Keyfi rötarlar nedeniyle vatandaş mağdur!
Son zamanlarda yaşanan rötarların keyfi uygulamalar sonucu ortaya çıktığını ve vatandaşların Pegasus havayolu şirketi tarafından kasıtlı bir şekilde mağdur edildiğine dikkat çeken Tarhan şu tespitleri yaptı: “Pegasus havayolu şirketi son günlerde vatandaşlara büyük mağduriyet yaşatıyor. 40-45 dakikalık uçuş mesafesine 7 saat rötar olmaz! Bunun adı uçak iptali olması gerekiyor! Neredeyse her uçuşta yaşanan rötarlar vatandaşları isyan ettirmektedir. Uzun saatler süren ve sistematik olarak artan rötarların olması kasıtlı bir ihmal olduğunu göstermektedir. Tüm şikayetlere rağmen yolcuları mağdur eden bu keyfi uygulamanın devam etmesi ve karşılığında hiçbir şey yapılmıyor. Hiçbir denetim ve yaptırım uygulanmıyor. Bu da bize göstermektedir ki; söz konusu şirket bu gecikmelerin doğal, vatandaş mağduriyetlerinin ise önemsiz olduğunu düşünmektedir. Vatandaş iki dakika gecikince bileti anında iptal olurken uçuşa alınmıyor. Ancak Pegasus’un saatler süren rötarları karşısında hala bir şey yapılmıyor”
Yolcular muhatap bulamıyor!
Hava yolu taşımacılığının önemine vurgu yapan Tarhan: “Türk hava taşımacılığı sektörü Cumhuriyet tarihi kadar eski ve günümüz ulaşımının da önemli bir parçasıdır. Ancak bugün yolcular yaşadıkları sorun karşısında muhatap dahi bulamaz hale gelmiştir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın verilerine göre, 2021 yılında 40 milyon kişinin havayolu ulaşımını tercih ettiğini görüyoruz. Bu göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir rakam. İnsanların havayolunu tercih etmelerinin en büyük nedenlerinden biri daha hızlı bir ulaşım yolu olması. Ancak Pegasus tarafından yolcular saatler süren rötar sorunlarıyla baş başa bırakılıyor. Havayolunu karayolundan daha avantajlı hale getirmediğimizde bu ulaşım yolunu kullanmanın bir anlamı kalmıyor” dedi.
Sözlerini sürdüren Tarhan Bakanlığın denetim sorumluluğuna da dikkat çekti: “Rötarların artmasından muzdarip olan vatandaşlar seslerini duyurmaya çalışıyor. Ancak Bakanlık başta olmak üzere hiçbir yetkili bu yolculuklar sırasında ortaya çıkan mağduriyetlerden bahsetmiyor. Bu mağduriyet karşısında vatandaş kurumsal nitelikte bir muhatap bulamıyor. Bu sorunların çözülmesi adına herhangi bir adım da atılmıyor. Ancak bu noktada tüm sorumluluk firmaya ait değildir. Firmanın keyfi uygulamalarını denetlemeyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da bu sorunların hepsinin muhatabıdır. Her fırsatta tam bir facia olmasına rağmen ısrarla İstanbul Yeni Havalimanını savunan, sürekli dünyanın bizim hava taşımacılığımızı kıskandığını söyleyen hükümet yetkilileri sorularımıza acilen cevap vermeli ve bu soruna kalıcı bir çözüm üretmelidir” diyen Tarhan, vatandaşların bu mağduriyeti karşısında bir denetim ve cezai yaptırım olup olmadığını, vatandaşların mağduriyetinin nasıl giderildiğini TBMM’ye verdiği bir soru önergesiyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na sordu.