Tarhan, “Vatandaşın şans oyunları çekilişlerine dair sorularını biz de ilgili Bakanlık olan Hazine ve Maliye Bakanlığına sorduk. Ancak Bakanlık bu konular Varlık Fonu AŞ uhdesindedir diyerek cevap vermekten kaçındı. Bunun üzerine biz de sorularımızı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’a ilettik. Aldığımız cevap ise sorularımızın Hazine ve Maliye Bakanlığının görev ve yetki alanına girdiği oldu. Devlet vatandaşın sorularına cevap vermiyor, vatandaş adına Milletvekili Anayasa’da verilen denetim ve bilgi edinme yetkisini kullandığında da ya susuyorlar ya da cevap vermemek için topu birbirlerine atıyorlar.” dedi.

“Devlette hesap verebilirlik ve şeffaflık kalmadı, her şey gizli kapılar ardında halledilmeye çalışılıyor” 

Tarhan, devlete gelir sağlayan şans oyunlarının önce Varlık Fonu’na devredilmesinin ardından da iktidara yakın bir şirket ve ortağından hizmet alınmak suretiyle işletilmeye başlanmasının kamuoyunda rahatsızlığa ve çekilişlere ilişkin olarak da şaibelere yol açtığına dikkat çekti ve “Devletin yaptığı iş ve eylemlere vatandaşın güven duyması için tüm iş ve işlemlerin şeffaflıkla ve hesap verebilirlik ilkesi esas alınarak yürütülmesi gerekiyor. Ancak 19 yıllık AKP iktidarı verdiği tüm sözler gibi bu sözünü de tutmadı. Artık devlette hesap verebilirlik ve şeffaflık kalmadı, her şey gizli kapılar ardında halledilmeye çalışılıyor. Bunun için de sorularımıza cevap vermekten kaçınıyorlar” diyerek, Anayasa’nın yine Anayasal kurumlar olan Bakanlıklar ve Cumhurbaşkanlığı tarafından ihlal edildiğini söyledi. 

“TBMM’yi işlevsizleştirmeye çalışıyorlar”

Anayasa’nın 98.maddesini hatırlatan Tarhan, “Anayasa gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin; yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanacağı açıkça düzenlenmişken, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi parlamentoyu işlevsizleştirmek adına bu yetkiyi de kullanılamaz hale getirmektedir. Sorduğumuz sorulara Bakanlıklar cevap vermemektedir. Çünkü Bakanları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı halk tarafından seçilmiyor, tek adam tarafından seçilen bakanlar ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı halkın seçtiği milletvekillerini kendilerine muhatap kabul etmiyorlar. Tek kişiye hesap veririz, halk da onların seçtiği milletvekili de kim diye düşünüyorlar.” diyerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ve kabineyi sert bir dille eleştirdi.