik ki bundan kötü ne olabilir sorusunu sormaya korkuyoruz. Kadınları koruyamıyoruz, çocukları koruyamıyoruz,
ormanları koruyamıyoruz, sınırları koruyamıyoruz, hayvanları koruyamıyoruz.. Bir girdabın içinde nefes almaya çalışıyoruz ve gün geçtikçe boğuluyoruz.
Artık tahammülümüz kalmadı. Kadın cinayetlerini durdurmak için hükümetin ivedilikle tedbir alması, bu yönde yasalar çıkartması ve tüm önlemleri alması şarttır. İstanbul Sözleşmesi’nden keyfi olarak çekilmek ne kadar doğru görüyoruz? Sözleşmeyi uygulamak zorunluluğunda olunduğunu bir kez daha yineliyorum.
Kaybettiğimiz kızımıza Yüce Allah’tan rahmet, acılı ailesine sonsuz sabırlar diliyorum.