Enflasyonun artışında okulların 6 Eylül'de açılmasını büyük bir etken olarak gören Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, köşesinde u ifadeleri kullandı:
"Okulların açılması veliler için her yıl bir yük oluşturur. Ancak bu yılki yük sanki iki yıllık birden olacak. Geçen yıl okulların neredeyse hiç açılmadığını biliyoruz. Bu yüzden okulla ilgili ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetlere pek zam yapılmadı. Dolayısıyla bu yıl adeta iki yıllık zam yapılacak, geçen yılın acısı da çıkarılacak. Nitekim çıkarılmaya çoktan başlandı bile.
Bazı hizmetlerin fiyat artışı belli sınırlamalara tabi. Özel okullar öğrenci bulabildikleri ölçüde diledikleri gibi zam yapabiliyor; ancak servis ücretleri istenildiği gibi artırılamıyor. Sınırlama olmakla birlikte servis ücretlerine de hatırı sayılır zamlar geleceğine kesin gözüyle bakılıyor."
Aktaş, enflasyonun yüzde 19'u aşması halinde ne yapılacağını sorarak "TÜFE’deki yıllık artış temmuz sonu itibarıyla yüzde 18.95. Fiyatlar ağustosta yüzde 0.91 artarsa, ağustos sonundaki yıllık oranı yüzde 19.01'e çıkacak. Yüzde 19'un önemi tabii ki politika faizinin de bu düzeyde bulunması. Böyle bir durumda Merkez Bankası eylül toplantısında faiz artırımına mı gidecek, yoksa “Bu oran geride kalan bir yılın enflasyonu, benim faizim ise gelecek bir yılın oranı” mı diyecek? Bunu demek tabii ki kolay da böyle bir yaklaşım, özünde doğru olmakla birlikte, kamuoyunun ikna olmasına yetecek mi?" dedi.