Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve Nijerya ile 1990’lı ve 2000’li yıllarda imzaladığı yıllık 16 milyar metreküp hacimli uzun vadeli doğalgaz ithalat sözleşmelerinin bu yıl vadesi doluyor.
Reuters’ın analizine göre, her yıl genişleyen doğalgaz dağıtım ağının yanı sıra kuraklığa bağlı gerileyen hidroelektrik üretimini telafi için devreye giren doğalgaz santralleri nedeniyle bu yıl tüketimin 60 milyar metreküp düzeyine yükselerek rekor kırması bekleniyor. Yani Türkiye’nin gaz tüketimi geçen yılki düzeyin en az 10 milyar metreküp üzerine çıkacak.
Sektör uzmanlarının verdiği bilgiye göre, doğalgaz tüketiminin karşılanabilmesi için sona eren kontratların tamamının en az aynı miktarlar ile yenilenmesi gerekecek.
Eski BOTAŞ alım dairesi başkanı, sektör danışmanı Arif Aktürk, “Kışın talebimiz konutlardan dolayı çok artıyor. Geçen kış 285 milyon m3 günlük zirve tüketimi gördük. Bu yıl gaz santrallerinden dolayı herhalde 300 milyon m3’ü görürüz. Yani LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) dahil ülkeye her giriş noktasından doğalgaz sağlanması gerekecek. sona eren kontratların miktarları sisteme girmek zorunda” dedi.
AZERBAYCANLA SÖZLEŞME YENİLENDİ
Azerbaycan ile yapılan 15 yıllık ithalat sözleşmesi, iki sektör kaynağının Reuters’a verdiği bilgiye göre üç yıllık bir sözleşme ile yenilendi. Eskiden 6.6 milyar metreküp olan yıllık ithalat miktarı yılda 6 milyar metreküpe kadar olarak belirlenirken, ithalat fiyatları eski sözleşmelerde yer alan petrol ürünleri endeksi yerine İtalya’nın PSV hub fiyatlarına endeksli olarak belirlenecek.
Enerji Bakanlığı kontratın yenilenmesi hakkındaki sorulara cevap vermedi.
Azerbaycan ile sözleşmenin yenilenmesine rağmen bu ay sona eren Nijerya’dan yılda 1.3 milyar metreküp LNG ve yıl sonunda süresi dolacak olan 4 milyar metreküpü BOTAŞ, 4 milyar metreküpü özel sektör tarafından olmak üzere Rusya’dan 8 milyar metreküp doğalgaz ithaline yönelik sözleşmesinin yenilenmesi gerecek.
RUSYA İLE SONUÇ ALINAMADI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında doğalgaz ithalat sözleşmesinin yenilenmesini de içeren geçen ayki görüşmelerde ise henüz bir sonuç alınamadı. Putin, iki ülke arasındaki boru hattı bağlantısı sayesinde Türkiye’nin Avrupa’daki doğalgaz krizinden korunacağını söylese de müzakereler devam ediyor.
Üst düzey bir Türk yetkili Rus ithalat tekeli Gazprom ile BOTAŞ arasındaki sözleşmeye atıfta bulunarak, “Gazprom ile yıl sonunda sona erecek 4 bcm’lik kontrat için henüz mutabakat sağlanmadı. Ancak yıl bitmeden bu mutabakatın sağlanacağını düşünüyoruz” dedi.
SALGIN İLE PİYASA DEĞİŞTİ, LNG İTHALAT FATURASI KABARACAK
Yılda yaklaşık 48 bcm doğalgaz ithalat sözleşmesi olan Türkiye’nin kontratla yükümlü olduğu alımların dışında oluşacak talebi uluslararası piyasalardan LNG alarak doldurması gerekecek.
Ancak, LNG piyasasındaki gösterge fiyatlar bu yıl salgın hastalık sonrası Asya’da keskin artan talep, arz sıkışıklıkları gibi gerekçelerle sert artış gösterdi. Avrupa’daki gösterge LNG fiyatları geçen hafta itibarıyla yılın kıyasla yüzde 400’e yakın arttı.
Analistler Türkiye’nin ihtiyacı olan gazı spot uluslararası piyasalarda bulabileceğini, bu gazın pahalı olacağını ancak ülkenin teminde sıkıntıya düşmeyeceğini ifade ettiler.
Paris merkezli araştırma kuruluşu OME’de hidrokarbon piyasaları direktörü Sohbet Karbuz, “Bu yıl süresi dolan ithalat sözleşmelerinin imzalanmasında gecikme olsa bile Türkiye açığı kapatmak için spot LNG veya spot Azeri boru gazı ithalatına başvurabilir… Burada tek sorun spot piyasadan satın almanın getireceği ek maliyetler olur ancak herhangi bir arz sorunuyla karşılaşılmaz” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda dünya genelinde bollaşan ve boru gazından daha ucuz hale gelen LNG’yi daha yüksek miktarda ithal etmek amacıyla yatırım yapan Ankara, 2016 sonundan itibaren ulusal gaz sistemine LNG iletebileceği giriş noktalarının sayısını artırdı ve arz güvenliğini pekiştirdi.
Bu sayede 2019 ve 2020 yıllarında toplam doğalgaz tüketiminin neredeyse üçte birini LNG’den temin eden Ankara, bir yandan ithalat faturasını azaltırken bir yandan da bu yıl yenilenecek ithalat sözleşmeleri öncesinde ticaret ortaklarına, sözleşmelerde ithalat fiyatlarını belirleyen hükümleri Türkiye’nin lehine olacak şekilde değiştirmeleri sinyali vermişti.
Ancak geçtiğimiz yıllarda arzın bol olduğu, fiyatları ise alıcıların belirlediği bir piyasa olan, yani Ankara lehine çalışan LNG piyasası, bu yıl talepteki keskin artış ile satıcıların fiyat belirleyici olduğu bir piyasaya dönüştü.
4 KATINA ÇIKTI
Türkiye’de doğalgazın hanelere satış fiyatı sübvanse ediliyor. Hanelerin kullandığı doğalgazın bugünün kurlarına göre satış fiyatı 1000 m3 için 170 dolar seviyesindeyken, LNG’nin Hollanda’daki TTF hub fiyatı geçen hafta kısa bir süreliğine de olsa 1000 doları geçti. Uluslararası fiyatlar bir miktar gerilemiş olsa da yıl başına kıyasla en az dört katına çıktı.
Fiyatlar Türkiye’nin boru gazına ilave olarak alacağı LNG maliyetinin geçmiş yıllara göre oldukça artacağını gösteriyor.
Bir sektör kaynağı yurtiçinde doğalgazın şu anki fiyatlarla satılması ve ihtiyaç duyulan gazın LNG olarak spot piyasa fiyatlarıyla temin edilmesi halinde ithalat faturasının beş milyar doları bulabileceğini belirtti.
Ancak Türkiye’nin arz güvenliğine fiyatlardan daha fazla önem veriyor.
“KARADENİZDEKİ REZERV PAZARLIK GÜCÜNÜ ARTIRABİLİR”
Analize göre tersine dönen LNG piyasası Ankara’nın Karadeniz’de keşfettiği doğalgaz ile bu yılın başına kadar sözleşme masasında artan pazarlık gücünü bir miktar azaltıyor.
Bu durum Türkiye’nin aleyhine olan sözleşme koşullarını değiştirmesinin önüne geçebilir.
Türk yetkililer geçmiş açıklamalarında, ayrıntıları tam olarak açıklanmasa ithalat sözleşmelerinde fiyatı üretici ülkeler lehine belirleyen petrol ürünlerine endeksli fiyatlama formülünden, fiyatların geçen yıla kadar daha düşük olduğu spot piyasa artı petrol ürünlerine endeksli fiyat formülüne geçiş yapmak istiyorlardı.
Ayrıca yetkililer geçtiğimiz yıllarda gazın Türkiye’de tüketilmesini şart koşan, böylece gazın başka ülkelere satılmasını engelleyen hükümlerin de kaldırılmasından yanaydılar.
MÜZAKERELERİN GELECEĞİ BELİRSİZ
Aktürk, satıcıların fiyat belirlediği piyasanın Ankara aleyhine çalıştığına dikkat çekerek, “Çok yüksek fiyatlar müzakerelerin satıcıların güçlü olduğu pozisyonda yapılmasını mümkün kılar. Ancak gaz ticareti artık her zamankinden diplomasi ve dış politikanın alanı haline geldiği için müzakerelerin nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek pek mümkün değil” dedi.
Aktürk Türkiye’nin istediği fiyat hükümlerinin bazılarının kabul edilebileceğini ve nihai tüketim noktası şartlarının gevşetilebileceğini belirtese de, “Ancak Türkiye büyük ihtimalle esnek teslimat hacimleri talebini ilerletmekte zorlanacak. Ankara günlük sevkiyat hacimlerinin artırılmasından, yıllık sevkiyat hacimlerinin ise azaltılmasından yana. Satıcılar ise buna karşı çünkü esneklik onlar için ek maliyet demek” dedi. (REUTERS)