İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Muğla gezisinin ikinci gününde yangından etkilenen Marmaris’te vatandaşların sorunlarını dinledi. Akşener’e bölgenin sorunlarını anlatan afetzede Cafer Tayyar Çingigiray’ın söyledikleri şok etkisi yarattı. Çingigiray itfaiye erlerinden yangının evlere sıçramaması için ormana su tutmalarını istediğini ancak itfaiye erlerinin “Bize evlere gelince müdahale edeceksiniz talimatı verildi. Müdahale etmiyoruz” dediklerini, bölge halkının da buna şahit olduğunu söyledi. Çingigiray, Tarım ve Orman Bakanı buraya helikopterle geldi iki tane tanker helikopteri korudu ama bizi koruyan yok” dedi. Akşener ise burada yaptığı konuşmada, “. Ne eksik? Ne yapmak lazım? Nerede bir mağduriyet var ve bu nasıl giderilmeli? Gibi soruların cevaplarını birlikte bulmak üzere geldim. Burada ki amacımızın bir tanesi sesiniz olmak, ikincisi ise bu mağduriyetlerin giderilebilmesi için tekliflerinizin duyulur hale gelmesini sağlamak” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Muğla’da orman yangınlarından etkilenen bölgelerde ki incelemelerine Marmaris ile devam etti. Akşener’e İYİ Parti Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır, Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, Adalet ve Isparta Milletvekili Aylin Cesur, GİK Üyesi Rıdvan Uz, Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay ve il ilçe başkanları eşlik etti.
Yangın bölgesinde bir konuşma yapan Akşener, “Yangın Perşembe günü çıktı Pazar günü Muğla’ya, Adana’ya ve Antalya’ya gittim. Mümkün olduğunca yangını söndürmeye çalışanların ayağına bağ olmamak için gürültü çıkartmadan, işin siyasi alkışını almaya yönelmeden ayrıldık. Aradan zaman geçti yangın söndürüldü. Afet bölgeleri cenaze evi gibidir. İlk 15 gün herkes afet bölgesindedir daha sonra işine gücüne gider ve gerçek acı o zaman başlar. Buraya partimi övmeye, propaganda yapmaya gelmedim. Ne eksik? Ne yapmak lazım? Nerede bir mağduriyet var ve bu nasıl giderilmeli? Gibi soruların cevaplarını birlikte bulmak üzere geldim.Burada ki amacımızın bir tanesi sesiniz olmak, ikincisi ise bu mağduriyetlerin giderilebilmesi için tekliflerinizin duyulur hale gelmesini sağlamak” dedi.
Akşener’in ardından söz alan bir afetzede endişelerini ve sorularını şu sözlerle aktardı: “Maalesef çok büyük bir felaketi de Karadeniz bölgesinde yaşıyoruz. Bu bölgede yangın felaketinin bitmesi başka felaketlerinde olmayacağı anlamına gelmiyor. Biz burada bir yangın yaşadık, bunun hemen arkasında da bir sel felaketi yaşar mıyız, endişesi içindeyiz. Burada dere yataklarımız var. Bu yatakların iyileştirilmesi ve tehlike arz etmemesi adına nasıl bir çalışma yapılabilir? Bir diğer konu da evlerini kaybeden köylü vatandaşlarımızın evlerini TOKİ gibi onları borçlandırmadan geri nasıl verebiliriz? Doğal olmayan yollarla, doğal felaketlerin önünü açmak ve bu yangını söndürememek bir suçtur. Bir felaket daha yaşanmaması için halk olarak ne yapabiliriz?”
Akşener soruları şöyle yanıtladı: “Ağaçlar yandığı için yağışlar doğrudan aşağı inecek çok hızlı bir şekilde derelerin ıslahı gerekiyor. TOKİ dışında nasıl ev yaptırılabilir konusunda da çalışmalarımızı yapıp gündemde tutmaya devam edeceğiz.”
“DAĞLARIN AĞLADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Gözyaşları içinde Akşener’de köyü adına yardım isteyen bir afetzede duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Afetzede, “Dağlara baktıkça çok üzülüyorum, dağların ağladığını düşünüyorum. İnşallah kazanır başımıza geçersiniz. Derelerimizin ıslahını yaparsınız en azından sel felaketinden kurtuluruz. Yangından sonra bunu kaldıramayız” diye dert yandı.
“YANGIN EVLERE GELMEDEN MÜDAHALE ETMEYİN TALİMATI VERİLDİ”
Bir başka afetzede Cafer Tayyar Çingigiray ise bölgenin sorunlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu ülke zaten 20 yıldır alevsiz yanıyordu, şimdi alevler ortaya çıktı. Osmaniye’den gelen yangının sırtı aştıktan sonra köyümüze geleceği belliydi. Bundan 18 yıl önce bir yangın oldu aynı olayla karşılaştık. Yangın dönerken bir uçak geldi ilaç attı ve yangın söndü. Ancak bu kez kimse müdahale etmedi. Önce Orman Genel Müdürlüğü’nü aradım bir sonuç çıkmadı. Sonra Kaymakamlığı aradım başka yeri aramamı söylediler. Muğla Valiliğini aradım oradan da sonuç alamadım. Orman Genel Müdürlüğü’nü tekrar yangın köyümüze inecek buraya bir helikopter gönderin diye yalvardım. Yangın kapımıza kadar dayandı helikopter gelmedi. İki tane itfaiye erinden yangının yayılmaması için bir noktayı sulamalarını istedim. Bana verdikleri cevap “Bize evlere gelince müdahale edeceksiniz talimatı verildi. Müdahale etmiyoruz” oldu. Bunu sadece bana da değil birçok kişiye söylediler ve şahitlerde var. En önemli zamanımızda sularımızı kestiler. Bakan buraya helikopterle geldi iki tane tanker helikopteri korudu. Helikopteri korudu ama bizi koruyan yok. Bu devir böyle devam etmez, buna artık bütün milletçe son vereceğiz. Orada Suriyeliler, burada Afganlılar babalarının tarlaları gibi ellerini kollarını sallayarak geziyorlar bu memleket peşkeş çekiliyor yeter artık. Bu millet isyan etmiyorsa kendi onurundan, şerefindendir” ifadelerini kullandı.
19 BİN FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN YANDI
Akşener’in ardından konuşan Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay yangının acı bilançosunu gözler önüne serdi. Oktay, “Sadece Marmaris’te 13 bin 650 hektar alanımız yandı. Yanan alanın büyüklüğünü daha iyi anlaşılabilmesi için şu örneği vereyim: 19 bin adet futbol sahası büyüklüğünde alan Marmaris’te yandı. Başta sel ve heyelan gibi konular olmak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Dere yataklarıyla ilgili yetki DSİ’ye ait ancak biz görev, yetki, sorumluluk demeden bir yurttaş olarak sorumluluk alıyoruz. Hangi alanda katkı ihtiyacı söz konusuysa Marmaris Belediyesi hazır durumdadır. Yangında hasar gören yerlerle alakalı ilgili kurumlarımız desteklerini iletiyorlar. Eksik kalınan hangi nokta olursa olsun gönüllülerle birlikte vatandaşımızın yanındayız. Kimsenin borçlanmaya ihtiyacı yok. Gönüllülerimizle birlikte tamamen yasal çerçeve içerisinde vatandaşımızın her türlü yanındayız. Binayı inşa edip, içine eşyalarını koyup anahtarı teslim edeceğiz. Ormanlarla ilgili de uzmanlarla temas halindeyiz. Ezberden hareket etmeden konunun uzmanlarıyla birlikte değerlendirme yaparak bir yol haritasını ve eylem planını hayata geçirip en kısa süre içinde normalleşme çalışmalarının içindeyiz. Yanan alanlarla ilgili olası yapılaşmaya dair hepimizde bir hassasiyet var. Bu konuda en başından beri tavrımız nettir. Yanan alanlara turizm ya da maden amaçlı yatırım yapma düşüncesi olanlar bu düşüncelerini değiştirsin. Başta ben olmak üzere hepimiz ayaklanırız” dedi.