Açıklamada, “Tüm itirazlara rağmen, vatandaşın onayı olmadığı halde körfez sahil şeridi kâr hırsı uğruna, birileri zenginliğine zenginlik katsın diye peşkeş çekiliyor. Vatandaşın artık nefes alamadığı bir yer haline Körfez ilçesinde denizden çok limanları ve bu limanlarda yüz bindirip, yük indirmek sırası bekleyen gemileri görür olduk. Sahile tek bir çivi çakılmaması tartışmaları sürerken yerel yönetimin de “gizli” evetlerini alan ve işlerini Ankara’dan çözen şirketler sahili yağmalamış durumdadır. Görüntü kirliği, gürültü kirliliği had safhadadır.

Yılların yağma ve talan anlayışı ile 2021 yazı itibari ile Marmara denizinin aşırı kirletilmesi sonucu deniz müsilajı kusmuştu. Uzmanlar müsilaj ile kısaca “ Marmara denizi ölüyor, daha fazla ölmesine izin vermeyin. Acil önlem alın”  çağrısını yapmışlardı. İktidardan tarafından göstermelik önlemler sonrası Marmara denizi kirletilmeye yağmalanmaya devam edilmektedir’’ ifadeleri yer aldı.

Yapılan ÇED toplantısının usüle aykırı olduğunun belirtildiği açıklamada, “ Hepimizin bildiği gibi ÇED(çevre etki değerlendirmesi) bir proje hayata geçirilmeden gerçekleştirilir. OYAK NYK Liman işletmeleri A.Ş Körfez Yarımca mevkiinde Ro Ro limanı iskele yapısı inşa etmiş. İnşa ettiği iskele sonrası ÇED toplantısı yapmaktadır. Bu durum usule aykırıdır. Usule aykırı olması kaçak olduğu anlamına gelmektedir. Şirket burada ÇED’i yapılmayan yere “ben bildiğimi okurum” demiştir. 11 Kasım Perşembe günü Körfez Yarımca Kültür Merkezi’nde yapılan ÇED toplantısına Emek Partisi olarak biz de katıldık.

Gördüğümüz tablo şuydu; çalınan minareye kılıf uydurmaktı. Şirket usulsüz yaptığı şeye yasal bir boyut kazandırmak için bu ÇED toplantısını organize ediyordu. Nefes alamadığımız, yaşam alanlarımızın şirketlere peşkeş çekilmesine artık yeter diyoruz.  İlimtepe’de yapılacak TOKİ evleri için ağaç kesiliyor, sahil şeridi limanlara peşkeş çekiliyor. Yetmiyor Yarımca sahil bölgesinde piknik alanlarının pandemi ve yangın sebebi ile kapalı olmasını fırsat bilen yerel yönetim birkaç işletmeye peşkeş çekmiş durumdadır. Birileri kazansın, kâr etsin diye yaşam alanlarımız ellerimizden alınıyor. Sadece bizim değil gelecek kuşakların temiz havası, yaşam alanları, sağlıkları çalınıyor. Adeta Körfez halkına ihanet etmekte ant içmiş bir yerel yönetim anlayışı var.

Körfezi insansızlaştırmak için var gücü ile çalışan bir iktidar anlayışı var. Buradan söylüyoruz. Bu yağma anlayışından, körfezi yok etmekten vaz geçin. Doğal dengeyi bozmaktan vaz geçin. Yüzbinlerce yurttaş sizin kârlarınızdan kıymetlidir. Tüm körfezlileri yaşam hakkını savunmaya ve bu talana dur demeye çağırıyoruz” dendi.