İşte o açıklamanın içeriği:
22 yıl önce meydana gelen, binlerce vatandaşımızın yaşamını yitirmesine ve onbinlerce vatandaşımızın da yaralanmasına yol açan Gölcük Depremi, Ulusumuzun yaşadığı en acı felaketlerden biri olarak, tarihteki yerini almıştır. Depremin ardından her yönüyle büyük bir seferberlik başlatılmış; örnek bir dayanışma ruhu ile özveriyle gereksinim içindeki yurttaşlarımıza yardım eli uzatılmıştır.
Devletimiz de Ulusumuzla el ele vererek yaraların sarılması ve yeniden yapılanma çalışmaları için yoğun bir çaba göstermiştir. Böylece, yaşanan sıkıntıların aşılması konusunda önemli aşama kaydedilmiştir.
Ancak Ülkemizin %96’sının aktif deprem kuşağında yer aldığı en önemli gerçeklerden biri iken maalesef deprem konusunda bu geçen sürede, yaşanan onca acılara karşın gerekli çalışmaların yapılmadığını görüyoruz.
Ülkemizde son 100 yılda 6 şiddetinin üzerinde 62 deprem meydana gelirken 80 bin vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir. Yıllardır bilim adamlarının İstanbul da beklenen depremin 7 şiddetinin üzerinde olacağı ve binaların yüzde 10-15’nin yıkılacağı bunun da 600 bin konut olacağı uyarılarına rağmen halen gerekli önlemlerin alınmadığını görüyoruz.
Sadece 2020 yılında Dünya da 6 ve üzerinde 30 Deprem meydana gelirken Ülkemizde İzmir ve Elazığ Depremlerinde 155 vatandaşımızın hayatını kaybetmiştir. Bu yönü ile Dünya da Deprem de hayatını kaybeden en fazla ülke konumunda olmamız da düşündürücüdür. Yeni acıların yaşanmaması için devlet ve millet olarak gereken tedbirleri biran önce almalıyız. Yılda bir gün 17 Ağustos’u anmakla kalmamalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle 17 Ağustos depreminin yıldönümünde, bir daha evlatların, anne ve babaların böyle acılar yaşanmaması, gözyaşlarının sel olmaması ümidiyle bu felakette kaybettiğimiz bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyorum.